Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3510 E. 2024/919 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında velayeti babaya verilen çocuk ile anne arasındaki kişisel ilişki günlerinin belirlenmesinde "babalar günü" ibaresinin yer alması nedeniyle kararın düzeltilip düzeltilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Velayeti babaya verilen çocuk ile anne arasında kişisel ilişki kurulması için belirlenen günler arasında "babalar günü"nün yer almasının hatalı olduğu, ancak bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılama gerektirmediği gözetilerek 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/168 E., 2023/336 K.

DAVA TARİHİ : 04.01.2021

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/1 E., 2022/557 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı erkek vekili 04.01.2021 tarihli dilekçe ile; davacı ile davalının 1987 yılında görücü usulü ile evlendiklerini, bu evlilikten 4 tanesi ergin 5 ortak çocukları olduğunu, davalının davacı eşine karşı sürekli hakaret, küçük düşüren söz ve davranışlarda bulunduğunu, takıntılı derecede kıskanç olduğunu, bu durumun evlilik süresince sürekli huzursuzluk yarattığını, bundan dolayı da davalının evi sürekli terk ettiğini, davacının sosyal hayatta tanınan bir insan olduğunu, hem işinin getirdiği sorumlulukları ve yükümlülükleri yerine getirdiğini, hem de ailesi ve çocuklarıyla ilgilendiğini, eşini el üstünde tuttuğunu, buna rağmen davalının hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmediğini, evde yemek dahi pişirmediğini, elini sıcak sudan soğuk suya sokmadığını, davalı eşine maddî ve manevî destekte bulunmadığını, şeref ve saygınlığını zedeleyen, ağır tahrik içeren küçük düşürücü hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, öldürme tehditlerinde bulunduğunu, aşırı harcamaya ve gezmeye düşkün biri olduğunu, her kavgadan sonra evi terk ettiğini belirterek evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini, bu nedenle tarafların boşanmalarına, ortak çocuk Boran'ın velâyetinin davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı kadın vekili karşı dava ve cevap dilekçesi ile, davacı ile davalı eşin 1987 senesinde evlendiklerini, bu evliliklerinden 5 çocukları bulunduğunu, çocuklardan sadece Boran'ın ergin olmadığını, müvekkilinin davalı ile küçük yaşta evlendiğini, davalının baskıcı, sinirli ve şiddete meyilli biri olduğunu, müvekkiline sözlü ve fiili şiddet uyguladığını, durduk yere olay çıkardığını, müvekkiline ve onun ailesine sinkaflı olarak sürekli hakaretlerde bulunduğunu, birçok kez evden kovduğunu, kapıya attığını, bu dönemde gerek aile yakınları ve çocuklarının küçük olması gerekse davalının tehdit ve hakaretleri sonucu müvekkilin her seferinde eve tekrar dönmek zorunda kaldığını, davalının alkol alışkanlığı bulunmakta olup, hemen hemen hergün alkol aldığını ve müvekkilinin kendisine içki masaları hazırlamasını istediğini ve alkol alıp müvekkiline uyguladığı şiddeti sürdürdüğünü, davalı müvekkilini bir eş gibi görmediğini, sevgi saygı göstermediğini, 2012 yılında evden atılması nedeniyle boşanma davası açtığını ancak davalının müvekkilinden özür dilemesi ve araya girenlerin olması sebebiyle müvekkilinin davadan vazgeçtiğini, ancak davalının eylemlerine devam ettiğini, nihayetinde son olarak müvekkiline "seni boşayacağım, benim avukatıma vekâlet vereceksin, s.. gideceksin.. " gibi söylemlerle müvekkilini arabaya bindirmiş ve yolda bu eylemlerini sürdürdüğünü, sonrasında ise müvekkili yolda arabadan attığını, müvekkilinin evli olan çocuğunun yanına sığınmak zorunda kaldığını bildirerek tarafların boşanmalarına, ivedilikle aylık 5.000,00 TL tedbir (yoksulluk) nafakasına, ortak çocuk Boran'ın velâyetinin müvekkil anneye verilmesine, çocuk için aylık 3.000,00 TL tedbir (iştirak) nafakasına, 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata, 1 adet hasır takı seti, 10 adet kalın bilezik, 1 adet kalın set takımı eşyalarına karşılık şimdilik 10.000,00 TL'nin işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşine karşı şiddet uygulaması, evden kovması, hakaret etmesi ve eşini aşağılaması nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ağır kusurlu olduğu, kadının ise eşine hakaret etmesi nedeniyle hafif kusurlu olduğu, gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile; tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, ortak çocuk Bora'nın velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk ile davalı baba arasında her ayın ikinci ve dördüncü hafta sonları Cuma günü saat 17:00 ile Pazar günü saat 17:00 arasında, dini bayramların ikinci günü saat 10:00 ile üçüncü günü saat 14.00 arasında, birinci dönem/ikinci dönem ara tatilinin ilk haftası Pazartesi günü saat 10.00 ile takip eden Pazar günü saat 17.00 arasında, her yıl yarıyıl tatilinin ilk haftası Pazartesi günü saat 10.00 ile takip eden Pazar günü saat 17.00 arasında, her yıl Temmuz ayının birinci günü saat 10:00 ile Onbeşinci günü saat 17:00 arasında, her yıl babalar günü saat 10.00 ile 17.00 saatleri arasında yanına almak suretiyle kişisel ilişki kurulmasına, aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasının kadına verilmesine, 40.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın kadına verilmesine karar verilmiştir.

2. Davacı -karşı davalı erkek vekili tarafından verilen 25.11.2022 tarihli kişisel ilişkinin düzeltilmesi istemli (tavzih talepli) dilekçe üzerine Mahkemece, kararda müşterek çocuğun velayetinin babaya verildiği, bu nedenle müşterek çocuk ile anne arasında kişisel ilişki kurulması gerekirken sehven müşterek çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulduğu anlaşılmakla 02.12.2022 tarihli tavzih kararı ile; 25.10.2022 tarih ve 2022/1 Esas, 2022/557 sayılı asıl kararının 3. maddesinin ''ortak çocuk ile davalı karşı davacı anne arasında her ayın ikinci ve dördüncü hafta sonları Cuma günü saat 17:00 ile Pazar günü saat 17:00 arasında, dini bayramların ikinci günü saat 10:00 ile üçüncü günü saat 14.00 arasında, birinci dönem/ikinci dönem ara tatilinin ilk haftası Pazartesi günü saat 10.00 ile takip eden Pazar günü saat 17.00 arasında, her yıl yarıyıl tatilinin ilk haftası Pazartesi günü saat 10.00 ile takip eden Pazar günü saat 17.00 arasında, her yıl Temmuz ayının birinci günü saat 10:00 ile Onbeşinci günü saat 17:00 arasında, her yıl babalar günü saat 10.00 ile 17.00 saatleri arasında yanına almak suretiyle kişisel ilişki kurulmasına, " şeklinde tavzihine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına asıl kararına karşı kadın vekili, asıl ve tavzih ek kararına ve asıl karara karşı erkek vekili süresi içinde istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü, maddî- manevî tazminatlar ile yoksulluk nafakası ve kişisel ilişki düzenlemesine yönelik tavzih kararındaki "babalar günü" ibaresi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı- davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü ile tazminat ve nafaka miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile tarafların evlilik süresi, davalının kusurları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile yoksulluk nafakası miktarının yetersiz olduğu Mahkemece her iki davanın kabulü ile boşanma kararı verilmiş olmasında ve belirlenen kusur durumunda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, tarafların bu hususlara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, kadının, lehine takdir edilmiş olan yoksulluk nafakasının, maddî ve manevî tazminatın miktarına, ilişkin istinaf talebinin kabulüne, yerel mahkemenin bu hususa yönelik gerekçe ve hükmünün düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına kadın için aylık 3.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 150.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

... erkek vekili vekili; kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü, kadın lehine hükmedilen maddî- manevî tazminatlar ile yoksulluk nafakası, kişisel ilişki düzenlemesine yönelik İlk Derece Mahkemesince verilen tavzih kararındaki "babalar günü" ibaresi nedeniyle velayet kendisine verilmesine rağmen babalar gününde anne ile kişisel ilişki kurulmasının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak karşılıklı açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise miktarlarının uygun olup olmadığı, ortak çocuğun velayeti babaya verilmesine rağmen babalar gününde anne ile kişisel ilişki kurulmasına yönelik İlk Derece Mahkemesince verilen 02.12.2022 tarihli tavzih kararındaki "babalar günü" ibaresinin düzeltilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ıncı maddeleri, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi, 323 üncü ve 324 üncü maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre ... erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut olayda, İlk Derece Mahkemesince verilen tavzih kararında velayeti babaya verilen tarafların ortak çocuğu Boran ile anne arasında kurulan kişisel ilişki hükmündeki " her yıl babalar günü saat 10.00 ile 17.00 saatleri arasında yanına almak suretiyle kişisel ilişki kurulmasına" şeklindeki babalar gününde anne ile kişisel ilişki kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirir.

Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.... erkek vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının REDDİNE,

2-Davacı -davalı erkek vekilinin kişisel ilişki düzenlemesine yönelik İlk Derece Mahkemesince verilen tavzih kararındaki "babalar günü" ibaresine ilişkin temyiz itirazının kabulü ile; İlk Derece Mahkemesinin25.10.2022 tarihli asıl kararının, 02.12.2022 tarihli tavzih kararı ile düzeltilen 3 üncü maddesinde yer alan '' her yıl babalar günü saat 10.00 ile 17.00 saatleri arasında yanına almak suretiyle kişisel ilişki kurulmasına " cümlesinin hükümden çıkarılmasına, yerine '' her yıl anneler günü saat 10.00 ile 17.00 saatleri arasında yanına almak suretiyle kişisel ilişki kurulmasına " cümlesinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.