Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3516 E. 2024/743 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davalarında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, kimin kusurlu olduğu ve tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına ve usule göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek temyiz istemlerinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1856 E., 2023/360 K.

DAVA TARİHİ : 10.08.2018

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bozüyük 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2018/710 E., 2020/357 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasınınn reddine, kadının davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının sık sık evi terk ettiğini, erkeği aşağıladığını, hamileliğinde sigara içtiğini ve çocuklarının engelli olarak doğduğunu, erkeğin boşanmak istediğini söylediğinde hakaret ettiğini, kayınvalidesinin üzerine yürüdüğünü ve evden kovduğunu, darp ettiğini camdan eşyalarını attığını, kadının evden ayrıldığını, evliliğin fiilen bittiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarının gerçek dışı olduğunu, kadının evini terk etmediğini, erkeğin sadakatsizliği sebebiyle evden ayrıldığını sonrasında geri döndüğünü, erkeğin ortak çocukla ilgilenmediğini, erkeğin hakaret ve küfür ettiğini, aşağıladığını, şiddet uyguladığını, eve geri dönme sebebi af olmadığını belirterek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 50.000,00 TL maddî tazminata, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, çocuk için 500,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kaynanası ile kadının karşılıklı olarak birbirlerine karşı küfür ve şiddetinin bulunduğu, erkeğin ise kendi isteği ile yatağını ayırdığı, kadına şiddet uyguladığı, borçlarının bulunduğu, ortak çocuğa karşı tehditte bulunduğu, erkeğin annesinin kadına karşı küfür ve şiddetinin bulunduğu ve erkeğin kadına ayrı bir ev açmayıp annesi ile birlikte yaşadıkları, evlilik birliğinin sarsılmasında erkeğin ağır kusurlu, kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile erkeğin davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, kadının velâyet ve iştirak nafakası talebinin ortak çocuk ergin olduğundan reddine, 18.000,00 TL maddî, 18.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönlerden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamı itibariyle "erkeğin kızını tehdit ettiği" vakıasına dayanılmadığı halde, bu vakıanın mahkemece dikkate alınarak erkeğe kusur olarak yüklenmesinin ve "kadının ev eşyalarını dışarıya attığı" vakıası tanık beyanı itibariyle ispatlandığı halde, bu vakıanın mahkemece dikkate alınmayarak kadına kusur olarak yüklenmemesinin hatalı olduğu, dosya kapsamı ile, İlk Derece Mahkemesi gerekçesinde belirtilen tarafların diğer kusurlu davranışlarının dosyadaki deliller ile kanıtlandığı, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde yine de erkeğin daha fazla, kadının daha az kusurlu olduğu, olayların akışı karşısında tarafların dava açmakta haklı olduğu, kadın yönünden 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası koşullarının, erkek yönünden 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince

koşullarının oluştuğu, kadının karşı boşanma davasının kabulüne karar verilmesinin doğru olduğu, İlk Derece Mahkemesince erkeğin asıl boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile erkeğin istinaf talebinin kısmen kabulü ile gerekçenin ve kusur belirlemesinin yukarıda açıklandığı şekilde düzeltilmesine, ilgili bentlerin kaldırılmasına, erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince boşanmalarına, erkeğin diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi ve tazminatların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü ve kusur belirlemesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davalarının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.