"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/25 E., 2023/143 K.
DAVA TARİHİ : 27.11.2019
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/1367 E., 2021/418 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından tazminat ve nafaka miktarları yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, kadın tarafından açılan boşanma davası davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kabul edilerek kadın yararına tazminat ve nafakaya hükmedilmiş, erkek bu kararı istinaf etmemiştir. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesinin ilk kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan davalı erkeğin, boşanma davası ve kusur belirlemesi yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davalının "boşanma davasının kabulüne ve kusur belirlemesine" yönelik temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.
Davalı vekilinin reddedilen yön dışında, gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının fiziksel şiddet uyguladığını, çocuklarla ilgilenmediğini, hakaret ettiğini, müvekkile baskı yaptığını iddia ederek tarafların boşanmalarına, aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, faizi ile 100.000.00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; kadının daha önceden açtığı davada aynı iddiaların ileri sürüldüğünü belirterek davanın derdestlik nedeniyle aksi halde esastan reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret edip parasıyla övünerek ekonomik şiddet uyguladığı, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına koşulları oluştuğundan aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren faizi ile 15.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminat ve nafaka miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı kadının tazminat ve yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğu gerekçesiyle kadının bu yönlere ilişkin istinaf talebinin kabulü ile kadın yararına faizi ile 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, davalının sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili özetle; tazminat ve nafaka miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiş ise de 23.03.2023 tarihli ek karar ile davacı vekilinin temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, ek karara karşı temyiz yoluna başvurulmamıştır.
2.Davalı erkek vekili özetle; derdestlik itirazlarının dinlenmediğini belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminat miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı erkek vekilinin boşanma davasının kabulüne ve kusur belirlemesine yönelik temyiz dilekçesinin istinaf edilmeyen yön temyiz edilemeyeceğinden REDDİNE,
2.Davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.