"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1646 E., 2023/137 K.
DAVA TARİHİ : 12.06.2018 - 08.10.218
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 17. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/512 E., 2020/350 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kısmen kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin babasının, müvekkiline ait ait altınları rızası olmadan aldığını, erkeğin ise "babamdır, ister alır, ister satar, ne paragöz kadınsın" şeklinde söylediğini, müvekkiline küçük düşürücü sözler söyleyip hakaret ettiğini, fiziki şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, manevî destek vermediğini, pek kötü ve onur kırıcı davranışları olduğunu, zina yaptığını, evlilik birliği sorumluluğunu üstlenmediğini beyanla tarafların pek kötü ve onur kırıcı davranış, zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî, 1.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ile karşı dava dilekçesinde; kadının ailesinin etkisinde kaldığını, eşine ilgisiz olduğunu, evde çoğu zaman yemek yapmadığını, kadının evden ayrılıp ailesinin yanına gittiğinde müvekkilinin ailesini alıp durumu konuşmaya gittiğini, ancak kadının ailesinin, müvekkiline ve ailesine saldırdığını, kadının kusurlu olduğunu beyanla kadının asıl davası ile taleplerin reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle karşı davanın kabulüne ve tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, her yıl ÜFE oranında artırılmasına, müvekkili lehine 80.000,00 TL maddî, 1.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların erkeğin ailesinin yanına Kütahya'ya tatil amaçlı gittikleri, erkeğin ailesinin, kadına düğünde takılan altınları hayvancılık yapacakları söyleyerek elinden aldıkları ve kadının Kütahya'da yaşamasını istedikleri, Kütahya'da yaşamak istemeyen ve ziynet eşyaları elinden alınan kadının, İstanbul'a döndükten sonra ortak konuttan ayrılarak annesinin evine gittiği, erkeğin ve ailesinin ise yaşanan olaylardan sonra barışmak için kadının ailesinin evine gittiği, ancak kadını babasının erkeği darp ettiği, tarafların yaşanan olaylardan sonra tekrar bir araya gelmedikleri, tarafların toplam beş, altı ay kadar birlikte yaşadıkları, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, bundan sonra tekrar bir araya gelmelerinin mümkün olmadığı, boşamaya sebebiyet veren olaylarda ise tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kısmen kabul, kısmen reddine, kadının, zina ile pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma talebinin ispat edilememesi nedeniyle reddine, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, taraflar eşit kusurlu olduklarından maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, tarafların evlilik süreleri dikkate alınarak takdiren bir defaya mahsus 6.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasının karar kesinleştiğinde erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, boşanma kararını istinaf etmediklerini, diğer yönlerden kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamında usulüne uygun dayanılan vakıa ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, İlk Derece Mahkemesince taraflara yüklenen kusurlu eylemlerin sabit olduğu, boşanma davası açılmakla tarafların ayrı yaşama hakkı olduğu, ekonomik destek yükümlülüğünün devam ettiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları kapsamında kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmesinin doğru, miktarının da hakkaniyete uygun olduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının daha ağır kusurunun bulunmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği, tarafların evlilik süresi dikkate alındığında kanuni koşulların kadın lehine oluştuğu gibi nafakanın toptan verilmesi ve miktarının da tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyete uygun olduğu, tarafların eşit kusurlu oldukları dikkate alındığında erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin kanuni koşulları oluşmadığından reddine karar verilmesinin usule, kanuna ve dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesi ile davalı-davacı erkek vekilinin tüm istinaf itirazlarının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.