Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3559 E. 2024/184 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, boşanmaya, kusur oranına, tedbir ve yoksulluk nafakasına, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı kadının boşanma ile yoksulluğa düşeceği, maddi ve manevi tazminat koşullarının oluştuğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/208 E., 2023/256 K.

DAVA TARİHİ : 19.06.2018

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/436 E., 2019/748 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kadına hakaret ettiğini, küçümsediğini, aşağıladığını, kadına köle muamelesi yaptığını, kadına şiddet uyguladığını, bağımsız konut sağlamadığını, erkeğin annesi ile yaşamaya zorladığını, erkeğin annesi ne derse evde onun olduğunu, erkeğin kadına karşı aşırı cimri olduğunu, hastalandığında hastaneye dahi götürmediğini, rahatsızlığı ve yaşı gereği tarlada çalışmak istememesine karşın kadını tarlada çalışmaya zorladığı, tarladan gelen gelirden kadına harçlık dahi vermediğini iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; kadının iddialarının doğru olmadığını, kök ailesi tarafından yönlendirildiğini, kadının kendi isteğiyle tarlada çalıştığını, bu yaşamı bilerek erkekle evlendiğini, ortak çocukları Burcu'nun doğumuna dahi gelmediğini, aralarında boşanmayı gerektirecek geçimsizlik bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin kök ailesinden bağımsız olarak ayrı ev temin etmediği, davacı kadını, kendi annesi ile birlikte oturmak zorunda bıraktığı, sürekli tarla ve ev işlerinde çalışan davacı kadının belinden rahatsızlanması nedeniyle doktora götürmediği, rahatsızlığı nedeniyle ve tarlada çalışamayacağını söyleyen davacı kadına sinkaflı sözlerle küfür ve hakarette bulunarak onu tarlada çalışmak zorunda bıraktığı, en son ameliyat olan annesine bakmaya gelen davacı kadına ameliyattan hemen sonra tarla işleri olduğunu söyleyerek geri dönmesini istediği ve dönmek istemeyen davacı kadına sinkaflı sözlerle küfür ettiği, davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı kadının kusurunun bulunmadığı anlaşıldığından, davanın kabulü ile, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, aylık 750,00 TL tedbir nafakasına, boşanmakla yoksulluğa düşeceği sabit olan davacı kadın yararına aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakası takdirine, kusur durumu, ekonomik ve sosyal durumları gözetilerek, kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı kadın yararına 20.000,00 TL manevî tazminat ile boşanmayla davacı kadının bu evlilikten beklenen ve mevcut menfaatleri zarar göreceğinden 80.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kadının akıl sağlığının yerinde olmadığının araştırılmadığını belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası, kadın yararına takdir edilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince kusur taktirinde ve boşanmaya karar vermesinde esas ve usul yönünden bir yanlışlık bulunmadığı, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebileceği, o halde, davacı kadın yararına maddî tazminat koşullarının gerçekleştiği, maddî tazminatın indirilmesini gerektirir bir durum bulunmadığı, boşanmaya neden olan olaylar davacı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğinden, davacı kadın yararına manevî tazminat koşullarının gerçekleştiği, davacı kadın yararına takdir edilen manevî tazminat miktarının azaltılmasını gerektirir bir durum bulunmadığı, tarafların birlikte yaşadıkları dönemde tarlada çalışmalarından dolayı yıllık 50.00,00 TL civarında gelirlerinin bulunduğu, aylık 4.000,00 - 5.000,00 TL civarı kira gelirlerinin erkek tarafından alındığı, kadının kendi başına elde ettiği sabit ve düzenli bir gelirinin olmadığı, erkeğin bağkur emeklisi olduğu aynı zamanda çiftçilikle uğraştığı, bir adet ticari taksisinin bulunduğu iki adet dairesinin kirada olduğu, bunun haricinde adına kayıtlı iki adet dairesinin daha olduğu, 18 dönüm tarlasının olduğu, 2017 model kamyoneti, 2017 model mercedes marka aracı, bir traktörünün bulunduğu mevcut mali sosyal durum araştırmasına göre çalışmasına engel halinin bulunmadığı, kadının da hisseli olarak intikal eden iki adet tarlası, bir arsası ve kanal-yol vasfında taşınmazlarının bulunduğu, bu haliyla kadının boşanmakla yoksul duruma düşeceği, takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakası miktarlarının indirilmesini gerektirir bir durumda bulunmadığı, davalı erkeğin davacı kadının akıl sağlığının yerinde olmadığına yönelik bir iddiası buna yönelik somut iddiaları olmadığı, bu talebi istinaf aşamasında soyut bir iddia olarak ileri sürdüğü bunu destekleyici herhangi bir belge ve delil de ibraz etmediği, bu aşamada soyut bir iddiaya dayanarak kadının akıl sağlığının yerinde olup olmadığının araştırılması kadının anayasal haklarına aykırılık teşkil edeceği anlaşıldığından davalı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının akıl sağlığının yerinde olmadığının araştırılmadığını belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası, kadın yararına takdir edilen tazminatlar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadının açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkân vermeyecek derecede geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik varsa kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı ile miktarının hakkaniyete uygun takdir edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci maddesi, 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 369 uncu maddesi, 370 inci maddesi, 371 inci maddesi. 6098 sayılı Kanun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.