"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/159 E., 2023/421 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/435 E., 2022/358 K.
Taraflar arasındaki evlatlık ilişkisinin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının abisi ...'nin dava dışı İnayet ile evli iken karı koca birlikte davalı ...'u evlat edindiğini, evlat edinilen davalı, evlat edinen...in kardeşi ...'ın oğlu olduğunu, evlat edinenlerin 23.12.1997 tarihinde boşandığını, müvekkilinin abisi evlat edinen ...' nin 06.02.1999 tarihinde vefat ettiğini, davalının bebek yaşta dava dışı kimselerce evlat edinilmesinde şekil şartlarına ve esasa uyulmadığını, davacının ölü abisi ...'nin çocuğunun olmaması dolayısıyla eşinin kardeşinin çocuğu davalıyı çocuk sevgisini tatmak için davalı doğduktarı üç ay sonra yanlarına aldığını, beraberlerinde İstanbul ilini götürdüğünü, davalı henüz daha 5 aylıkken evlat edinen karı koca arasındaki geçimsizlik dolayısıyla evlat edinenlerin fiilen ayrı yaşamaya başladıklarını, diğer evlat edinen...in davalı evlatlığı tekrar anne ve babasının yanına bıraktığını, küçüğün henüz beş aylıkken doğal anne ve babasının yanına tekrar bırakılmasıyla da evlat edinenle evlatlık arasında evlatlık ilişkisinin hiçbir zaman yaşanmadığını, kendi doğal anne ve babası tarafından büyütülüp yetiştirilen davalının evlat edinenlerle hiçbir aile bağı olmadığını, davalının evlat edinenlere karşı yasal ve ailevi yükümlülüklerini de yerine getirmediğini belirterek davacının abisi ... ile ... arasındaki evlatlık ilişkisinin esasına dair noksanlıklar dolayısıyla kaldırılmasını veya hukuken geçerli bir biçimde oluşmuş bir evlat edinme ilişkisi bulunmadığından evlatlık ilişkisinin yokluğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının aksine evlat edinenlerin müvekkilini evlat edinme kararlarının doğumundan daha önce verildiğini, evlat edinen ... ve...in müvekkilinin doğumu ile de yakından ilgilendiğini, bu süreçteki masrafları dahi karşıladığını, müvekkilinin doğduktan sonra anne sütü alması için beş gün öz ailesinin yanında kaldığını, sonrasında ise evlat edinenler tarafından İstanbul'a götürüldüğünü, 13.09.1996 yılında ise evlat edinme işleminin resmiyet kazandığını, müvekkilinin 1-1,5 yıl evlat edinenlerle beraber yaşadığını, sonra evlat edinenlerin ayrılma kararı aldığını, evlat edinen...in müvekkilini de yanına alarak ...'a döndüğünü, evlat edinenlerin 1997 yılında boşandıklarını, evlat edinen...in ...'a döndükten sonra da yaklaşık 10 ay müvekkiline bakmaya devam ettiğini, sonrasında ise başka birisiyle evlendiğini, müvekkilini öz ailesine verdiğini, davacının abisi olan evlat edinen ...'nin 1999 yılında vefat ettiğini, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'ne (743 sayılı Kanun) göre evlatlık ilişkisinin sona ermesi için tarafların anlaşma yapması, hakim hükmünün bulunması ya da evlatlık ile edinenin evlenmesi gerektiğini, ancak anlaşma ve evlenme durumunun somut olayda bulunmadığını, hakim hükmü ile sona erdirebilmek için ise davacının dava açma hakkının olmadığı gibi evlat edinme işleminin yokluğuna ya da iptaline karar verilmesinin haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; evlatlık ilişkisinin esasa ilişkin noksanlıklardan biriyle sakat olmasının evlatlık ilişkisinin kaldırılması sebebi olduğu, ancak, davanın evlatlık ilişkisinin kaldırılması sebebinin öğrenilmesinden başlayarak bir yıl içinde açılması gerektiği, bu sürenin hak düşürücü süre olduğu ve hakim tarafından re’sen gözetileceği, davacının evlat edinenin kardeşi olup 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 319 uncu maddesinin birinci fıkrasına göre bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, davacının dava tarihine kadar dava açmamakta haklı bir gerekçesi olduğunu iddia ve ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek vekâlet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 743 sayılı Kanun'un 256 ncı maddesine göre evlatlık ilişkisinini sulh hakiminin izni üzerine noterlikçe düzenlenen resmi sözleşme ile kurulacağı, taraflara ait nüfus kaydı, ... Sulh Mahkemesinin 12.09.1996 gün, 1996/201 Esas, 1996/176 Karar sayılı kararı ve ... Noterliğinin 13.09.1996 gün ve 4516 sayılı evlat edinme senedi ile davalının evlat edinildiği, işlemin açıklanan nedenlerle geçerli olduğu, 4721 sayılı Kanun'da, 743 sayılı Kanun'un 258 inci maddesindeki küçüğün evlat edinen yetişkin tarafından bir yıl süreyle bakılmış olması koşulunun aranmadığı, evlat edinme kararının iptali yönüyle düzenlenme bulunmadığı, evlatlık kararının hukuken geçerli olduğu gerekçesiyle davanın esastan reddine karar vermek gerekirken; hak düşürücü süre geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediği gerekçesiyle davacının istinaf talebinin reddine, açılan davanın esastan reddi ile kendini vekille temsil ettiren davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilerek davalının istinafının kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde de belirtilen sebeplerle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlatlık ilişkisinin kaldırılması şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 743 sayılı Kanun'un 256 ncı ve 258 inci maddesi; 4721 sayılı Kanun'un 317 inci ve 318 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.