Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3499 E. 2024/2482 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tarafların fiilen ayrı yaşamaları nedeniyle, dava konusu taşınmazın aile konutu vasfının devam edip etmediği ve aile konutu şerhinin kaldırılıp kaldırılamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların fiilen uzun süredir ayrı yaşamaları ve taşınmazın kiraya verilmiş olması nedeniyle aile konutu olma vasfını kaybettiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin aile konutu şerhinin kaldırılmasına ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/483 E., 2022/1956 K.

KARAR : Kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/175 E., 2021/753 K.

Taraflar arasındaki aile konutu şerhinin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2002 yılından bu yana fiilen ayrı yaşadıklarını, istinaf incelemesinde bulunan boşanma davalarının devam ettiğini, evlenme sonrasında " ..." adresinde ikamet ettiklerini, sonrasında yurt dışına gittiklerini ve 2002 yılından bu yana ayrı yaşadıklarını, Datça'da ikamet eden davalının boşanma davasının açılacağını öğrendiği anda 2016 yılında mernis kayıt sistemine yerleşim yeri olarak kaydettirerek taşınmaza aile konutu şerhi koydurduğunu, aile konutu olmayan taşınmazda 01.06.2019 tarihinden beri kiracının yaşadığını belirterek aile konutu şerhinin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 17 yıldır kayıplara karışıp evine dönmediğini, 2012 yılından beri bu taşınmazda ikamet ettiğini, çilingirle evin kapısını açarak eşyalarına el koyduğunu, kiraya verdiğini, kendisi oturuyor göstererek adresi ikamet adresi olarak gösterdiğini, dava açma şartlarının oluşmadığını, boşanma davasının devam ettiğini belirterek davanın esasına girilmeksizin usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 22.09.1996 tarihinde evlendiklerini, taraflar arasında İstanbul 9. Aile Mahkemesi'nin 2016/526 Esas sayılı dosyasında boşanma davasının bulunduğunu ve davanın derdest olduğunu, davacı tarafın davalının evi iradi olarak terk ettiğini kanıtlayamadığını belirterek davacının davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 22.09.1996 tarihinde evlendiklerini, boşanmaya karar verilmiş ise de dava ve inceleme tarihi itibariyle boşanma hükmünün kesinleşmediğini, evlilik birliğinin halen devam ettiğini, dava konusu taşınmazın evlilik birliği öncesinde 28.09.1994 yılında edinilerek davacı adına kayıtlı bulunduğunu, 18.03.2010 tarihinde taşınmazın kaydına aile konutu şerhi işlendiğini, tarafların evlilik süresince dava konusu taşınmazı aile konutu olarak kullandıklarını, 2001 yılında yurt dışına gittiklerini, 2002 yılından bu yana da fiilen ayrı yaşadıklarını, bir araya gelmediklerini, dava konusu taşınmazda 2019 yılından bu yana kiracının ikamet ettiğini her iki tarafında beyan ve cevaplarında açıkladıklarını, taraflarca kullanılmayan aile konutunun başkalarına kiraya verilmiş olmasının, konutun aile konutu olma niteliğini ortadan kaldırdığını belirterek istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın kabulü ile dava konusu 1038 ada, 18 parsel 4.kat 6 numaralı bağımsız bölüm ... adresinde kain taşınmaz üzerine konulan aile konutu şerhinin kaldırılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, aile konutu şerhinin kaldırılması istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, taşınmazın aile konutu vasfının devam edip etmediği, aile konutu şerhinin kaldırılması koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı madde, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...