Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3427 E. 2024/571 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında kusur belirlemesi, kadının tazminat taleplerinin reddi ve yoksulluk nafakasının miktarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun anlaşılması, davalı kadının sosyal medya üzerinden farklı erkeklerle konuşmasının sadakatsizlik boyutuna varmayan güven sarsıcı davranış niteliğinde olması ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3465 E., 2023/308 K.

DAVA TARİHİ : 12.11.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Korgan Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/105 E., 2022/105 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin ve kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, kadının ziynet eşyası alacağının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava ve birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının evlilik birliği süresi içinde gerek eşine ve gerekse eşinin ailesine hakaret ve küfür ettiğini, müvekkiline hitaben “şerefsiz, o.. çocuğu” şeklinde söylemleri olduğunu, müvekkilini kök ailesi ile görüşmesini istemediğini, sürekli telefon görüşmesi ve sosyal medya yazışması yaptığını en son ortak konutu terk ederek ablasının yanına gittiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın vekili asıl davaya cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; davacının asıl dava dilekçesinde iddia ettiği vakıaların asılsız ve gerçek dışı olduğunu, evlendiklerinden beri eşinden şiddet gördüğünü, darp raporu almasına izin vermediğini, evinde kitlediğini, evlerinde huzur kalmadığını iddia ederek; birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini, evde kalan 150 gram 6 dal bilezikten oluşan ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen ifası mümkün değilse bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davalı- davacı kadın vekili ıslah dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkeğin kusurlu olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, asıl davanın tüm ferileri ile reddine karar verilmesini, kadın için aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına müvekkiline ait toplam 120 gram olan düğün altınlarının aynen iadesine, aynen iadesi mümkün değilse, bilirkişi tarafından hesaplanan 56.400,00 TL bedelinin yasal faizi ile birlikte müvekkile ödenmesine, kadın yararına 50.000,00 TL manevî, 50.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, kadının evlilik süresince sosyal medya üzerinden farklı erkeklerle konuşarak sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, erkek eşe ve kök ailesine sürekli ağır hakaretler ettiği, erkek eşin ise kadına hakaretler ettiği ve ailesinin yanına gönderdiği, kadın eş eve geldiğinde kapının kilitli olduğu bu nedenle kadının dışarıda kalmak zorunda olduğu, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde kadının daha ağır kusurlu olduğu erkeğin ise kadına oranla daha az kusurlu olduğu, kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ağır kusurlu olması nedeniyle kadın lehine maddî, manevî tazminat ve yoksulluk nafakası şartlarının oluşmadığı, ziynet eşyalarına yönelik talebin değerlendirilmesinde ise her ne kadar 150 gram bilezik talep edilmiş ise de 150 gram altının kadına takılmamış olduği, takılan ziynetlerin davacı- davalı erkek eşin tanıklarınında kabulünde olduğu üzere 40 gram kadar olduğu davacı erkeğin babasının 42 gram takıldığını beyan ettiği, ziynet altınlarının evlilik birliğinin devam ettiği süreç içerisinde harcandığı gerekçesiyle kadının ve erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, yoksulluk nafakası ve tazminat talebinin reddi ile ziynet eşyalarına yönelik talebinin kısmen kabülü ile; toplamda 42 gr 22 ayardan altın 2 adet bilezik: 19.740,00 TL ziynet eşyalarının aynen iadesine bu mümkün olmadığında toplam 19.740,00 TL ziynet bedelinin ıslah tarihi 05.04.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile kadına ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya neden olan olaylarda kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de, kesinleşen ve gerçekleşen kusur durumuna göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları ve kadının kusur belirlemesine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kusur gerekçesinin düzeltilmesi gerektiği; kadının tazminat taleplerinin kadının ağır kusurlu olması nedeniyle değil, tarafların eşit kusurlu olması nedeniyle reddinin gerektiği; tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, paranın alım gücü, günün ekonomik koşulları, kadının zorunlu ihtiyaçları, tarafların yaşları, evliliğin süresi, hâkimin bu husustaki takdir yetkisi, hakkaniyet ilkesi ve ayrıca yoksulluk nafakasının toptan ödenmesini gerekli kılan sebeplerin bulunması hususları birlikte değerlendirilerek kadın yararına bir defaya mahsus olmak üzere uygun miktarda toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile; kadının, kusur belirlemesine yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kusur gerekçesinin düzeltilmesine, kadının reddedilen yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bölümü kaldırılarak kadın yararına 20.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına ve kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, yoksulluk nafakasının miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davalarında; kusur belirlemesi, kadının reddedilen tazminat talepleri, ve yoksulluk nafakasının miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 nci ve 176 ncı maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle davalı kadının aleyhine olacak şekilde İlk Derece Mahkemesi tarafından kadına kusur olarak yüklenen, evlilik süresince sosyal medya üzerinden farklı erkeklerle konuşma vakıasının sadakatsizlik boyutuna varmayan güven sarsıcı davranış niteliğinde olduğunun, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda yine de tarafların eşit kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.