"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1577 E., 2023/99 K.
...
...
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/104 E., 2020/127 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen dava yönünden konusuz kalan boşanma talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve sağ kalan kadın eşin boşanmaya sebebiyet verecek kadar kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; Azerbaycan uyruklu kadın ile yaklaşık 2 yıldır resmi nikahlı olduğunu, evlilikten sonra sadece oturma izni olabilmek için evlendiğinin ortaya çıktığını, davalının evlilik akdini yerine getirmediğini, kadının Azerbeycan'da yaşadığını ve Türkiye'de ne iş yaptığının meçhul olduğunu ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı erkek birleşen dava dilekçesinde özetle, kadının Azerbaycan uyruklu olduğunu, vatandaşlık alabilmek için kendisiyle evlendiğini, ev işlerini yapmadığını, hasta bakıyorum diyerek evde durmadığını, eş ve ev ile ilgilenmediğini, hastalığında destek olmadığını, yatağını ayırdığını, 20 Kasım 2018 de evden ayrıldığını ve tekar eve dönmediğini ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili asıl ve birleşen dava dilekçesine cevapta özetle; tarafların görücü usulü evlendiğini, Azerbeycan'da engelli bir kızı ve bu kızından bir torununun olduğunu evlenmeden önce söylediğini, erkeğin bizim yanımızda kalırlar ben onlara bakarım dediğini, evlendikten bir yıl sonra onları Türkiye'ye getirdiğini, bir müddet maddî ve manevî iyi davrandığını daha sonra cimri davranmaya başladığını, bundan rahatsız olduğunu ve kızıyla engelli torununu ülkesine götürdüğünü, eve geldiğinde davacının eve almadığını, kendisini kovduğunu, kiralık bir ev tuttuğunu ve zorluklara rağmen orada kaldığını, davacının kendisinin hiçbir ihtiyacının karşılamadığını, boşanmak istemediğini, davanın reddine karar verilmesini aksi halde 1.000 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yargılama sırasında erkeğin 07.10.2019 tarihinde vefat ettiğini, mirasçılarının kusur tespiti açısından davaya devam ettiklerini, kadının evlilik birliğinin devamı sırasında yemek yapmadığını, sürekli şekilde uzun müddetler ortak konuta gelmediğini, davacı ile ilgilenmediğini belirterek asıl ve birleşen dava yönünden konusuz kalan boşanma talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadının boşanmaya sebebiyet verecek kadar kusurlu olduğunun tespitine, kadın lehine takdir edilen 200,00 TL tedbir nafakasının devacının vefat tarihi olan 07.10.2019 tarihi itibariyle kaldırılmasına, kadının yoksulluk nafakası ve maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, maddî-manevî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi kararı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince kadının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ölümle sona erip ermediği, sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun ispat edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 181 inci maddesinin ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddeleri,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...