"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1122 E., 2022/1778 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Nazilli 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/275 E., 2021/114 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin, kardeşinin ve annesinin baskılarının olduğunu, davalı erkeğin ilgi ve alakasının olmadığını, evliliklerinin kötüye gitmeye başladığını, gece geç saatlerde geldiğini, defalarca söz vermesine rağmen hakaret etmeye devam ettiğini, şiddet eğilimi olduğunu, ... 2. Ağır Ceza Mahkemesininde devam eden davasında vermiş olduğu ifadelerden dolayı aralarının iyice bozulduğunu, bu durumlara dayanamayıp aile apartmanından ayrılıp, evini taşıdığını iddia ederek evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, 1.000,00 TL tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakasına karar verilmesini, edinilmiş mallara katılma rejimine tabi malların tasfiyesine ve müvekkili lehine 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; eşini çok sevdiğini, boşanmak istemediğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin davacı kadına basit yaralama suçunu işlediği, suçunun sabit olduğu, bu suç sebebiyle yapılan yargılama sonucunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, erkeğin kadına şiddet uyguladığı sabit olsa da dosyada ispatlanmış sayılan şiddet olayından sonra tarafların uzun süre boyunca birlikte yaşadıkları, davalı erkeğin cezaevine giriş tarihi olan 16.05.2018 tarihinden sonra dahi kadının, davalı erkeğe çeşitli tarihlerde sevgi sözcükleri içeren mektuplar gönderdiği, 23.12.2019 tarihli dilekçe ekinde sunulmuş olan fotoğraflarda da tarafların Eylül 2018 tarihinde baş başa, Haziran 2018 tarihinde ortak çocuklarında olduğu, Ocak 2019 tarihinde yine baş başa ve Şubat 2019 tarihinde ortak çocukların da bulunduğu fotoğrafların çekildiği, incelenen fotoğraflarda genel olarak tarafların birbirine sarıldığı, 2012 tarihinde gerçekleşen tanık beyanlarına ve ceza dosyasına yansıyan olayın davacı kadın tarafından hoşgörüyle karşılandığı ve yeni bir şiddet olayının varlığının da ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine, dava ret ile sonuçlandığından davacı kadının yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve manevî tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin çalışmadığı, ceza evinde olduğu, gelirinin bulunmadığı, kadının ise organizasyon işleri yaptığı, 2.000,00 TL maaş aldığı, geçimine yeter düzenli ve sabit gelir elde ettiğinden, davacı kadının tedbir nafakası talebinin reddine, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ortak çocuğun ihtiyaçları, yaşı, günün ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü, davalı erkeğin ödeme gücü, hakkaniyet kuralları dikkate alınarak ortak çocuk ... ... yararına 150,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu davanın tamamen kabulüne karar verilmesi gerektiğini, davalı erkek vekili yararına vekâlet ücreti verilmesinin hatalı olduğunu, davacı kadın vekili yararına vekâlet ücreti verilmesi gerektiğini beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğe atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmediği, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere, davacının davasının reddine karar verilmiş olmakla kendisini vekil ile temsil ettiren davalı erkek yararına vekâlet ücreti takdir edilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, adli yardım talebi mahkemece kabul edilen davalı erkeğin geliri bulunan davacı yararına tedbir nafakasına hükmedilmemesinin ve çocuklar için hükmedilen tedbir nafakası miktarının usul ve kanuna uygun olduğu ve delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmediği gerekçesiyle; davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek; erkeğin kusurlu davranışları sebebi ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, davanın tüm ferî talepleri ile birlikte kabulü gerektiği, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmemesinin hatalı olduğu, çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakasının az olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının açtığı boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği, kadının reddedilen tedbir nafakası talebinin şartlarının oluşup oluşmadığı, çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü, 326 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 330 uncu 182 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.