"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1766 E., 2023/332 K.
DAVA TARİHİ : 11.12.2018
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/1177 E., 2020/473 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ile cevaba cevap dilekçesinde; davalının, müvekkiline hakaret ve küfür ettiğini, psikolojik baskı yaptığını, maddî ihtiyaçları karşılamadığını, müvekkilinin kanser tedavisi görmesi gerektiğini, davalının maddî ve manevî herhangi bir destek vermediğini, bunun üzerine müvekkilinin kızının yanına geldiğini ve tüm bakım ve masraflarının kızı tarafından karşılandığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 4.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili davaya cevap ile ikinci cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacının kızlarının etkisi ile hareket ettiğini, davacının kızı hemşire olduğu için yanına gittiğini, boşanmayı gerektirecek bir neden olmadığını, müvekkilinin de yaşlı ve %80 engelli olması nedeniyle kendisininde bakıma muhtaç olduğunu, nafaka ve tazminat taleplerinin şartlarının oluşmadığını, miktarlarının fahiş olduğunu beyanla, davacının davasının ve tüm taleplerinin reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her iki tarafın da ikinci evlilikleri olduğu, tarafların fiilen 3 yıldır ayrı yaşadıkları, davalının, davacı ile maddî ve manevî olarak ilgilenmediği, davalının ilgisiz tavırları sonrası davacının rahatsızlığı nedeniyle hemşire olan kızının yanına Bursa'ya geldiği, davalının, davacının sağlık sorunlarına karşı maddî ve manevî destek vermediği, davalının iddialarının ise ispatlanamadığı, davalının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının anlaşıldığı, boşanma davası açılmakla ayrı yaşamakta haklı olan davacının, boşanma ile yoksulluğa düşeceği, boşanma ile en az eşinin desteğini yitireceği, davalının davranışlarının, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak, davacı lehine yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, davacı lehine aylık 600,00 TL tedbir, aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı deliller ile kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri ve re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından kusur belirlemesinin doğru yapıldığı, davanın kabulü ile davacı lehine nafaka ve maddî, manevî tazminata karar verilmesinin yerinde, miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu, boşanma davasında boşanmanın eki niteliğinde olan tazminat taleplerinin kısmen kabul ve kısmen reddi halinde, vekâlet ücreti ve yargılama giderinin taraflara yüklenmesinin söz konusu olamayacağı, bu durumda boşanma davası kabul edilen davacı lehine boşanma davasına ilişkin tek bir maktu vekâlet ücreti verilmesi gerektiği, boşanmanın fer'îsi niteliğindeki kısmen reddedilen tazminatlar üzerinden davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin ise yerinde olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla;hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davacı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, boşanmanın fer'îsi niteliğinde olan maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabul veya reddi halinde ayrıca vekâlet ücretine karar verilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 297 nci, 323 üncü ve 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.