Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3584 E. 2024/1091 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, boşanma, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, yerel mahkemece yapılan kusur belirlemesi ve hükmedilen nafaka ile tazminat miktarlarının uygun olduğu değerlendirilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/542 E., 2023/326 K.

DAVA TARİHİ : 22.06.2020 -17.07.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/321 E., 2021/745 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı- davalı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı- davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; davalı ile 2015 yılında boşandığını ancak tekrar barıştıklarını, davalı ile fikren ve ruhen anlaşamadıklarını, 2019/933 sayılı dosyası ile tekrar davalı tarafından anlaşmalı boşanma davası açıldığını ancak çocuklarının ileride geleceğini düşünerek tekrar barıştıklarını, ancak evlilik birliğini devam ettirmelerinin mümkün olmadığını, kadının, erkeğin ilk evliliğinden olan çocukları karşı tarafın sorun ettiğini ve görüşmesini istemediğini, ailesi ile de görüşmesini istemediğini, sürekli evden kovduğuna, gereksiz kıskançlık yaptığına hakaret ettiğine, görevlerini yerine getirmediğine, yemek yapmadığına, hastalığı ile ilgilenmediğine, borç yapmak zorunda iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyet in babaya verilmesine, erkek yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; hakaret annesine saygısızlık yaptığını, güven sarsıcı hareketlerde bulunduğunu, sürekli evi terk ettiğini, sebepsiz yere kıskançlık yaptığını bir telefon hattını alıp başka bir kadına verdiğini daha sonra aile büyüklerinin araya girmesi ile tarafların barıştığını ailesi diğer evlilikten olan çocukları sevmediğini, müvekkilini de sevmediklerini, karşı taraf ve ailesinin psikolojik şiddet uyguladığını, sinirlenince ağzına ne geliyorsa söylediğini, oto kontrolünü kaybettiğinin şiddet uyguladığını, şiddetten dolayı ceza aldığını,kolunda sigara söndürdüğünü, ailesinin evliliğe müdahalesine sessiz kaldığını, borçlandığını, sosyal medya hesabı açmama sözüne rağmen habersiz açtığını ileri sürerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyet in anneye verilmesine, her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 420.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, erkeğin eşyalarını kapı önüne koyarak, zor duruma soktuğu, bu olayın üçüncü kişiler önünde yaşandığı, çalıştığı iş yerine gelerek kontrol ettiği; erkeğin ise; ailesinin evlilik birliğine müdahalesine ses çıkarmadığı hakaret ettiği, seni sevmiyorum, çocuklar yüzünden katlanıyorum dediği, taraflarca sosyal medya açmayacağı yönünde söz vermesine rağmen sosyal medya hesabı açtığı, telefonunu sakladığı ve bu nedenle güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, evi sürekli terkettiği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyet in anneye verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak kadının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, tazminat ve nafaka koşullarının kadın yararına oluşmadığını, tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin doğru olumadığnı ileri sürerek kararın kusur tespiti, kadının davasının kabulü, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, belirlenen kusurlara göre hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının düşük olduğunu ileri sürerek kararın kusur tespiti, tazminat ve nafaka miktarları yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların iddia ve savunması, ibraz edilen delillere göre, Mahkemece kusurlu davranışların ve derecesinin doğru tespit edildiği, tespit edilen kusur durumuna göre kadının az, erkeğin ise ağır kusurlu olduğu, Mahkemece her iki davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı; boşanmakla evlilikten beklenen menfaatleri ihlal edilen ve de kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına maddî ve manevî tazminata; kadın ve çocuklar yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin doğru olduğu; işi ve geliri olmayıp boşanmakla yoksulluğa düşeceği, SGK kayıtlarına göre daha önce babasından aldığı yetim maaşının evlenme sonrası pasif olduğu gibi boşanma sonrasında devam etse dahi bu aşamada kadının geliri olarak değerlendirilemeyeceği; ağır kusurlu erkeğin ise manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı; tarafların sosyal ve ekonomik durumu, evlilik süresi, kusurun niteliği, paranın satın alma ve erkeğin ödeme gücü, velâyet i anneye verilen çocukların yaşı ve ihtiyaçları ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, Mahkemece kadın ve çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarlarının uygun olduğu; kadın yararına hüküm altına alınan yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat ile çocuklar için hükmedilen iştirak nafakası miktarlarının az olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davalı- davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 800,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata; davacı- davalı erkek vekilinin tüm, davalı- davacı kadın vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı - davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru sebeplerini tekrarlamakla birlikte, kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak kadının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, tazminat ve nafaka koşulları ile miktarlarının hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı ile tazminat ve nafaka koşul ve miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, maddesi, 166 ncı maddesi, 169 uncu, 174 ve 175 inci maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup davacı - davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.