"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/594 E., 2022/1739 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bergama 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2018/326 E., 2020/289 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin davranışlarının 1999 yılından sonra değiştiğini, sebepsiz kavgalar çıkarıp bağırmaya başladığını, fiziksel şiddet uyguladığını, aşağılayıp hakaret ettiğini, araya giren ortak çocuğa da fiziksel şiddet uyguladığını, sadakatsiz olduğunu, kadını ve çocuğu son iki görev yeri olan ... ve Tatvan'a götürmediğini ve "eğer gelirsen seni gebertirim" diyerek tehdit ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava ile ikinci cevap dilekçesinde; kadının sıklıkla ailesine gittiğini, ailesinin müdahalelerine sessiz kaldığını, erkeğin tayin olduğu yerlere gitmeyip birlikte yaşamdan kaçındığını, çocuğu babaya karşı olumsuz etkilediğini, düğün takılarını büyücüye kaptırdığını söylediğini ve erkeğin ailesini istemeyip onlara kötü davrandığını iddia ederek asıl davanın reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve erkek yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine sıklıkla fiziksel şiddet uygulayan, onu sürekli kovan, ortak çocuğa fiziksel şiddet uygulayan, sadakatsiz davranan ve eşine "sen köylüsün" şeklinde onur kırıcı söylemlerde bulunan erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadına yüklenebilecek kusurlu bir davranış bulunmadığı ancak tarafların anlaşamaması, 6 yıldan fazla süredir ayrı yaşamaları ve evlilik birliğinin devamının aile ve toplum için bir faydasının kalmaması nedeniyle erkeğin davasının da kabulünün gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği ve kadın yararına tazminatlara hükmedilebilmesinin yasal koşullarının bulunduğu gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine ve erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. ... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadına kusur yüklenmemesine rağmen erkeğin de davasının kabul edilmesinin doğru olmadığını ve evlilik süresi ve tarafların ekonomik durumu dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile tazminatların az olduğunu beyanla erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarı yönünden istinafa başvurmuştur.
2. Davalı-davacı erkek vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; ortak çocuğun beyanı ile kadının erkeği affettiğinin anlaşıldığını, bu nedenle erkeğin kusursuz olduğunu, kadının davasının ve tüm taleplerinin reddinin gerektiğini beyanla kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri ve nafakalar yönünden istinafa başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkek tarafından ...'de görevli olduğu dönemde, ayda bir eve gelişlerinde ortak çocuğun annesinin, babasına saygıda kusur etmediği, onun yemeklerini hazırladığı, işlerini yaptığını söylemesi nedeniyle, daha önce yaşanan olayların kadın tarafından affedildiğinin kabulünün gerektiği ileri sürülmüş ise de, af olgusunun kabul edilebilmesi için affı gösterir fiili bir tutum ve davranışın ispatlanmış olması gerektiği, nadiren eve uğrayan eşine kötü davranmamış olmasının erkeğin kadın tarafından affedildiğinin, en azından hoşgörü ile karşılandığının kabulüne yeterli olmadığı, erkeğe kusur olarak yüklenen sıklıkla evden kovma vakıasına kadın tarafından dilekçelerinde dayanılmamış olması nedeniyle bu vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenmesinin doğru olmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda İlk Derece Mahkemesince taraflara yüklenen diğer kusurlu davranışlara göre de erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusurlu bir davranışının ispatlanmamış olması nedeniyle erkeğin davasının reddedilmesi gerektiği ve kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile yoksulluk nafakasının az olduğu gerekçesi ile; tarafların kusur belirlemesine ilişkin istinaf başvurularının kabulü ile kusur gerekçesinin düzeltilmesine, kadının erkeğin davasının kabulü, yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarına ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, erkeğin davası ile maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine ve erkeğin sair istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.... kadın vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; kusur durumu, evlilik süresi ve tarafların ekonomik durumu dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile tazminatların az olduğunu belirterek yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarı yönünden temyize başvurmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin ispatlanan bir kusuru bulunmadığını, 18 yaşından küçük ortak çocuğun tanık olarak dinlenemeyeceğini, erkeğin kusuru var ise de bunun kadın tarafından affedilmiş olduğunu ve tarafların erkeğin tayin olduğu yere kadının gelmemesi nedeniyle ayrıldıklarını belirterek her iki dava yönünden temyize başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatın devamı taraflardan beklenmeyecek şekilde temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise kusurun hangi eşten kaynaklandığı, kusur belirlemesine bağlı olarak erkeğin davasının reddinin ve kadının davasının kabulünün doğru olup olmadığı, boşanmaya karar verilmesi doğru ise kadının tazminat ve nafaka taleplerinin kabulünün ve erkeğin tazminat taleplerinin reddinin doğru olup olmadığı ve kadın yararına boşanmanın fer'îlerine hükmedilebilmesinin yasal koşulları varsa fer'î miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkek vekilinin tüm, ... kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında ... kadın yararına takdir edilen maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ... kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Bölge Adliye Mahkemesince 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarı yönlerinden BOZULMASINA,
2.Davalı-davacı erkek vekilinin tüm, ... kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Nihat'a yükletilmesine,
Peşin harcın istek halinde yatıran Yasemin'e iadesine,
Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.