Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3570 E. 2024/79 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı erkeğin alkol kullanımı, şiddet ve hakaretleri nedeniyle davacı kadının açtığı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat miktarlarının yerindeliğinin tespiti uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamına, toplanan delillere, tanık beyanlarına ve ceza ilamına göre davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun ve boşanmaya sebep olan olayların tespitinin doğru yapıldığının anlaşılması, davacı kadına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi-manevi tazminat miktarlarının da uygun bulunması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/405 E., 2023/338 K.

DAVA TARİHİ : 19.10.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/1201 E., 2022/25 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalının sürekli olarak alkol kullandığını ve alkolik olduğunu, eve her akşam alkollü geldiğini ve tüm gelirini alkole harcadığını, müvekkiline ve ortak çocuklarına fiziki şiddet uyulayıp hakaret ettiğini, kötü muamelede bulunduğunu, tehdit ettiğini, ortak hayatın çekilmez hale geldiğini beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 1,000,00 TL tebdir ve yoksulluk nafakası ile 100,000,00 TL maddi ve 100,000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacının evlilik birliği yükümlülüklerinden kaçındığını ve

yemek dahi yapmadığını, tartışmalarından sonra sık sık evi terk ettiğini, müvekkilinin boşanmak istemediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, davacı eşine hakaret ettiği, ortak çocuklarına ve davacı eşine fiziksel şiddet uyguladığı, sürekli alkol kullandığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının tam kusurlu olduğu, davacının ise kusurunun bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, davacı lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, tanık beyanları, dosya içerisine alınan ceza ilamı dikkate alındığında, tespit edilen boşanmaya ilişkin vakalar ile kusur derecelerinin doğru tespit edildiği, boşanmaya neden olan olaylarda, davalının eşin tam kusurlu olduğu, davacıya atfedilecek bir kusurun ispatlanamadığı, bu sebeple davacının davasının kabulünün yerinde olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmayan davacı lehine, kanuni şartları oluştuğundan maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinde, düzenli bir işi ve geliri bulunmayan ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan davacı lehine yoksulluk nafakası hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ve ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında, davacı lehine takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarlarının yerinde olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davacı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.