Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3468 E. 2023/6394 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında görülen boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların iddia ve savunmaları ile hukuk kuralları değerlendirilerek, yerel mahkeme kararında usul ve esasa ilişkin bir aykırılık bulunmadığı gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1848 E., 2023/315 K.

DAVA TARİHİ : ...

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İnegöl 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2015/395 E., 2020/792 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 2012 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, birlik görevini ihmal ettiğini, bağımsız konut temin etmediğini, fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, suç işlediğini, erkeğin ailesinin kadını küçümsediğini ve erkeğin bu duruma sessiz kaldığını, ortak çocuğa fiziksel şiddet uyguladığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, cevap dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir nafakası, 250,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir nafakası, 600,00 TL yoksulluk nafakası, 20.000,00 TL maddî tazminat, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, erkeğin ailesine kötü davrandığını, iftira attığını, hakaret ettiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, fiziksel şiddet uyguladığı, kadını ve ortak çocukları, kadının babasının evine bıraktığı, sonrasında aramadığı, ihtiyaçlarını karşılamadığı, başka kadınlarla mesajlaşarak sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, cinsel istismar suçundan dolayı hakkında dava açıldığı, bu hususların tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, davalı erkeğin tanıklarının beyanlarının sebep ve saiki açıklanamayan zaman ve mekan kavramlarından uzak anlatımlar olduğu, kadının kusurlu davranışlarının ispatlanamadığı, davalı erkek tarafından sunulan telefon kayıtlarının ise kadına ait olduğunun ispatlanamadığı, bu nedenle hükme esas alınmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, alınan sosyal inceleme raporu içeriği, ortak çocukların beyanları ve yaşları dikkate alınarak velâyetin anneye verilmesine, ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların yaşları, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir nafakası, 250,00 TL iştirak nafakası, kadının çalışmadığı, sürekli gelirinin olmadığı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği dikkate alınarak kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilik süresi dikkate alınarak kadın yararına 20.000,00 TL maddî tazminat, 15.000,00 TL manevî tazminat, ziynet ve çeyiz alacağı yönünden usulüne uygun olarak harçlandırılmak suretiyle açılmış bir dava bulunmadığından bu konularda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, kadın yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının çok az olduğu, manevî tazminat miktarının da kusurlu davranışlar dikkate alındığında az olduğu, ziynet ve çeyiz alacağı hakkında veriler kararın hatalı olduğu, erkeğin, cinsel istismar suçundan ceza aldığı, ortak çocuklarla yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının hatalı olduğu belirtilerek; manevî tazminat ile kadın yararına hükmedilen nafakaların miktarları, kişisel ilişki yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurunun bulunmadığı, dayanılan vakıaların ispatlanamadığı, tazminatlara ve nafakalara hükmedilmesinin hatalı olduğu, velâyetin babaya verilmesi gerektiği belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller ve delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesinin değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, ziynet ve çeyiz eşyasına ilişkin usulüne uygun açılmış bir davanın bulunmadığı belirtilerek taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî, manevî tazminat, tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı, ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaların dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin ortak çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 335 inci ve devamı maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci maddesi, 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...