Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3585 E. 2024/1082 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ve tazminat miktarlarının uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, delillerin takdiri, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelerde usul ve kanuna aykırılık görülmediğinden, davalı erkeğin temyiz itirazları reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/541 E., 2023/325 K.

DAVA TARİHİ : 27.02.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çaycuma 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/66 E., 2021/785 K.

Taraflar arasındaki davacı kadın vekili tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bunun da davalı eşin kusurlu davranışları ile olduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 75.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu boşanma dışındaki taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile haklı bir sebep yokken kadını baba evine gönderdiği ve kendi babasının da aynı şekilde kadını istemediğini, evden gitmesini istediğini söylemesine sessiz kaldığı, kadını bir daha arayıp sormadığını, bu haliyle kadına duygusal şiddet uyguladığı, eş ve çocuğunun geçim ve bakımıyla ilgili birlik görevlerini yerine getirmeyerek ekonomik şiddet uyguladığı; kadının da ortak haneyi sık sık terk ederek babasının evinde kaldığı, bu haliyle erkeğe duygusal şiddet uyguladığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve 600,00 TL iştirak nafakasına, kadının tedbir ve yoksulluk nafaka taleplerinin reddine, kadın yararına 10.000,00 TL manevî ve 15.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; belirlenen ve gerçekleşen kusurlara göre tazminat miktarlarının az olduğunu, tedbir ve yoksulluk nafaka talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, tedbir ve iştirak nafaka miktarının az olduğunu ileri sürerek kararın nafakanın şartları ile miktarları ve tazminat miktarları yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının düzenli bir işi ve gelirinin bulunmasının kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmesine engel oluşturmayacağı, gelirin nafakanın miktarında değerlendirilmesi gerektiği, davacı kadın lehine uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesinin gerektiği; çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakasının kesinleşme tarihi itibariyle sona erdiği ve miktarının yeterli olduğu, iştirak nafakası miktarının ise dava dilekçesindeki taleple aynı olduğu, talepten fazlasına hükmedilmesinin mümkün olmadığı; tarafların sosyal ve ekonomik durumu, evlilik süresi, kusurun niteliği, paranın satın alma ve erkeğin ödeme gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında Mahkemece kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına dava tarihinden itibaren boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve kadın yararına 25.000,00 TL manevî tazminata; kadın vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; evlilik süresinin kısa olduğunu, kadının evi altı yıl önce terk ettiğini, ekonomik koşulların ve gelir durumlarının dikkate alınmadığın ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ile tazminat miktarları yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin doğru olup olmadığı ile tazminat miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.