Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3531 E. 2024/181 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında erkeğin tam kusurlu olup olmadığı, karşı boşanma davasının reddinin ve kadına hükmedilen maddi tazminatın yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Kadının tanık beyanıyla ispatlanan ve erkeğe kusur olarak yüklenen fiziksel şiddet olayının üzerinden uzun süre geçmesi ve tarafların bu olaydan sonra birlikte yaşamaları nedeniyle kadının bu kusuru affettiği veya hoş gördüğü, hoş görülen veya affedilen bir davranışın boşanmaya sebep kusur olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2479 E., 2023/484 K.

DAVA TARİHİ : 18.12.2018

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/215 E., 2020/677 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma ve fer'ileri davası ile ... kadın vekili tarafından talep edilen ev eşyası, ziynet eşyası, mihir alacağından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine, karşı davanın reddine, kadının ev eşyası, ziynet eşyası, son üç yıllık maaşlarının iadesi ve mihir alacağı taleplerinin ise tefrikine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin başka kadınlarla gizli gizli konuştuğunu ve yazıştığını, erkeğin kadına hakaret ettiğini, aşağıladığını, çocuklarla ilgilenmediğini, evin geçimini kadının maaşı ile sağladığını, erkeğin eve katkısının bulunmadığını, yatağı ayırdığını, evi terk ettiğini iddia ederek asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin kadına verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, kadın yararına 500,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, ev eşyası, ziynet eşyası, son üç yıllık maaşlarının iadesine ve mihir alacağına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının doğru olmadığını, dava dilekçesinde görüştüğü belirtilen Nejla isimli kadının evlilik hakkında öneriler aldığı bir arkadaşı olduğunu, evi terk etmediğini, kadının kendisini evden attığını, kadının erkeğe ve ailesine olumsuz sözler söylediğini, hakaret ettiğini, sürekli kavga çıkarttığını, çocuklara kötü davrandığını iddia ederek asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin erkeğe verilmesine, erkek yararına 20.000,00 TL manevî ve 1.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı-davacı erkeğin ... kadına fiziksel şiddet uyguladığının kadın tanığı ... Ç.'nin ifadeleri ile ispatlandığı, davalı-davacı erkeğin Nejla ile telefonda sık sık görüştüğünün bilirkişi raporu ve tanık beyanı ile ispatlandığı bu haliyle erkeğin güven sarsıcı davranışta bulunduğu, erkeğin evin gideleri ile çocukların eğitim, gözetim ile masraflarından doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği, erkeğin iddialarını destekler nitelikte dosya kapsamına yansıyan delil sunmadığı, davalı-davacı erkeğin tam kusurlu olduğu anlaşılmakla asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine; küçüğün üstün yararı gereği velâyetinin anneye verilmesi ve velâyet hakkına sahip olmayan ebeveyn ile küçük arasında kişisel ilişki kurulması ile çocuk Ümmü yararına dava tarihinden itibaren aylık 450,00 TL tedbir nafakası takdirine, iştirak nafakası olarak devamına, ortak çocuk Ferhat ergin olduğundan velâyet ve iştirak nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ... kadının aktif çalışan olması ve yoksulluğa düşmeyeceğinden kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, tarafların evli kaldıkları süre, kusur durumları mevcut ve beklenen menfeatlerin yaşanılan olayların niteliği, kişilik haklarında meydana gelen kayıplar dikkate alınarak kadın yararına 500,00 TL maddî-15.000,00 TL manevî tazminata, kadının son üç yıllık maaşının iadesi, mihir alacağı, istemlerinin karar kesinleşmesinden itibaren tefrikine, ziynet alacağı ve eşyaların iadesi talebinin dosyadan tefrik edildiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; karşı davanın reddi, GSM şirketlerinden konuşma kayıtlarının getirtilmediği bu nedenle eksik inceleme yapıldığı, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen maddî tazminat yönlerinden istinaf dilekçesi sunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı-davacı erkek vekilinin tüm istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; karşı davanın reddi, kusur belirlemesi,GSM şirketlerinden konuşma kayıtlarının getirtilmediği bu nedenle eksik inceleme yapıldığı, aleyhe hükmedilen maddî tazminat yönlerinden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkân vermeyecek derecede geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik varsa kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin açtığı suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı boşanma davasının şartlarının mevcut olup olmadığı, karşı davanın reddinin doğru olup olmadığı, kadın yararına maddî tazminat şartlarının mevcut olup olmadığı, eksik inceleme yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 inci maddesi, 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi,163 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle ... kadın tanığı

...'nın dava tarihinden yaklaşık on dört sene önce yaşandığını beyan ettiği erkeğe kusur olarak yüklenilen fiziksel şiddet vakıasının sonrasında tarafların ortak hayata devam ettiğinin, erkeğe kusur olarak yüklenen bu vakıayı kadının affettiği ya da en azından hoş gördüğünün, hoş görülen ya da affedilen davranışların kusur olarak yüklenilmeyeceğinin, kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlara göre yine de erkeğin tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.