"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3537 E., 2023/306 K.
DAVA TARİHİ : 01.04.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/245 E., 2022/668 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine ve ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; tarafların önceleri Samsun'da yaşarken Sivas'a taşındıklarını, kadının taraflar Samsun'da iken üreme hormonlarındaki bir doku sebebiyle tedavi gördüğünü ve bu tedavi sonucu kilo aldığını, akabinde dış gebelik yaşadığını, dış gebeliğin sonlanmasından sonra aşılama tedavisi görmeye başladığını, bu tedavi sırasında erkeğin "ben vazgeçtim çocuk yapmak istemiyorum" dediğini ve tedavinin sonlandırıldığını, ilgisiz davranmaya başladığını, kadının yaklaşmasına izin vermediğini, aynı evde yabancı gibi yaşadıklarını, telefonda gizli gizli mesajlaştığını, kadını görünce telefonunu sakladığını ve en son kadın annesinin ameliyatı için ailesi yanına Tokat'a gideceği zaman para vermediğini, ... etmediğini, aile yanında olduğu sürece aramadığını, "geçmiş olsun" diye kısa bir mesaj gönderdiğini ve kadın erkeğin bu tavırları nedeniyle boşanmak istediğinde boşanmayı hemen kabul ettiğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata ve dilekçede belirtilen ziynet alacağına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; kadının işten ayrılması ile tek maaşla geçindiklerini, düğün borçları nedeniyle ekonomik sıkıntı yaşadıklarını ve erkeğin bu nedenle çocuk tedavisini, erteleme önerisinde bulunduğunu, kadının ailesinin erkeği arayıp hesap sorduğunu ve aşağıladığını, erkeğin kadın ve ailesinin baskısından bunaldığını, mahrem konuları ailesine anlatarak evliliği aile müdahalesine açık hale getirdiğini ve kadının erkeğin ailesi için "ölseler bir bardak su dahi vermem" dediğini iddia ederek kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'î taleplerinin reddine hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşinin annesi hakkında kötüleyici sözler söyleyen, eşinin ailesini istemeyen, mahrem sırları ailesine anlatan ve evlilik birliğini ailesinin müdahalesine açık hale getiren kadının ağır, çocuk yapmak istemeyen ve eşine ilgisiz davranan erkeğin az kusurlu olduğu ve ağır kusurlu kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hak kazanamayacağı gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına ara kararı ile takdir edilen aylık 600,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 700,00 TL'ye çıkarılmasına, kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine ve ziynet alacağı davasının kısmen kabulü ile kararda belirtilen ziynet alacağının kadına ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ile tazminatlar yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar İlk Derece Mahkemesince kadına "davalı erkeğin annesi hakkında sürekli olarak kötüleyici sözler söylediği, davalı erkeğin ailesi için ''ölseler bir bardak su vermem'' şeklinde sözlerle nefret içeren sözler söyleyerek eşinin ailesini istemediği" şeklinde kusur yüklenmiş ise de, bu hususta dinlenen tanık beyanlarının tarafların Samsun'da yaşarken şahit oldukları olaylara ilişkin olup tarafların daha sonra Sivas'a taşınıp evliliklerine devam ettikleri dikkate alındığında bu davranışların erkek tarafından affedildiği en azından hoşgörü ile karşılandığı ve bunların kadının kusurlarından çıkarılması gerektiği, tarafların İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlarına göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, kusur belirlemesine ilişkin gerekçenin bu şekilde düzeltilmesi gerektiği; boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile; kadının istinaf başvurusunun kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve yoksulluk nafakası yönlerinden kabulü ile kusur belirlemesi gerekçesinin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına 20.000,00 TL toptan yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadının işten kendi isteği ile ayrıldığını ve en son Sivas'ta özel bir hastanede sağlık personeli olarak çalışmaya başladığını belirterek kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen kusurlu davranışlar erkek tarafından istinafa başvurulmamak suretiyle kesinleşmiş olmakla, Bölge Adliye Mahkemesince kadından çıkarılan kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak kadın yararına tazminatlara ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin doğru olup olmadığı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmediği ve koşulları var ise tazminat ve yoksulluk nafakası miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.