"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3622 E., 2023/425 K.
DAVA TARİHİ : 07.10.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tokat Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/720 E., 2022/660 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik tarihi itibariyle vaat ettiği ve söz verdiği hiç bir şeyi yerine getirmediğini, keza nikah sürecinde mehir olarak adlandırılan ve karı koca arasında erkek eş tarafından kadına vaad edilen 200 gram altın dahi ifa edilmediğini, evlilik sonrasında ziynet eşyası, ortak konut ve ev eşyaları dahi yerine getirilmediğini, taraflar resmi olarak evli gözükseler de eskiden olduğu gibi aynı şartlarda kendi ekonomik geliri ile geçinmekte olduğunu ve ailesi ile yaşam sürdüğünü, uzunca bir süre müvekkilinin annesi ve kayınvalidesinin evinde yaşadığını, düğün sonrasında yapılacak işlerle ilgili hiçbir adım atılmadığını, taraflar beraberken de sosyo kültürel birlikteliklerini sağlayamadıklarını, aile yükümlülüklerini ifa etmediğini, yalan söylediğini ve bizatihi ekonomik olarak 3. kişileri kullandığını, kendisi 3. kişilerin adlarına kayıtlı lüks araçlarla gez diğini, sosyal medya hesaplarında da tanımadığı bayanları beğendiğini ve eklediğini evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde davalı erkek eşin tam kusurlu olduğunu iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkeğe dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilmesine rağmen erkek eş tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların resmi nikahlarının yapılmasına rağmen düğünlerinin yapılmadığı, fiili olarak birlikteliklerinin resmi nikahtan sonra hiç olmadığı, davalı erkeğin evlilik öncesinde verdiği sözleri yerine getirmediği, dinlenilen tanıklar davalı erkeğin evlenmeden önceki vaatlerini yerine getirmediği yönünde beyanda bulunmuş ise de bu durumun davalı erkek için kusur oluşturmayacağı ancak koşulları var ise evliliğin nispi butlan ile iptali davasına konu olabileceği, evlilik birliği kurulmadan önceki nedenlere dayanılarak boşanma davası açılamayacağı, evlilik birliği kurulduktan sonra davalı erkekten kaynaklanan başkaca bir kusurlu davranış da ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi'nce erkek eşe kusur yüklenmediği ancak tarafların nikahları yapılarak evlilik birliği kurulduktan sonra dava açılıncaya kadar geçen sürede taraflar için bağımsız bir aile konutu açılmadığı, davalı erkeğin bu konuda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediği ispatlanmış olduğundan erkeğe kusur olarak yüklenmemesinin doğru olmadığı, dosya kapsamına göre kadına yüklenecek bir kusurun da ispat edilmediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda evlilik birliği kurulduktan sonra bağımsız aile konutu sağlanması için sorumluluğunu yerine getirmeyen erkeğin tam kusurlu, kadının kusursuz olduğu gerekçesiyle; istinaf edilmeyerek kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına, kadının istinaf başvurusunun, İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi yönünden düzeltilerek, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, karar tarihinden işleyecek faizi ile kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, yoksulluk nafakası şartları oluşmadığından yoksulluk nafakası talebinin reddine, karar kesinleşmesi tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile 20.000,00 TL maddî tazminata, yasal koşulları oluşmayan manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kabulü ve kendi lehine yüknenilen tedbir nafakası ile maddî tazminat yönünden; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, kendi lehine hükmedilen tedbir nafakası ve maddî tazminat noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle işlemiş olan tedbir nafakasına karar tarihinden işlememiş tedbir nafakasına muacceliyet tarihinden itibaren yasal faiz işletileceğinin tabi bulunmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.