"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1511 E., 2022/2069 K.
DAVA TARİHİ : 04.12.2018
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 13. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/1068 E., 2020/10 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine ve davacı-karşı davalı kadın vekilinin ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen ziynet alacağı bedeli toplam 45.033,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı-karşı davacı erkek vekilinin kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı-karşı davacı erkek vekilinin sair yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin; kadını, annesi ile oturmaya zorladığını, kadına fiziki ve psikolojik şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, sürekli "boşanmamız gerekli" şeklinde ifadeler kullandığını, ziynet eşyalarını alarak borçlarını ödediğini iddia ederek asıl davanın kabulü ile karşı davanın reddine, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminat ile şimdilik ziynet eşyalarına karşılık 10.000,00 TL'nin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı-karşı davalı kadın vekili 28.11.2019 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; ziynet eşyası yönünden dava değerini arttırarak yasal faizi ile birlikte 45.967,00 TL'nin davalı-karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalı kadına verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; kadının sinirlendiğinde hareketlerini kontrol edemediğini, psikolojik sorunlarının olduğunu, erkeğe hakaret ve küfür ettiğini, şiddet içeren davranışlarda bulunduğunu, evi terk ettiğini, erkeğin annesi ile görüşmesini istemediğini, aşırı kıskanç hareketler yaptığını iddia ederek asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek yararına 30.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı erkeğin annesine düşkün olduğu, davacı kadının ise davalı erkeğin annesini evde istemediği, kadının, erkeğin annesine asgari gösterilmesi gereken saygıyı göstermediği, dolayısı ile hafif kusurlu olduğu, davalı erkeğin de sürekli eşi ile tartıştığı, tartışmayı kavgaya dönüştürdüğü, bu kavga esnasında davacı kadına muhtelif zamanlarda fiziksel ve psikolojik şiddette bulunduğu, dövdüğü, sövdüğü ve hakaret ettiği, dolayısıyla ağır kusurlu olduğu ve davacı kadının ziynet eşyalarının davalı erkek tarafından alınıp iade edilmediği gerekçesi ile, asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, karar kesinleştiğinde toptan 5.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 7.500,00 TL manevî tazminata, 45.033,00 TL ziynet eşyası bedelinin erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında yaşanan kasten yaralama suçu hakkındaki davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini, kadının altınların bir kısmını bozdurup hesabına yatırdığını, kalan kısmını da evi terk sırasında götürdüğünü, rızası ile evi terk ettiğini belirterek kusur değerlendirmesi, ziynet eşyası alacağı, nafakalar ve tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda asıl davanın reddine karşı davanın ve taleplerinin kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kusur değerlendirmesinin doğru yapıldığı, bu nedenle asıl davanın kabulünün, belirlenen kusurlara tedbir-yoksulluk nafakaları ile maddî ve manevî tazminatlara hükmedilmesi ve miktarlarının usul ve kanuna uygun olduğu, yine ziynet eşyası alacağı davasının kabulünün de yerinde olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek taraflar arasında yaşanan kasten yaralama suçu hakkındaki davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini, kadının altınların bir kısmını bozdurup hesabına yatırdığını,kalan kısmını da evi terk sırasında götürdüğünü, kadının rızası ile evi terk ettiğini belirterek kusur değerlendirmesi, ziynet eşyası alacağı, nafakalar ve tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının bozularak talepleri doğrultusunda asıl davanın reddine karşı davanın ve taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatın devamı taraflardan beklenmeyecek ölçüde temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığı, erkeğe yüklenen kusurların ispatlanıp ispatlanmadığı, kadına yüklenecek bir kusur bulunup bulunmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminatlara ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı, oluştu ise miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tedbir-yoksulluk nafakası koşullarının oluşup oluşmadığı ile miktarının yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1.Davalı-karşı davacı erkek vekilinin kadının kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2.Davalı-karşı davacı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.