"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/499 E., 2023/77 K.
DAVA TARİHİ : 17.03.2020
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/196 E., 2022/158 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle erkeğin davasının da kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının eşine kötü davrandığını, hakaret ettiğini, psikolojik şiddet uygulandığını, evi sürekli olarak terk ettiğini, eşinin ailesine sinkaflı küfürler ve tehditler ettiğini belirterek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı kadın cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle;erkeğin ailesinin hakaret ettiğini, psikolojık şiddet uyguladığını, erkeğin aile yönlendirmesi ile hakaret ettiğini,aşağıladığını, fiziksel şiddet uyguladığını,ailesinin sürekli uzun süre yanlarında kaldıklarını, erkeğin ailesine ekonomık destek olduğunu,erkeğin sürekli olarak psikolojik şiddet uyguladığını, hakaretler ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, erkeğin hamilelikte baba evine kadını bıraktığını sonra almadığını, geçimsizlik sebebinin erkeğin ailesinin ilişkilerine müdahale etmeleri olduğunu ailenin ilişkilerine müdahale etmekten vazgeçmeleri durumunda boşanmak istemediğini, ancak boşanmalarına karar verilmesi durumunda; ortak çocuğun velâyetinin kendisine verilmesini, çocuk için tarafına 1.500,00 TL tedbir nafakası ile kendisi için 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davalı kadın vekili 25.03.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile ; erkekten ve erkeğin ailesinden psikolojik ve ekonomik şiddet gördüğü, erkeğin eşine ve çocuğuna karşı yükümlülük ve sorumluluklarını yerine getirmediği, erkeğin ailesinin uzun süre taraflarla kaldığı, aşağıladıklarını ve hakaretler ettiklerini, psikolojik, ekonomik şiddet uyguladıklarını, evliliğe müdahale ettiklerini, evlerinin çatısı çökmesi sebebiyle kadının ailesinin evinde kaldığını erkeğin sonra alacam demesine rağmen almadığını, sonrasında evi taşıdığını, kadının eve gittiğinde kayınvalidenin kovmaya çalıştığını, kayınpederin kadını ittiğini, erkeğin doğum yaptığında dahi yanına gelmediğini, ilgilenmediğini, eve konuşmaya gittiklerinde, erkek, kayınpeder ve kayınvalide tarafından darp edilip, hakarete uğradıklarını, kadın hakkında koruma kararı verildiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, kadın için aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk, çocuk için aylık 1.500,00TL tedbir ve iştirak nafakasına, 124.000,00TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının dayısı ile birlikte ortak konuta gittiği sırada erkeğin babasının kadının kolundan çekerek fiziksel şiddet uyguladığı, erkeğin ise buna sessiz kaldığı (davalı-karış davacı tanığı ... Ö'nün beyanlarından anlaşılmakla) evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, gerekçesi ile erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine; tarafların ortak çocuğunun velâyetinin anneye verilmesine;baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk için aylık 400,00 TL tedbir , aylık 600,00TL iştirak nafakası, kadın için yargılama sırasında hükmedilen aylık 800,00TL tedbir, aylık 1.000,00TL yoksulluk nafakasına 20.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, kadının maddî tazminat talebi hakkında bu hususta usulünce açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; her iki dava ve fer'îler yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; yoksulluk ve iştirak nafaka miktarları yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davada dava dilekçesinin davalı kadına, 23.03.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 16.06.2020 tarihinde dilekçe sunduğu, bu dilekçede tanık ve başkaca delil sunmadığı, davalı-karşı davacının 26.03.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile tanık ve başkaca delillere dayandığı , 7226 sayılı Yasa'nın geçici birinci maddesi ve 30 Nisan 2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2480 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 7226 sayılı Yasa'nın geçici 1inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen durma süresi 01.05.2020 (bu tarih dahil) tarihinden 15.06.2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar uzatıldığı, davalının 16.06.2020 tarihinde cevap (karşı dava) dilekçesi verdiği, dilekçenin bu süreler gözetildiğinde süresinde olduğu, davalı 26.03.2021 tarihli dilekçesiyle cevap dilekçesini ıslah etmiş ve bu dilekçe ile tanık deliline dayandığı, cevap dilekçesinin ıslahı ile tanık deliline dayanılmasının mümkün olduğu, İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde kusur tespiti yönünden, erkeğin babasının kadının kolundan çekerek (kadının dayısının yanında) fiziksel şiddet uyguladığı, erkeğin buna sessiz kaldığı, davacı kadına yüklenebilecek bir kusur olmadığı, erkeğin tam kusurlu olduğunun belirlendiği, savcılık soruşturma dosyasının incelemesinde; ... ve ... arasında gerçekleşen 13.07.2020 tarihli basit yaralama eylemine ilişkin dosyada, Bişar A. hakkında ...'a yönelik hakaret tehdit ve Sevi A. hakkında ...'a yönelik birden fazla kişi ile tehdit suçu bakımından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, bu nedenle tanıklar ile davalı-karşı davacı kadın arasında husumet olduğundan bahisle tanık beyanlarına itibar edilmemesinin usul ve yasaya uygun olmayacağı, davacı-karşı davalı erkeğin babası olan tanık Bişar A. beyanına göre; davalı-karşı davacı kadının eşine ve kızına hakaret ettiği, oğluna ise sen adam değilsin şeklinde sözler söylediği, yine davacı-karşı davalı erkeğin annesi tanık ...'ın; gelininin kendisine eve temizliğe yardıma gittiklerinde ne hakla benim evime geliyorsun gibi sözler söylediğini beyan ettiği, bu haliyle davacı-karşı davalı erkeğin babasının kadının kolundan çekerek (kadının dayısının yanında) fiziksel şiddet uyguladığı, erkeğin buna sessiz kaldığı ve kadının ise; erkeğin anne ve kız kardeşine hakaret ettiği, kendisine sen adam değilsin şeklinde küçük düşürücü sözler sarfettiği ve erkeğin annesinin yardımını kabul etmemesi nedeniyle; erkeğin boşanmaya yol açan olaylarda ağır, kadının ise az kusurlu olduğu, reddedilen asıl boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği, kadın yararına hükmolunan manevî tazminatın uygun olmadığı,hükmün istinaf konusu edilen diğer kısımlarının kanuna ve usule uygun olduğu gerekçesi ile davalı-karşı davacı kadının vekilinin tüm erkek vekilinin sair istinaf taleplerinin esastan reddine, davacı-karşı davalı erkek vekilinin kusura, asıl davada boşanmaya, karşı davadaki manevî tazminatın miktarına yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, erkeğin ağır kadının az kusurlu olduğunun tespitine ilgili bentlerin kaldırılmasına, erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 15.000,00 TL manevî tazminatın davacı-karşı davalı erkekten alınarak davalı- karşı davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili ;kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, erkeğin davasının kabulüne yönelik karar verilmesine rağmen lehe vekâlet ücretine hükmedilmemesi, usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevî tazminat, vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davacı-karşı davalı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevî tazminatın miktarı, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla;bu yönlerden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davalarının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, boşanmanın ferileri konusunda verilen kararın doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ıncı maddeleri, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Somut uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkemesince davalı- karşı davacı kadın tanığı ... Ö'nün beyanlarından anlaşıldığı üzere davacı- karşı davalı erkeğin babasının, kadının kolundan çekerek fiziksel şiddet uyguladığı, erkeğin ise buna sessiz kaldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin bu kusurlu davranışı yanında davalı- karşı davacı kadının da, erkeğin anne ve kız kardeşine hakaret ettiği, kendisine "sen adam değilsin" şeklinde küçük düşürücü sözler sarfettiği ve erkeğin annesinin yardımını kabul etmediği kusurlarının yüklendiği ve boşanmaya yol açan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu kanaatine varılarak erkeğin davasının da kabulüne karar verilmiş ise de; davalı- karşı davacı tanığı ... tarafından bahsedilen erkeğin babasının, kadının kolundan çekerek fiziksel şiddet uyguladığı ve erkeğin buna sessiz kaldığı vakıası yaşandığı sırada erkeğin orada olduğuna yönelik bir beyanı olmadığı gibi aynı olaya ilişkin davalı- karşı davacı kadın tarafından da erkeğin babasının kadının kolundan çekerek fiziksel şiddet uyguladığı esnada erkeğin orada olduğu ve buna sessiz kaldığı hususunun iddia edilmediği anlaşılmaktadır. Buna göre erkeğe bu kusur yüklenemeyecek olup, kadın tarafından kusur belirlemesi yönünden istinaf yoluna başvurulmadığıda dikkate alındığında erkeğe başka bir kusur yüklenme imkanı da bulunmamaktadır. Hal böyleyken; Mahkemece davalı- karşı davacı kadının boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı kusur belirlemesi sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı-karşı davacı kadının kabul edilen boşanma davası yönünden davacı-karşı davalı erkek yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması gerekli hale gelen davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davası ve fer'îlerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.