"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/551 E., 2023/327 K.
DAVA TARİHİ : 07.07.2020-24.09.2020
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/106 E., 2022/100 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, ... kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, bu nedenle davacının 2010 yılında boşanma davası açtığını ancak davalının sözü üzerine tekrar barıştıklarını, 2015 yılında Ankara'da engelli çocuklarının eşi tarafından yaşanan tartışma neticesinde davalının evi terk ettiğini, o günden beri de eve gelmediğini, bu süreçte başka bir kadınla yaşamaya devam ettiğini, davalının davacıya hakaret ettiğini, küçük gördüğünü, davacının üzerine defalarca bıçakla yürüdüğünü, fiziksel şiddete maruz kaldığını, çocukların yetiştirilmesiyle tamamen kadının ilgilendiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi gereğince olmadığı takdirde 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının, sorumlulukları yerine getirmediğini, güvensiz, baskıcı, şüpheci, hakaret ve iftiralara dayalı davranışlarının olduğunu, lekelemeye çalıştığını, zinayı kanıtlayabilecek somut ve kesin bir delilin olmadığını ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, erkek yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, erkek yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile zina eyleminin mütemadi olduğu durumlarda, en son zina eylemine delalet eden durumdan itibaren süre başlamasının gerektiği, mütemadi olan bu eylemin, en son boşanma davasının açıldığı tarihte de cereyan ettiği tartışmasız olduğu, hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği, erkeğin haneyi 2015 te terk ettiği ve bu tarihten itibaren başka bir kadın ile birlikte yaşadığı, dinlenen tüm davacı tanıklarının görgüye dayalı bilgi ve tespitlerinin yanında, bir kısım davalı- birleşen davacı tanıklarının dahi çevreden duyuma dayalı aynı yönde bilgileri ile sabit olduğu, davalı- birleşen davacının zina eylemini gerçekleştirdiğinin kabulünün gerektiği; erkeğin aynı zamanda davacı eşine karşı sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği fiilen ayrı yaşamaya başlanıldığı tarihe kadar, davacı eşine karşı şiddet uyguladığı, ona topal gibi hitaplarla ve sinkaflı küfürler ile hakaret ettiği, evi terk ederek ortak hanenin ve ev halkının ihtiyaçlarını gidermediği; davacı kadın eşin ise, tüm dosya içeriği ve tanık beyanlarından, herhangi bir kusurunun ispat edilemediği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 161 inci ve 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 70.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin davasının ve taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davasının terditli olduğunu, özel sebep ispatlandığı için artık ikincil talep yönünden karar verilmesinin doğru olmadığını, belirlenen ve gerçekleşen kusurlara göre tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu ileri sürerek kararın genel sebeple kabul edilen kısım, tazminat ve nafaka miktarı yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının ispatlayamadığını, bu nedenle kadının davasının kabulüne ve erkeğin davasının reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, kadının da maaşının olduğunu, yoksulluk nafaka şartlarının oluşmadığını, kadın yararına tazminata hükmedilmesinin ve miktarlarının yüksek olduğunu, tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın her iki dava yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dosya içerisinde bulunan delillere göre, erkeğin boşanmaya sebebiyet veren kusurlu davranışlarının doğru tespit edildiği, kadının kusurlu davranışlarının ise ispatlanamadığı; kadının davasının kabulü ile erkeğin davasının reddine karar verilmesinin doğru olduğu; kadın, asıl davada öncelikle zina hukuki nedenli boşanma talebinde bulunulduğu, bunun kabul edilmemesi halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenli olarak boşanma kararı verilmesini istediği, Mahkemece özel boşanma nedeni olan zina eyleminin sabit görülmesi dikkate alınarak zina sebebine dayalı boşanma kararı verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, ikincil talebi yönünden de davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu; kadının boşanmada kusurunun ispat edilemediği, emekli maaşının kendisini yoksulluktan kurtarmayacağı, erkeğin sosyal ve ekonomik durumunun kadına göre daha iyi olduğu dikkate alındığında kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı; tarafların sosyal ve ekonomik durumu, kusuru, kusurun niteliği, evlilik süresi, paranın satın alma, erkeğin ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince ... kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadının 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına göre davasının kabulüne yönelik kısmın hükümden çıkarılmasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 80.000,00 TL manevî tazminata; davalı-davacı erkek vekilinin tüm, ... kadın vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak kadının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, kadın yararına nafaka tazminat koşullarının oluşmadığını, tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, kendi davasının kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının her iki dava yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kadının davasının kabulü ile erkeğin davasının reddine karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, kadın lehine tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının uygun olup olmadığı, erkeğin tazminat taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 161 inci, 166 ncı, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.