Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3455 E. 2023/6232 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ölen eşin mirasçılarının, sağ kalan eşin evlilik birliğinin sona ermesindeki kusurunun tespiti davası.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasçıların, sağ kalan eşin kusurlu olduğuna dair iddialarını ispatlayamamaları ve dosya kapsamında kusurun tespitine imkan veren delillerin bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1359 E., 2023/264 K.

MİRASÇILARI : 1....

2. ...

3. ...

4. ...

5. ... vekilleri Avukat ... vd.

DAVA TARİHİ : ...

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gediz Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2018/164 E., 2020/135 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince evlilik ölümle sona erdiğinden boşanma talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına ve davacının evlilik birliğinin sona ermesinde davalının kusurlu olduğunun tespitine dair talebinin reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı mirasçıları vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı mirasçıları vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; Gediz Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2013/342 Esas, 2014/194 Karar sayılı dosyası ile açılan boşanma davasının reddine karar verildiğini, Yargıtay onamasından geçerek 09.04.2015 tarihinde kesinleştiğini, bu tarihten beridir tarafların bir araya gelmediklerini, davalının müvekkilinden boşanmak için 50.000,00 TL para ve istediğini, davalının çok rahat bir biçimde gerçek olmayan beyanlarda bulunduğunu, haksız yere müvekkili hakkında Gediz Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu, müvekkili hakkında takipsizlik kararı verildiğini beyan ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesindeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının açtığı boşanma davasının reddine karar verildiğini, davacının bu dosyada müvekkili hakkında aslı olmayan iddiaları öne sürdüğünü, müvekkilinin boşanmak için davacıdan 50.000,00 TL para ve ev istemesinin söz konusu olmadığını, tam tersine boşanma karşılığında davacının bu yönde teklifinin bulunduğunu, müvekkilinin davacıdan şidde görerek evden kovulması nedeniyle müşterek haneyi terk etmek zorunda kaldığını beyan ederek davacının davasının reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde kadın lehine aylık 750,00 TL tedbir nafakasına ve 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların eldeki boşanma dosyasına dayanak davaya neden olaylardan bu yana ayrı yaşamaya başladıklarını, tekrar bir araya gelmediklerini, tarafların fiilen ayrı yaşamaya başlamasında kusurun tamamen davacıda olduğunu, tarafların ayrı yaşamaya başlamasına neden olan olaylarda davalının bir kusurunun bulunmadığının dosya içeriği ve Yargıtay onamasından da geçen Mahkemenin 2013/342 Esas, 2014/194 Karar sayılı dosyası ile sabit olduğunu belirterek müteveffa ...'in 17.01.2017 tarihinde vefat ettiğinden; boşanma, maddî, manevî tazminat ve nafaka hususlarının konusuz kaldığı görülmekle, bu hususlarda hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacının evlilik birliğinin sona ermesinde davalının kusurlu olduğunun tespitine dair talebinin reddine, davalının nafaka, maddî ve manevî tazminat talepleri hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçıları vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı mirasçıları vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, hükmün tamamı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davacı mirasçılarının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçıları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı mirasçıları vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek,hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sağ kalan davalı eşin kusurunun ispat edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle ölen eşin mirasçılarının 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca yürüttüğü davalı sağ eşin kusurlu olduğunun tespitine yönelik "kusur tespiti" davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı müteveffa mirasçıları temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...