"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1707 E., 2023/23 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kastamonu Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/340 E., 2021/653 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince, velâyete ilişkin olarak verilen hüküm davalı erkek vekilince istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu nedenle davalı erkek vekilinin, istinaf edilmeyerek kesinleşen bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, başka kadınlarla görüştüğünü, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, ailesine vermediği ekonomik desteği başka kadınlara sağladığını, müvekkilinin herhangi bir yerden gelirinin olmadığını, bu süreçte maddî anlamda tamamen destekten yoksun durumda olduğunu belirterek 161 inci maddeye dayanan zina, olmadığı takdirde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, karar kesinleştiğinde iştirak nafakasına dönüşmek üzere yargılama süresince aylık 500,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, 70.000,00 TL maddî tazminata, 70.000,00 TL manevî tazminata, ziynete yönelik 30.119,25 TL'nin davalıdan alınarak dava tarihi olan 08.06.2018 tarihinden yasal faizi ile birlikte davacı müvekkile ödenmesine ve eşya alacağına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı vekili 16.01.2019 tarihli celsedeki beyanında çeyiz eşyalarına yönelik davalarının konusuz kaldığını, davacı asil ise 27.02.2019 tarihli celsedeki beyanında bütün çeyiz eşyalarını aldığını, çeyiz eşyalarına ve kişisel eşyalarına ilişkin dava konusunun kalmadığını, boşanma ve ziynet taleplerinin devam ettiğini belirtmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına rağmen cevap dilekçesi ibraz etmemiş, 24.10.2018 tarihli celsedeki beyanında davacı tarafın çeyiz eşyasına yönelik olarak açmış olduğu davadaki iadesi istenen eşyaları teslim etmeye hazır olduğunu beyan ettiği, tarafların evliliklerinin devamının mümkün olmadığını belirterek boşanmak istediğini ancak maddî ve manevî tazminat ile nafaka ve ziynet eşyalarına yönelik taleplerin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, toplanan tüm delillerin değerlendirilmesiyle, davalı erkeğin davacıya şiddet uyguladığı, meydana gelen bu olaylar karşısında taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılmayı gerektirecek derecede geçimsizlik bulunduğu, davalı erkeğin evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu, kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Kanun’un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, 161 inci maddesine dayalı zina davasının reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 150,00 TL tedbir nafakasının artırılarak aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir nafakası ile 5.000,00 TL maddî, 5.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, kadının ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusurlu olmadığını belirterek kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar, nafakalar, ziynet alacağı davası ve bu dava nedeniyle aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğu yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin tam kusurlu olduğu, ancak iştirak nafakasının ve tazminatların az olduğu, kadın vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak çocuk lehine aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 40.000,00 TL maddî tazminat, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verildiği, davacı kadın vekilinin sair yönlere ilişkin, davalı erkek vekilinin ise tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusurlu olmadığını belirterek kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar, nafakalar, velâyet yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı erkeğin velâyete yönelik temyiz dilekçesinin istinaf edilmeyen yön temyiz edilemeyeceğinden REDDİNE,
2.Davalı erkeğin diğer hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.