"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3243 E., 2023/104 K.
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı kadının manevî tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde cevaba cevap dilekçesinde özetle; evlenme tarihinden itibaren aralarında sürekli geçimsizliğin bulunduğunu, en ... sözlerin kavgaya dönüştüğünü, davalının devamlı huzursuzluk çıkardığını, eve misafir gelmesini, müvekkilinin bahçede oturması bile sorun haline getirdiğini, en son olayda, piknik yapmak için hazırlandıklarını ancak sabah piknik için kalktıklarında pikniğe gitmemek için huzurluk çıkardığını, çocukların yanında hakaretler ettiğini bunun üzerine müvekkilinin oğlunu da alarak baba evine gittiğini, geçimsizliğin evliliği çekilmez hale getirdiğini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin kendisine verilmesini, müşterek çocuk için aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası, kendisi için aylık 1.000,00 TL nafakaya erkeğin ettiği hakaretler karşılığı 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının açtığı davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, asıl kusurlu tarafın davacı kadın olduğunu, davacı kadının baskılayıcı tavrının olduğunu, müşterek çocuğa da kendi dediklerini onaylatmak için psikolojik baskı yaptığını, evlilik birlikteliğinin başlarında davacı kadının, erkeğin kök ailesi ile birlikte yaşamak zorunda kaldığını orada yaşadıklarını sürekli evlilik birlikteliği içerisinde sorun çıkarmak için kullandığını, kendisine karşı saygısının kalmadığını ve yatakları ayırdıklarını, kendisinde hiçbir zaman sorun görmediğini, her tartışma sonrası ... bir kız çocuğu gibi olayları annesine anlattığını ve kendisini ... düşürdüğünü, aslı kusurlu tarafın kadın olduğunu ve haksız olan tarafın boşanma davası açmayacağını beyan ederek davacı kadının boşanma davasının tüm talepleri ile birlikte reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 07.10.2019 tarih 2018/386 Esas, 2019/410 Karar sayılı kararıyla; davalı tarafından sunulan cevap dilekçesi ve ikinci cevap dilekçesinde eşine "b.k karı" dediğini beyan ettiği, bu ve benzeri hakaretlerin tarafların müşterek çocuğu Ayberk Sefa'nın beyanı ile sabit olduğu, davalı erkeğin iddialarını ispat edemediğinden kadına kusur izafe edilemediği, davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuk Ayberk Sefa Çetin'in velâyetinin davacı anneye bırakılmasına, babayla kişisel ilişki tesisine, müşterek çocuk için aylık 400,00 TL tedbir, iştirak nafakasına, davacı için aylık 300,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, kadın lehine 5.000,00 TL manevî tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili, kadın ve çocuk için hükmedilen nafakaların ve kadın için hükmedilen manevî tazminatın miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.05.2022 tarih ve 2020/34 Esas, 2022/807 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen manevî tazminat, müşterek çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakasına ilişkin kararının tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kadının kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre nafaka ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle, kadın yararına hükmedilen manevî tazminatın, yoksulluk ve çocuk için hükmedilen iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf başvurularının kabulü ile davacı kadın lehine aylık 750,00 TL tedbir ve aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk için aylık 750,00 TL tedbir ve aylık 1.000,00 iştirak nafakasına, kadının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 30.000,00 TL manevi tazminatın kazanılmış hak dikkate alınarak 5.000,00 TL lik kısmı için dava tarihinden itibaren, 25.000,00 TL lik kısmı için boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren yasal faizi ile birlikte erkekten alınıp kadına verilmesine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın, tedbir nafakalarının ve manevî tazminatın miktarı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 15.11.2022 tarih ve 2022/6628 Esas, 2022/9324 Karar sayılı bozma ilâmı ile " Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen manevî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 ... maddeleri hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi ... bulunmamış bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak, davacı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 ve 51 ... maddesi hükmü dikkate alınarak davacı kadın yararına 70.000,00 TL maddî tazminata, erkek kararı istinaf ve temyiz etmediğinden kadının kazanılmış hakkı da dikkate alınarak faiz talep etmemesine rağmen İlk Derece Mahkemesince verilen 5.000,00 TL'lik kısım için dava tarihinden, 65.000,00 TL'lik kısmı için boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren faizi ile birlikte ödenmesine hükmedilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ve davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin tam kusurlu olmasına rağmen manevî tazminat miktarının az olduğunu, her karar sonrası değersizlik hissi yaşadığını, hükmedilen miktarın manevî tazminatın karşılığı olamayacağını, müvekkilinin manevî tazminat talebinin tamamen kabulüne ve dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılmasında kadının kusurlu olduğunu, hükmedilen manevî tazminatın miktarının fazla olduğunu, müşterek çocuğun tüm masrafları ile kendisinin ilgilendiğini, yeniden evlilik yapacağını, kadının tek amacının daha fazla nasıl para koparabilirim olduğunu beyan ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozma ilâmına uyulmasına karar veren Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın amacına uygun olup olmadığı ve manevî tazminat miktarının uygun olup olmadığı, tazminata hangi tarihten itibaren faiz işletileceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ve 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin ve davalı asılın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Leman'a yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Murat'a yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.05.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.