Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3558 E. 2024/183 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vefat eden eşin açtığı boşanma davasının devamında, sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK'nın 181/2. maddesi gereğince, vefat eden eşin kusurunun değerlendirilmesine gerek olmayıp sadece sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespit edilmesi gözetilerek, davalı kadının kusurlu bulunduğu yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/483 E., 2023/282 K.

DAVA TARİHİ : 05.06.2017

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Marmaris 3. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2017/282 E., 2019/308 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın konusuz kalması nedeniyle boşanma ve tazminat talepleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, boşanmaya yol açan olaylar bakımından davalı kadının daha ağır kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek mirasçılarına atanan kayyım vekili ve davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının çalışmaya başladıktan sonra değiştiğini, eviyle, eşiyle, çocuklarıyla ilgilenmediğini, evden erken çıkıp geç geldiğini, aile içinde yaşananları yaşadıkları köydeki insanlara anlattığını, hakaret, aşağılama, erkeğin hastalığı ile ilgilenmediğini iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin erkeğe verilmesine, ortak konutun ortak çocuklara ve erkeğe tahsisine hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.

2. Davacı erkek 25.07.2017 tarihinde vefat etmiş olup Ortaca Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2018/616 E sayılı dosyasına kayden ortak çocuklara erkeğin babası ... kayyım olarak atanmış ve kusur tespiti yönünden davaya devam etmek istediğini beyan etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarının doğru olmadığını, erkeğin kök ailesinin evliliklerine müdahale ettiğini, düğünde takılan ziynetlerinin erkek tarafından kendi babasına verildiğini, çalışmasına dahi rıza gösterilmediğini belirterek davanın reddine, kusurlu tarafın erkek olduğunun tespitine, boşanmaya karar verilmesi halinde çocukların velâyetinin kadına verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL manevî ve 50.000,00 TL maddî tazminata, ziynet eşyalarının iadesi ile mal rejiminin tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı kadının geçimsizliklerine ilişkin olayları ve özel hayatına ilişkin konuları aile dışarısında üçüncü kişilerle paylaştığı, ailenin mahremiyetinin korunmasının eşlerin karşılıklı sorumluluklarından olduğu, davalı kadının bu sorumluluğunu ihlal ettiği, tarafların evlilikleri içerisinde doğan tartışmalarda her iki tarafın da kusurlu olduğu anlaşılmışsa da sonuç olarak davacı erkeğe nazaran boşanmaya yol açacak derecede daha ağır kusurlu tarafın davalı kadın olduğu, kural olarak eşlerden birisinin vefatı ile velâyetin sağ olan eş tarafından kullanılacağı, davalı anne bakımından velâyetin kaldırılmasını gerektirecek bir sebebin bulunmadığı, ortak çocukların halen dedesi ve babaannesi ile birlikte yaşaması ve yaşamak istemelerinin tek başına velâyetin kaldırılması için sebep teşkil etmeyeceği anlaşılmakla davanın konusuz kalması nedeniyle boşanma ve tazminat talepleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocukların velâyetinin davalı anneye verilmesine, boşanmaya yol açan olaylar bakımından davalı kadının daha ağır kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek mirasçılarına atanan kayyım vekili ve davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı erkek mirasçılarına atanan kayyım vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; velâyet düzenlemesi yönünden istinaf dilekçesi sunmuştur.

2.Davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi yönünden istinaf dilekçesi sunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller,uzman raporu birlikte değerlendirildiğinde ortak çocukları velâyetlerin davalı anneye verilmesinin çocukların menfaatine aykırı sonuçlar doğurmayacağı, ortak çocuklardan Mehmet'in annesinde kalmayı istediğini annesini özlemiş olduğunu ifade ettiği,kardeşlerin birbirlerinden ayrılmamaları gerektiği; her ne kadar hükmün gerekçesinde her iki tarafında kusurlu olduğu belirtilmiş ise de kusur yönünden tek istinaf başvurusunda bulunanın davalı kadın olduğu, bu hususa işaret edilmesi ile yetinilmesi gerektiği, kusura ilişkin artık davalı kadına başkaca vakıanın yüklenebilmesinin mümkün olmadığı, davalı kadına yüklenen kusur vakıasının net şekilde ispatlandığı ,davalı kadın vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde müteveffa ile ilgili iddia ettiği vakıaların incelenebilmesinin artık mümkün olamayacağı,zira vefat sonrası kusura ilişkin incelemenin sadece sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığı yönü ile yapılabileceği anlaşıldığından tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık davacı erkeğin açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkân vermeyecek derecede davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, Mahkemece yapılan kusur tespitinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 inci maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 181 inci maddesinin ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesi, 370 inci maddesi, 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince ölen eşin kusurlu olup olmadığı ile sağ kalan eşin kusur derecesinin önemi olmayıp emredici yasa hükmü uyarınca sadece sağ kalan eşin kusurlu olup olmadığına ilişkin tespit yapılmasının yeterli olduğunun, yapılan yargılama ve toplanan delillerden sağ kalan davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.