"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/350 E., 2023/341 K.
DAVA TARİHİ : 07.06.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Aybastı Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/107 E., 2022/302 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından nafaka ve tazminatların miktarı yönlerinden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası ile miktarları ve yoksulluk nafakasına süresiz olarak hükmedilmesi ile kadın lehine hükmedilen tazminatlara faiz işletilmesi yönlerinden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen boşanma ve ferilerine ilişkin karara karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmamış olup, davacı vekilinin miktarlara yönelik istinaf başvurusu ise kısmen kabul edilmiştir. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesinin kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakasının kabulü ve nafakanın ödeme şekli yönünden verilen hükmü davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusuna konu edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu nedenle, davalı erkek vekilinin istinaf edilmeyerek kesinleşen bu yönlere ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı erkek vekilinin reddedilen yönler dışındaki temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin sabit işi ve gelirinin olmadığını, güven sarsıcı davranışlarının olduğunu hatta erkek eşin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, eve geç saatlerde ve alkollü olarak geldiğini, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, tehdit içerikli mesajlar attığını, iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, ziynet eşyası alacağı talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının dava dilekçesindeki iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde kadının kusurlu olduğunu, müvekkilinin kadının hiçbir eşyasını almadığını, kadının eşyalarını evden ayrılırken yanına aldığını, kadının çalışabilir olduğunu, müvekkilinin hayatını zorla idame ettiğini iddia ederek; açılan davanın reddine ancak boşanmaya karar verilmesi halinde kadının maddi taleplerinin tümünün reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda güven sarsıcı davranışlarda bulunan erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenebilecek kusurlu bir davranış bulunmadığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir, 650,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına kesinleşmeden itibaren yasal faizi ile birlikte 16.000,00TL maddî, 16.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet alacağı talebinin tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilmesine hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının nafaka ve tazminatların miktarı yönlerinden kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası ve boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle; kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile kesinleşmeden itibaren yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı kadının istinaf dilekçesine cevap verdikleri dilekçenin dikkate alınmadığını, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, kusur belirlemesi ve aleyhe hükmedilen maddî-manevî tazminatın kabulü ve yoksulluk nafakasının kabulü ve süresiz olarak hükmedilmesi ile kadın lehine hükmedilen tazminatlara faiz işletilmesi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, yoksulluk nafakasına süresiz olarak hükmedilmesinin ve usuli kazanılmış hakka aykırı olarak kadın lehine kabul edilen tazminatların tamamına erkek aleyhine olacak şekilde yasal faiz işletilmesi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddenin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Davacı kadın, 07.06.2021 havale tarihli dava dilekçesinde, boşanma ve ekleriyle birlikte 50.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminat isteminde bulunmuş, tazminatlara faiz işletilmesi isteminde bulunmamıştır. İlk Derece Mahkemesince kadının bu istemlerinin kısmen kabulüyle, kadın lehine kesinleşmeden itibaren yasal faiziyle birlikte 16.000,00 TL maddî ve 16.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiş, verilen bu hükme karşı sadece kadın vekili tarafından, diğer itirazları yanında, hükmedilen tazminatların da az olduğu belirtilerek istinaf kanun yoluna başvurulmuş, erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmamıştır.
Bölge Adliye Mahkemesince kadının istinaf itirazlarının kısmen kabulüne karar verilerek, diğer hususlar yanında, kadın yararına hükmedilen tazminatların da az olduğu gerekçesiyle, boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiş, hüküm bu sefer davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince kadının tazminatlara yönelik faiz isteği bulunmadığı halde kadın yararına hükmedilen tazminatlara faiz işletilmesine hükmedilmiş ise de erkek tarafından bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmadığından, hükmedilen maddî ve manevî tazminatın yalnızca 16.000,00 TL'lik kısmı ve bu kısma işletilen faiz yönünden kadın yararına usuli kazanılmış hak oluşacağı, Bölge Adliye Mahkemesince artırılan kısım yönünden ise kadın yararına usuli kazanılmış hakkın varlığından söz edilemeyeceği anlaşılmakla, tazminatların 16.000,00 TL'nin üstünden kalan kısmına işletilen faiz yönünden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı erkek vekilinin kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası ile miktarları ve yoksulluk nafakasına süresiz olarak hükmedilmesine yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2.Davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a.Davalı erkek vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
b.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik davalı erkek vekilinin temyiz itirazının "tazminatların artırılan kısmına işletilen yasal faiz kararı" yönünden kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1/d) bendinin hükümden tamamen çıkartılmasına, yerine (1/d) bendi olarak; "Davacı kadının maddi tazminat isteminin KISMEN KABULÜ ile 30.000,00 TL maddi tazminatın 16.000,00 TL'lik kısmının boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle, bakiye 14.000,00 TL'lik kısmının ise faizsiz olarak davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı kadının manevi tazminat isteminin KABULÜ ile 20.000,00 TL manevi tazminatın 16.000,00 TL'lik kısmının boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle, bakiye 4.000,00 TL'lik kısmının ise faizsiz olarak davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine," cümlesinin eklenmek suretiyle temyize konu kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.