"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tenfiz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararın niteliğinin duruşma istenebilecek davalardan olmadığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davalı tarafın duruşma isteğinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 18.08.1993 tarihinde evlendiklerini, Alman Mahkemesi (LİNZ AM RHEİN) tarafından verilen 27.10.2014 tarih ve ... sayılı boşanma kararının kesinleştiğini, ... Aile Mahkemesinin 2015/493 Esas 2015/924 Karar sayılı ilamı ile tarafların boşanma kararının tanındığını, ancak sehven Linz Am Rhein Yerel Mahkemesinin ... sayılı 08.09.2015 tarihinde kesinleşen kararın tanınmasına kararı verildiğini ve hüküm kısmında tenfizine ilişkin karar verilmediğini, sehven tenfiz kararı verilmediğinden hem müvekkili hem de çocukları için nafaka alamadığını, Linz Am Rhein Yerel Mahkemesinin ... sayılı nafakaya ilişkin kararının tenfizine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ... Aile Mahkemesinin 2016/777 Esas sayılı dosyasındaki karar hakkında kanun yoluna başvurmadığını, kararı kesinleştirdiklerini, aradan beş yıl geçtiğini, davacının bu talebinin 6100 sayılı Kanun'un 114 üncü maddesine aykırı olduğunu, nafaka bağlanan çocuklardan ...'nın 22 yaşında, ...'inde 24 yaşında olduğunu, kararın kesinleştiğinde iki çocuğun 18 yaşını doldurmuş olduğunu, diğer çocuk ...'in 14 yaşında olduğunu, davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının velâyet ilişkisini kullanmadan doğrudan kendi adına davayı açtığını, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesini, davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un (5718 sayılı Kanun) 52 inci, 53 üncü, 54 üncü, 55 inci ve 58 inci maddesindeki koşulların gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne, Alman Mahkemesi (LİNZ AM RHEİN) tarafından verilen 27.10.2014 tarih ve ... sayılı kararının nafakalar yönünden tenfizine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepler:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, dava açılırken teminat gösterilmediğini, kesin hüküm nedeni ile de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Milletlerarası Özel Hukuk yönünden gerekli araştırmaların yapılmadığını, verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yabancı mahkeme ilamının tenfizine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, ortak çocuk ... için de husumetin bulunmadığını, dava açılırken teminat gösterilmediğini, dava dilekçesi eklerinin kendilerine tebliğ edilmediğini, kesin hüküm nedeni ile de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, milletler arası özel hukuk yönünden gerekli araştırmaların yapılmadığını, verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek; hükmü bütün yönlerden temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yabancı mahkemece verilen ortak çocuklar yararına nafakaya ilişkin mahkeme kararının tenfizi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
5718 sayılı Kanun'un 50 nci ve devamı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.