"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/961 E., 2023/138 K.
DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...
DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ... vd.
DAVA TARİHİ : 25.12.2018
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında istinaf incelemesinden geçen iştirak ve yoksulluk nafakalarının artırılması talepli asıl dava ile velâyetin değiştirilmesi talepli karşı davanın İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılaması sonucunda; kesinleşen hususlardan yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacı kadın için yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Bakırköy 1.Aile Mahkemesinin 2012/63 Esas, 2013/648 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, davacı için aylık 1.000,00 TL yoksulluk, ortak çocuk için aylık 750,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, söz konusu nafakada herhangi bir artış yapılmadığını, müvekkilin başkaca herhangi bir geliri olmadığından, anne ve babası ile birlikte ikamet ettikleri, davalının mal varlığının arttığını, müvekkilinin sağlık sorunları olması nedeniyle çalışamadığını, üzerine kayıtlı taşınır, taşınmaz varlığının bulunmadığını, söz konusu nafakanın yetersiz olduğunu, davalının nafaka dışında herhangi bir katkısının olmadığını, bağlanan nafakanın yetersiz olduğunu, ortak çocuğun aylık öğle yemeği giderinin 250,00 TL, sportif faaliyet giderinin 120,00 TL, İngilizce Kursu giderinin 1.500,00 TL olduğunu, bu nedenle müvekkil için hükmedilen aylık 1.000,00 TL nafakanın 9.000,00 TL arttırılması ile aylık 10.000,00 TL yoksulluk, ortak çocuk için hükmedilen aylık 750,00 TL nafakanın 4.250,00 TL arttırılması ile aylık 5.000,00 TL iştirak nafakasına karar verilmesini, nafakaların yıllık artış oranlarının Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) oranına göre belirlenmesini talep ve dava etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının kötü niyetli olarak dava açtığını, amacının lüks hayat sürmek olduğunu, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere herhangi bir gideri olmadığı ve ailesi ile birlikte yaşadığı, bu rağmen 2.000,00 TL nafaka aldığını, müvekkilin nafakayı düzenli olarak ödediğini ancak ortak çocuğu görmek istediğinde davacının çocuğu müvekkile göstermediğini, davacının yine dilekçesinde belirtmiş olduğu rahatsızlığının psikolojik rahatsız olduğunu, çocuğu bahane ederek lüks hayat yaşamak için nafakaların arttırılmasını talep ettiğini, davacının boşanma davasından sonra açmış olduğu mal paylaşımı davasını kısmen kazandığı, 652.117,78 TL katılma alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, davacının psikolojik sorunları nedeniyle hasta ve çalışamayacak durumda olduğunu, çocuğun bu ortamda sağlıklı bir birey olarak büyümesinin mümkün olmadığını, müvekkilin annesi ve bekar kızı ile yaşadığı ortak çocuğuda bu ortamda gayet sağlıklı bir yaşam sunabileceğini belirterek çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, nafakanın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince; küçüğün ... zamandır davacı-karşı davalı annenin yanında kalması, küçüğün eğitim ve sosyo-kültürel aktivitelerini annenin yanında geçirmesi dikkate alınarak küçüğün velâyetinin değiştirilmesini gerektirecek durumun varlığının ispatlanamadığı, küçüğün davalı-karşı davacı baba ile görüştürülmediğine ilişkin iddialar yönünden ise küçüğün babası ile görüştürülmesine davacının engel olduğuna dair yeterli delil sunulmadığı, hazırlanan sosyal inceleme raporlarında küçüğün velâyetinin annesinde olmasının küçüklerin ... yararı ile bağdaşacağının belirtilmesi karşısında karşı davanın reddine karar vermek gerektiği, ... ile baba arasında kişisel ilişki kurulması gerekiği, küçüğün aylık 250,00 TL öğle yemeği masrafının olduğunun tanık beyanları ve sunulan belgeler ile ispatlandığı, aylık 500,00 TL özel ders masrafının olduğunun tanık beyanı ile ispatlandığı, 120,00 TL sportif faaliyet giderinin sunulan belgeler ve tanık beyanları ile ispatlandığı, diğer taraftan, küçüğün ... okulunda okuması ve dedesinin evinde kalması, yaşadığı sosyal çevre baz alınması suretiyle aylık 350,00 TL kırtasiye masrafı, 650,00 TL yeme-içme masrafı ve 280,00 TL giyim masrafı olmak üzere küçüğün aylık toplam 2.100,00 TL masrafının bulunduğu kanaatine varıldığı, annenin ise tarafların gelir ve giderlerinde en az ÜFE oranında değişiklik meydana geldiğinden bahisle aylık ortalama 1.778,63 TL giderinin bulunduğu, gelirinin bulunmadığı kanaatine varıldığı, babanın ise ekonomik ve sosyal durum araştırması ve banka kayıtlarının incelenmesinden aylık ortalama 3.000,00 TL emekli aylığı ve mevcut nakit varlığı göz önüne alınarak vadeli hesapta değerlendirilmesi haline en az 2.500,00 TL geliri olmak üzere toplam 5.500,00 TL gelirinin olacağı, dört adet bağımsız bölüm niteliğinde taşınmazının bulunduğu ve kira geliri elde etmesinin muhtemel olduğu, kişinin aktif ticaretle uğraşması ve altın mobilyaya yazılan müzekkerelere cevap verilmemesi, tanık beyanı ile diğer şirket ortaklığından 80.000,00 TL bedel ile ayrılması dikkate alınarak aylık ortalama toplam 15.000,00 - 20.000,00 TL gelirinin bulunduğu kanaat ile, ortak çocuk için harcanmak üzere Bakırköy 1. Aile Mahkemesinin 2012/63 Esas, 2013/648 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 750,00 TL iştirak nafakasının, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.250,00 TL arttırılmasına, aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasına, nafakanın kararın kesinleşmesinden sonra 1 yıl aynen devamına, sonrasında nafakanın her yıl TÜİK tarafından belirlenen yıllık ÜFE oranında arttırılarak devamına, davacı-karşı davalı için harcanmak üzere Bakırköy 1. Aile Mahkemesinin 2012/63 Esas, 2013/648 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 750,00 TL arttırılmasına, aylık 1.750,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakanın kararın kesinleşmesinden sonra 1 yıl aynen devamına, sonrasında nafakanın her yıl TÜİK tarafından belirlenen yıllık ÜFE oranında arttırılarak devamına, karşı davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalı karşı davacının velâyet talebinin reddine, ortak çocuk ile ile davalı baba arasında her hafta sonu Cumartesi günü saat 18:00 ile Pazar günü saat 18:00 arasında dini bayramların 2 ... günü saat 9:00 ile 3 üncü günü saat 17:00 arasında, sömestr tatilinin ilk Cumartesi günü saat 9:00 ile tatilin 7 ... günü saat 17.00 arasında ve her yılın Temmuz ayının 1 ... günü saat 9:00 ile 31 ... günü saat 17:00 arasında, babalar gününde saat 09:00 ile saat 17:00 arasında, çift yıllarda küçüğün doğum gününde saat 09:00 ile saat 17:00 arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 19.04.2021 tarihli ve 2021/794 Esas, 2021/1007 Karar sayılı kararıyla; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 22.09.2021 tarihli 2021/6207 Esas, 2021/6366 Karar sayılı kararıyla, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-karşı davalı kadın için takdir edilen yoksulluk nafakasının az olduğu, Mahkemece hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerektiği, bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesinin kararının bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesi 01.03.2022 tarihli ve 2021/715 Esas ve 2022/169 Karar sayılı karar ile, davacı-karşı davalı kadın için harcanmak üzere, Bakırköy 1. Aile Mahkemesinin 2012/63 Esas, 2013/648 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.500,00 TL arttırılmasına, aylık 2.500,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakanın kararın kesinleşmesinden sonra 1 yıl aynen devamına, sonrasında nafakanın her yıl TÜİK tarafından belirlenen yıllık ÜFE oranında arttırılarak devamına karar verilmiş, verilen karara karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 17.10.2022 tarihli, 2022/8934 Esas ve 2022/8145 Karar sayılı karar ile İlk Derece Mahkemesince son kurulan hüküm bozma ilamında belirtilen ilkelere, bozmanın amacına uygun olmadığı, davacı-karşı davalı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının az olduğu, Mahkemece hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği, bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle kararın kadın yararına bozulmasına, davalı-karşı davacı erkeğin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesi yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararla; bozma ilamı, önceki nafakanın takdirinden itibaren geçen süre, davacı-karşı davalımım artan ihtiyaçları, paranın alım gücü, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, hakkaniyet ilkesi nazara alınarak, iştirak nafakasının artırılması, velâyetin değiştirilmesi ve kişisel ilişki kurulması talepleri yönünden daha önce verilen hüküm kesinleşmekle bu hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacı-karşı davalı kadın lehine Bakırköy 1. Aile Mahkemesinin 2012/63 Esas, 2013/648 Karar sayılı ilamı ile hüküm altına alınan aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 25.12.2018 tarihinden itibaren takdiren 6.000,00 TL arttırılarak aylık 7.000,00 TL'ye yükseltilmesine, hükmedilen nafakanın gelecek yıllarda ÜFE oranında arttırılmasına, alınması gerekli 819,36 TL peşin harç ile 179,90 TL başvurma harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (...Ü.T.) gereğince 9.200,00 TL vekâlet ücreti takdirine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakasının miktarı ile nispi hükmedilmeyen vekâlet ücreti yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilin davanın devam ettiği beş yıllık süreçte geçirilen pandemi, ekonomik kriz gibi her türlü olumsuz durumdan yara almış, şirketin birini tamamen tasfiye ettiğini, birinde sadece ortak olarak kaldığını, müvekkilin ortak olduğu Altın Mobilya, davacının taşınmazlarına koydurduğu tedbirler nedeniyle iş yaptığı yerleri kaybettiği ve çalışamaz hale geldiğini, miktarın fahiş olduğunu, taşınmazlarına koyduğu tedbirlerle ve davalarla işinin bozulmasına yol açan eski eş için aylık 1.000,00 TL olarak ödenen nafakanın 7.000,00 TL'ye çıkarılmasının da hiçbir hakkaniyet ölçüsüne sığmadığını, hükmedilen nafakanın da gelecek yıllarda ÜFE oranında arttırılmasına karar vermesinin de hakkaniyete aykırı olduğunu, bir önceki karardaki kesinleşen nafakanın kararın kesinleşmesinden sonra bir yıl aynen devamına, sonrasında nafakanın her yıl TÜİK tarafından belirlenen yıllık ÜFE oranında arttırılarak devamına.." şeklindeki kısmının karar aynen geçirilmesi gerekirken bu da yapılmadığı, ayrı bir karar oluşturulduğu, nafakaya dava tarihi olan 25.12.2018 tarihinden itibaren hükmedilmiş olması da ayrı bir hukuksuzluk olduğunu, zira 25.12.2018 tarihinde asgari ücret 1.600,00 TL'dir ki hükmedilen nafakanın o tarihten geçerli addedilmesi 4 asgari ücret tutarında bir meblağa tekabül ettiği, 1.000,00 TL'den 7.000,00 TL'ye yükseltilen nafaka 25.12.2018 tarihinden bugüne farklar hesaplandığında, 6.000,00 TL/... * 50 ... = 300.000 TL'ya tekabül ettiğini, bu bedel adeta davacıyı yoksulluktan kurtarırken, müvekkili yoksulluğa düşürecek bir bedel olduğunu, kadın yararına her bozmadan sonra vekâlet ücreti hükmedilmesinin de kanuna aykırı olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının miktarı, başlangıç tarihi, kesinleşen vekâlet ücreti ve artış oranı yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yoksulluk nafakasının miktarı, nafakanın başlangıç tarihi ile nafakaya uygulanan artış oranı ile vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü, 175 ... maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-karşı davalı kadının tüm, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Mahkemece verilen 10.12.2020 tarihli karar ile davacı-karşı davalı yönünden Bakırköy 1. Aile Mahkemesinin 2012/63 Esas, 2013/648 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 750,00 TL arttırılmasına, aylık 1.750,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakanın kararın kesinleşmesinden sonra 1 yıl aynen devamına, sonrasında nafakanın her yıl TÜİK tarafından belirlenen yıllık ÜFE oranında arttırılarak devamına karar verilmiş, kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiş, kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 22.09.2021 tarihli 2021/6207 Esas ve 2021/6366 Karar sayılı ilamı ile davacı-karşı davalı yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarının az olduğu yönünden bozulmuş, Mahkemece bozmaya uyularak verilen 01.03.2022 tarihli ikinci kararı ile davacı-karşı davalı yararına Bakırköy 1. Aile Mahkemesinin 2012/63 Esas, 2013/648 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.500,00 TL arttırılmasına, aylık 2.500,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakanın kararın kesinleşmesinden sonra 1 yıl aynen devamına, sonrasında nafakanın her yıl TÜİK tarafından belirlenen yıllık ÜFE oranında arttırılarak devamına karar verilmiş, kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 17.10.2022 tarihli 2022/8934 Esas ve 2022/8145 Karar sayılı ilamı ile davacı-karşı davalı yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarının az olduğu, bozmanın amacına uygun olmadığı yönünden bozulmuş, Mahkemece bozmaya uyularak verilen 16.02.2023 tarihli son kararı ile davacı-karşı davalı kadın yararına Bakırköy 1. Aile Mahkemesinin 2012/63 Esas, 2013/648 Karar sayılı ilamı ile hüküm altına alınan aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren takdiren 6.000,00TL arttırılarak aylık 7.000,00 TL'ye yükseltilmesine, hükmedilen nafakanın gelecek yıllarda ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararlar kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarı yönünden bozulmuş, bozma kapsamı dışında kalan yönlerinden ise onanarak kesinleşmiştir. Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada uyulmasına karar verilen bozma ilamının kapsamı ile sınırlı olarak bir karar verilmesi gerekirken, temyizin ve bozma ilamının kapsamı dışında kalarak kesinleşen ve karara aynen geçirilmesi gereken "nafakanın kararın kesinleşmesinden sonra 1 yıl aynen devamına" cümlesinin hükme eklenmemesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 370 ... maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
1.Davacı-karşı davalı kadının tüm, davalı-karşı davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2.Davalı-karşı davacı erkek vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin hükümden tamamen çıkarılmasına yerine "Davacı-karşı davalı kadın yararına Bakırköy 1. Aile Mahkemesinin 2012/63 Esas, 2013/648 Karar sayılı ilamı ile hüküm altına alınan aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren takdiren 6.000,00 TL arttırılarak aylık 7.000,00 TL'ye yükseltilmesine, nafakanın kararın kesinleşmesinden sonra 1 yıl aynen devamına, sonrasında nafakanın her yıl TÜİK tarafından belirlenen yıllık ÜFE oranında arttırılarak devamına" cümlesinin yazılması suretiyle temyize konu kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden Sevgi'ye yükletilmesine,
Temyiz peşin harcının istek halinde Apaydın'a geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.