Logo

2. Hukuk Dairesi2023/356 E. 2023/3140 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların temyiz aşamasından sonra anlaşmalı boşanmaya karar vermeleri üzerine, hükmün bozulup bozulmayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların, temyiz incelemesi devam ederken anlaşmalı boşanma protokolü düzenleyip mahkemeye sunmaları ve anlaşmalı boşanmak istediklerini beyan etmeleri nedeniyle, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ilgili maddeleri gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve tarafların beyanlarının alınması için dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/321 E., 2022/1664 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/229 E., 2021/814 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; tarafların 2006 yılında evlendiklerini, ortak üç çocuklarının olduğunu, erkeğin devamlı başka kadınlarla telefonla görüştüğünü, cinsel içerikli mesajlaştığını, müvekkilinin mesajları gördüğünü, gelirini başka kadınlarla harcadığını, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, en son olayda müvekkili ile kardeşinin erkeğin tanıdığı kuyumcuya alış veriş yapmaya gittiklerini, evlerine döndükten sonra erkeğin, müvekkilinin kardeşine "Derya sizin gittiğiniz o kuyumcu var ya seni soruyor, sana ayarlayalım mı onu" şeklinde mesaj attığını, müvekkilinin kardeşinin "Enişte sen ne diyorsun, ben evli bir kadınım, ne saçmalıyorsun" mesajına karşılık, "Olsun, gönül eğlendirirsin, eğer sen istemiyorsan Gülcan'a ayarlayacağım" şeklinde mesaj attığını, bu mesajlaşmaları kardeşinin müvekkiline anlattığını, müvekkilinin eşine sorduğunda, "Ne var ki bunda, kuyumcu sizin kim olduğunuzu sormuştu, bende kendisine bekarlar, istersen sana ayarlayabileceğimi söyledim" şeklinde cevap verdiğini, bunun üzerine müvekkilinin ortak çocuk Firdevs'i yanına alarak babasının evine gittiğini, erkeğin sapık yaşam tarzının çocuklara da zarar vereceğinin göründüğünü, evlilik birliğinin tamelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, ortak çocuk Firdevs'in velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk Firdevs için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili için aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 16.12.2005 tarihinde evlendikleri, ortak üç çocuklarının olduğu, kadının ev hanımı, erkeğin parfüm işinde çalıştığı, erkeğin beş, altı yıl önce uygunsuz videolar çekip yengesine gönderdiği, özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan ceza aldığı, bu olay sonrasında erkeğin ailesinin isteğiyle kadının evliliğine devam ettiği, sonrasında da erkeğin bu tür davranışlarına devam ettiği, en son kadının evli kız kardeşine "Derya'yı başkalarına yapalım" şeklinde uygunsuz cinsel içerikli mesajlar attığı, bu olaydan sonra tarafların ayrı yaşamaya başladıkları, kadının çocuklar ile birlikte ailesinin yanına gittiği, erkeğin, kadına karşı küçük düşürücü ve güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, taraflar arasındaki evlilik birliğinin, ortak hayatın devamı kendilerinden beklenemeyecek derecede erkeğin kusurlu hareketleri nedeniyle temelinden sarsıldığı, devamında taraflar ve toplumsal açıdan bir faydanın kalmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir, ayrı ayrı aylık 600,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir, 500,00 TL yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek; davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğe kusur olarak yüklenen vakıaların sabit olduğu, kusur belirlemesinde isabetsizlik bulunmadığı, küçük çocukların yaşları, uzman raporu dikkate alındığında küçüklerin velâyetinin anneye verilmesinin küçüklerin yararına olduğu ve düzenlenen kişisel ilişkinin içtihatlara uygun olduğu, boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden almak zorunda olduğu, velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği, buna göre velâyeti anneye verilen küçüklerin yaşları, ihtiyaçları, tarafların ekonomik sosyal durumları dikkate alındığında küçükler için tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi ve belirlenen nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu, tarafların kusur durumları, kadının aylık düzenli geliri ve malvarlığı bulunmaması, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılmakla kadın için tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ve miktarının hakkaniyete uygun olduğu, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebileceği, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebileceği, buna göre tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin yerinde olduğu gibi davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarının hakkaniyete uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek, eşi ile anlaşma koşullarının oluştuğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafında açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin ortak çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı, ortak çocuklar yararına iştirak nafakası ile kadın yararına yoksulluk nafakası ve maddî-manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 327 nci, 328 inci, 330 uncu ve 336 ncı maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci, 51 inci maddeleri.

3.Değerlendirme

Davacı kadın ve davalı erkek; temyiz tarihinden sonra birlikte verdikleri 13.02.2023 tarihli dilekçe ile, anlaşmalı boşanmaya karar verdiklerini ve davaya anlaşmalı boşanma davası olarak devam edilmesi talebinde bulunmuş, dilekçe ekinde 06.02.2023 tarihli anlaşmalı boşanma protokolü sunmuşlardır. Bu duruma göre, taraflar arasında düzenlenen 06.02.2023 tarihli “anlaşmalı boşanma protokolü” başlıklı belge değerlendirilerek, taraflar duruşmaya çağrılıp bizzat beyanları da alınmak suretiyle bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.