Logo

2. Hukuk Dairesi2023/353 E. 2023/3512 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olayların niteliği, kusur oranı, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve Bölge Adliye Mahkemesi karar gerekçeleri değerlendirilerek usul ve yasaya uygun bulunan karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1414 E., 2022/1697 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında

hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İznik Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davaların reddine karar verilmiştir. Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen esastan reddine, kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; iyi giden evliliğin erkeğin ailesinin yoğun baskısı ve etkisi sonucu dayanılmaz bir hal aldığını, erkeğin ailesinin tarafların evliliklerine müdahale ettiklerini, kadını anne olarak kabul etmediklerini, evlerinde veya erkeğin ailesinin evinde çocuk ağladığında kucağına almasına izin verilmediğini, biriktirdiği 75 adet çeyrek altın ile çocukları için biriktirilen 40 adet çeyrek altının erkek tarafından kız kardeşine verilmesinde kadının fikrinin dahi alınmadığını, taraflar arasında şiddet olaylarının da meydana geldiğini, çıkan bir tartışmada erkeğin eşinin boğazını sıktığını, kolundan tutup kapıdan atmaya çalıştığını, kafasına 15 kez yumruk attığını, araç alımı için kadının 25.000,00 TL kredi çektiğini ancak eşinin vazgeçmesi nedeniyle aralarında tartışma yaşandığını, erkeğin yatağını 1,5 ay boyunca ayırdığını, yattığı odanın kapısını kilitlediğini, kadının yaptığı yemekleri yemediğini ve yüksek sesle bağırdığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının anne ve baba etkisi ve baskısı altında hareket ettiğini, iddia ve isnatların asılsız olduğunu, kadının boşanma davası açmasına rağmen erkeğe aşk dolu sms'ler gönderdiğini, evliliğin başından itibaren müvekkiline psikolojik baskı ve şiddet uyguladığını, müvekkilinin eşinin tüm dershane ücretlerini karşıladığını, kadının psikolojik rahatsızlıkları ile erkeğe ve ailesine karşı davranışları nedeniyle sorun yaşadıklarını savunarak ve iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 06.07.2017 tarih ve 2015/1 Esas, 2017/244 Karar sayılı kararı ile taraflar arasında yaşandığı iddia edilen olayların evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte olmadığı gerekçesiyle her iki davanın reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili, reddedilen davalar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 09.10.2020 tarih ve 2018/748 Esas, 2020/1307 Karar sayılı kararı ile kadının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi gerektiği; kabule göre de ; tarafların boşanma davasının reddine ilişkin karar gerekçesinin, boşanma davasına konu maddî olguların ve vakıaların mahkemece nasıl nitelendirildiği, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, sunulan delillerin bu çerçevede değerlendirildiği, sabit görülen veya görülmeyen maddî olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte ve yeterlilikte bulunmadığı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının vesayet altına alınması gerektirecek bir akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bulunmadığının anlaşıldığı, taraflar arasındaki evlilik birliğinin yeniden tesis edilemeyecek biçimde temelinden sarsıldığı, dava aşaması öncesinde erkeğin kadına karşı yaralama suçunu işlediği, bu eylemi nedeniyle mahkumiyet kararı verildiği, erkek ve ailesinin kadına hakaretler ve tehditte bulunduğu, erkeğin ailesinin tarafların evliliklerine müdahalesinin erkek tarafından engellenmediği; kadının ise agresif davranışlarının bulunduğu belirtilerek her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların anne ile yaşadıkları, anne ile yaşamak istedikleri, üstün yararları göz önüne alınarak velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir nafakası ile boşanma neticesinde yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulünün ve kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, tazminatların ve nafakaların az olduğunu belirterek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulünün ve kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadının tazminat ve nafaka taleplerinin kabul edilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin tazminat taleplerinin kabulü gerektiğini, velâyetin müvekkiline verilmesi gerektiğini, kadının davasında müvekkili aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, erkeğin reddedilen tazminat talepleri, velâyet, aleyhe hükmolunan yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının anaokulu öğretmeni olarak çalıştığı ve düzenli bir geliri bulunduğu, erkeğin elde ettiği gelir ile tarafların gelirleri arasında denklik bulunduğu, boşanma sonrasında kadının yoksul duruma düşmeyeceği gerekçesiyle erkeğin yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısmının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur dereceleri, kadının kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği ve ağırlığı, ihlal edilen maddî menfaatlerinin kapsamı, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi nazara alınarak kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarlarının düşük olduğu belirtilerek kadının tazminatların miktarlarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısmının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kadın yararına 35.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata; sosyal inceleme raporunda yapılan tespitlere göre yapılan velâyet düzenlemesinin yerinde olduğu, kadının boşanma davasının kabulü nedeniyle vekil ile temsil edilen kadın lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi ile yargılama giderlerinin erkek üzerinde bırakılmasında bir isabetsizlik görülmediği belirtilerek tarafların diğer istinaf talepleri esastan reddedilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin istinaf başvurusunun kısmen esastan reddinin hatalı olduğunu, karşı tarafın istinaf başvurusunun kısmen kabulünün hatalı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle kararın; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarları, tedbir ve iştirak nafakalarının miktarları ile reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin istinaf başvurusunun kısmen esastan reddinin hatalı olduğunu, karşı tarafın istinaf başvurusunun kısmen kabulünün hatalı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle kararın; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, tedbir ve iştirak nafakaları, erkeğin reddedilen tazminat talepleri, velâyet, aleyhe hükmolunan yargılama giderleri ve vekâlet ücret, yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesi, karşılıklı boşanma davalarının kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, ortak çocuklar yararına tedbir ve iştirak nafakalarına hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat ile tedbir nafakasının miktarları, ortak çocuklar yararına hükmolunan tedbir ve iştirak nafakası miktarları, erkeğin tazminat taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı, velâyetin düzenlenmesi, erkek aleyhine hükmolunan yargılama giderleri ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi, 182 nci maddesi, 327 nci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesi, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü ve 6 ncı maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup her iki taraf vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.