"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1747 E., 2023/336 K.
DAVA TARİHİ : 23.11.2018
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/1085 E., 2020/296 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferîlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; kadının hakaret ve tehdit gibi eylemlerinin olduğunu, psikolojik sorunları olduğundan tedavi gördüğünü iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin babalarına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; müvekkilinin süregelen şekilde hakaret ve şiddete maruz kaldığını, erkeğin ailesinin yoğun şekilde evliliğe müdahalede bulunduklarını, erkek askerdeyken müvekkilinin bebeği ile sokağa atıldığını, erkeğin eşine ve çocuklarına karşı ilgisiz olduğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğini, sadakatsiz olduğunu asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetlerinin annelerine verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, kadın yararına, 250.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesinin mümkün olmaması halinde bedeline karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 2018 yılı Kasım ayından itibaren ayrı yaşadıkları, tanık beyanları ile sabit olduğu üzere davalı-karşı davacı kadının, erkeğe "piç, gerizekalı, hayvan, salak" gibi sözler söylediği, erkeğin ailesini istemediği, onlar geldiğinde tartışma çıkardığı, psikolojik rahatsızlığının olduğu, davacı-karşı davalı erkeğin ise kadına küfür ettiği, şiddet uyguladığı, evi terk ederek eşlerin birlikte yaşama yükümlülüğünü ihlal ettiği, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik olduğu, tarafların eşit oranda kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, ziynet alacağı davasının 26.06.2020 tarihli duruşmada tefrik edildiği gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin annelerine verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, erkeğin tazminat talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-karşı davalı erkek vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet ve nafakalar yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-karşı davacı kadın vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların miktarı, tazminat taleplerinin reddi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından davacı-karşı davalı erkeğe kusur olarak yüklenen "müşterek konutu terk ederek birlikte yaşama yükümlülüğünü ihlal ettiği" vakıasına karşı davada dayanılmadığı, bu vakıanın erkeğin kusurlu davaranışları arasından çıkartılması gerektiği, İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen diğer vakıalar ile davalı-karşı davacı kadına yüklenen vakıaların sabit olduğu, tarafların her ikisinin kusurlu davranışları kıyaslandığında, davacı-karşı davalı erkeğin, davalı-karşı davacı kadına oranla ağır kusurlu olduğu, olayların akışı karşısında her iki davada tarafların dava açmakta haklı olduğu, tarafların ortak çocuklarından ... Umutlu'nun yargılama sırasında ergin olduğu, diğer çocuk Hasan ... Umutlu yönünden yargılama sırasında alınan sosyal inceleme raporu dikkate alındığında, yaşı küçüğün velayetinin annesine verilmesinin yerinde olduğu, boşanma veya ayrılık davası açılınca davanın devamı süresince hakim tarafından gerekli olan eşlerin barınmasına, geçimine, malların yönetimine ilişkin geçici önlemlerin kendiliğinden alınması gerektiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden itibaren kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin yerinde olduğu, nafaka miktarının da hakkaniyete uygun olduğu, kadının ağır kusurlu olmadığı, kira ödediği, boşanma ile yoksulluğa düşeceği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru ise de, nafaka miktarının az olduğu, velayeti anneye verilen ortak çocuk Hasan ...'ın yaşı ve ihtiyaçları gözetildiğinde eğitim ve diğer giderlerinin bulunduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında ortak çocuk Hasan ... Umutlu yararına iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru ise de nafaka miktarının az olduğu, kadının boşanma ile birlikte mevcut ve beklenen menfaatlerinin zarar gördüğü, şiddete uğraması nedeni ile de kişilik haklarının zedelendiği, kadın yararına maddî ve manevî tazminata ilişkin koşulların oluştuğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen kişilik hakları ile mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, kadın yararına maddî ve manevî tazminata karar verilmesinin yerinde olacağı, İlk Derece Mahkemesi kararının diğer yönlerden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin düzeltilmesine, ilgili bölümlerinin kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, ortak çocuk Hasan ... yararına aylık 600,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî tazminat ile 40.000,00 TL manevî tazminata, tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına tazminatlara ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ile miktarları ve velâyet düzenlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, karşılıklı boşanma davası olup, uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl ve karşı davanın kabulü, kadın yararına tazminat ve nafakaya hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı, çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarının tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 330 uncu maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.