Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3458 E. 2024/767 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasının reddine, çocuk ve kadın yararına tedbir nafakasına ilişkin kararın temyizi aşamasında, erkeğin temyiz hakkı, kusur belirlemesi ve tedbir nafakasının miktarı ve çocuğun ergin olması nedeniyle nafakaya hüküm süresi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında, ergin olmuş çocuk yararına tedbir nafakasına çocuğun ergin olduğu tarihe kadar değil de hükmün kesinleşmesine kadar hükmedilmesi hatalı olup, bu husus düzeltilerek karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1542 E., 2023/164 K.

DAVA TARİHİ : 30.01.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/60 E., 2021/580 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine, çocuk ve kadın yararına tedbir nafakasına karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi ve nafakaların miktarı yönlerinden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin düzeltilmesine, ilgili bölümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, kadın ve çocuk yararına tedbir nafakasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından davanın reddi, kusur belirlemesi ve tedbir nafakaları yönünden, davalı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi ile nafakaların miktarı yönlerinden temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı, davalı kadın tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararı istinaf edilmeksizin kesinleşmiş olduğundan erkeğin davanın reddi kararına karşı temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davacı erkeğin temyiz isteminin davanın reddi yönlerinden reddine karar vermek gerekir.

Davalı kadın vekilinin tüm, davacı erkek vekilinin kusur belirlemesi ile tedbir nafakalarına yönelik gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek dava dilekçesinde; kendisinin istemediğini belirtmesine rağmen kadının bebeği doğuracağını sonra da kendisini boşayacağını söylediğini, doğum sırasında aileler arasında tartışma çıktığını, kadının herkesin içinde kendisine küfür ettiğini, şiddet uyguladığını, kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin müvekkiline kürtaj olması konusunda baskı yaptığını, çocukla bir kez olsun konuşmadığını, aşırı derecede alkol tükettiğini, alkollüyken hakaret ve tehdit ettiğini, tayin olduğu yere eşini götürmediğini iddia ederek davanın reddine, boşanmaya karar verilmesi halinde, ortak çocuğun velayetinin annesine verilmesine, çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından tanık veya başka bir delile dayanılmadığı, davacının evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını gösterir ve boşanmayı gerektirir şekilde davalının kusurundan kaynaklanan bir geçimsizliğin kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine, ortak çocuk yararına dava tarihinden itibaren aylık 450,00 TL tedbir, karar tarihinden itibaren aylık 650,00 TL tedbir nafakasına, davalı kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 450,00 TL tedbir, karar tarihinden itibaren aylık 750,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tedbir nafakalarının miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince davacı tarafın kusurunun bulunup bulunmadığı hususunda herhangi bir belirleme yapılmadığı, davalının kusurunun ispatlanamadığından boşanma davasının reddine karar verilmesi halinde dâhi var ise davacının kusurlu davranışlarının tespitinde davalının hukuki menfaatinin bulunduğu, yapılan yargılama ve özellikle davalı kadın tarafından dayanılan vakıa ile dinlenen tanık beyanları kapsamında davacı erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediği, eviyle, eşiyle ve ortak çocukla ilgilenmediği, çocuğun sünnet düğününe bile katılmadığı, mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı, ne var ki, bu sonuca ulaşılmasının tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklandığı, davalıya atfı mümkün hiçbir kusurun gerçekleşmediği, bu durumda açıklanan nedenle davanın davacının tam kusurulu olması sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesinin doğru görülmediği, hükmün gerekçesinin değiştirilmesi gerektiği, boşanma veya ayrılık davası açılınca hakimin, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden almak zorunda olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın ve kadının yanında bulunan ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakalarının miktarlarının az olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının diğer yönlerden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bölümlerinin kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, ortak çocuk yararına dava tarihinden hükmün kesinleşmesine kadar aylık 1.000,00 TL, kadın yararına dava tarihinden hükmün kesinleşmesine kadar aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı erkek vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; davanın reddi, kusur belirlemesi ve tedbir nafakaları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı kadın vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tedbir nafakalarının miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, boşanma davası olup, uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun davacı erkekten kaynaklanıp kaynaklanmadığı, kadın ve çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakalarının miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesinin ikinci fıkrası ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı kadın vekilinin tüm, davacı erkek vekilinin ise aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Tarafların ortak çocukları 10.05.2004 doğumlu Ilgın ... Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihinde ergin olduğundan ortak çocuk yararına dava tarihinden çocuğun ergin olduğu tarihe kadar tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken kararın kesinleşmesine kadar tedbir nafakasına karar verilmiş olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı erkeğin davanın reddi kararına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2. Davalı kadının tüm, davacı erkeğin diğer hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince;

a) Davalı kadının tüm, davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,

b) Davacı erkeğin Bölge Adliye Mahkemesinin ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakası kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan “hükmün kesinleştiği tarihe ..." ibaresinin çıkartılarak yerine “ergin olduğu 10.05.2022 tarihine" ibaresinin yazılması suretiyle temyize konu kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Aşağıdaki yazılı onama harcının ...'a yükletilmesine,

Peşin harcın istek halinde ...'e iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.