"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2052 E., 2023/57 K.
...
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/488 E., 2022/76 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun sair istinaf sebepleri incelenmeksizin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin, birinci fıkrasının (a) bendinin (4) üncü alt bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının re'sen kaldırılmasına ve mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince gönderme kararı sonrasında yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne ve tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının şiddet iddasıyla şikayetçi olduğunu, Konya 5.Aile Mahkemesinin 2015/193 Esas sayılı dosyasıyla eylemin eşe karşı olması nedeniyle her iki tarafında ceza aldığını, sürekli aşağıladığını, küfür ve hakaretler ettiğini, tehdit ettiğini, her şeyi kırıp döktüğünü, dengesiz davranışlar sergilediğini, kendi çocuğuna dahi şiddet uyguladığını, çocuğun okula kaydı sırasında davalının öğretmenlerle ve polislerle tartıştığını, Konya 20.Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/332 Esas sayılı dosyasıyla davalının ceza aldığını, aşırı kıskanç olduğunu, müvekkilinin annesi ve ablalarıyla dahi görüşmesini istemediğini, herkesin içinde müvekkiline bağırıp çağırdığını, eşyaları kırdığını, tüm bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, boşanmak istemediğini, şiddete uğradığını, aldatıldığını, davacının terk ettiğini, infak ve iaşesini karşılamadığını, arayıp sormadığını belirterek davanın reddini aksi kanaatte boşanmaya karar verilmesi halinde lehine 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 09.02.2017 tarihli kararı ile tarafların evliliklerinin sağlıklı bir şekilde yürümediği, davacı tanıklarının anlatımlarından, taraflar arasında sürekli huzursuzluk olduğu, tartışmalar sırasında davalı kadının davacı erkeğin ailesine sinkaflı küfürler ve hakaretler ettiği, Konya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/193 Esas sayılı dosyasıyla tarafların birbirlerine karşı kasten yaralama suçunu işledikleri, davalının kamu görevlilerine karşı direnme, hakaret ve ayrıca kasten yaralama suçlarını işlediği, davalı kadının şiddet eğilimli davranışları nedeniyle davacı erkek hakkında koruma kararı verildiği, davalı kadın, davacı erkeğin başka bir kadınla beraber olduğunu, davacı erkek ve kızkardeşleri tarafından dövüldüğünü iddia etmiş ise de, bu iddiasını herhangi bir rapor, tanık beyanıyla ispat edemediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı kadının daha ağır kusurlu olduğu belirtilerek tarafların boşanmalarına ve davalının nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı kadın vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf talebinde bulunulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme sonucunda 23.06.2017 tarihli kararı ile davalı kadının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin,1 inci fıkrasının (a) bendinin (4) üncü altbendi uyarınca re'sen kaldırılmasına ve dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlık kısmında tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı kadının sinirli ve agresif olduğunu, bu nedenle ev içinde huzursuzluk çıkardığını, aşırı kıskanç olduğunu, davacı erkeği başka kadınla evli ve çocuk sahibi olmakla suçladığını, davacı erkeğe sinkaflı küfürler ederek hakaret ettiğini ve kusurlu olduğunu, karşılıklı olarak "Basit yaralama" suçundan cezalandırılmalarına karar verildiğini ancak tarafların davada birbirlerinden şikayetçi olmadıklarını ve bu olaydan sonra ayrı yaşamaya başladıklarının iddia ve ispat edilmediğini, eylemin karşılıklı olarak affedilmiş ya da en azından hoşgörü ile karşılanmış sayılacağının kabul edildiğini, taraflara bu eylem nedeniyle kusur yüklenemeyeceğini, davalı kadının cevap dilekçesinde davacı erkeğe yönelik atılı vakıaları tanık ya da başka delille ispat edemediğini, istinaf kaldırma kararı uyarınca Özbekistan makamlarından alınan sağlık raporuna göre davalı kadının akıl sağlığının yerinde olduğunun anlaşıldığını, taraflar arasında evlilik birliğini yürütmeye imkan vermeyecek şekilde geçimsizlik olduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı erkeğin kusursuz olduğunu, davalı kadının ise tam kusurlu olduğunu belirterek davacının davasının kabulüne, davacı erkeğin nafaka ve tazminat talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadın için dava tarihinden itibaren takdir edilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, davalı kadının tam kusurlu olduğu anlaşıldığından yoksulluk nafakası ve maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, hükmün tamamı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu, erkeğin tanıklarının çelişkili ve yanlı beyanlarda bulunduğunu, savunma haklarının kısıtlandığını, aşağıladığını, boşanmaya zorlandığını, kusuru olmamasına rağmen nafaka ve tazminat taleplerinin reddedildiğini ileri sürerek özetle hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, kadının reddedilen tazminat ve nafaka taleplerinin verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddeleri,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın veklince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...