Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3611 E. 2024/334 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile hüküm kurulması.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların gelir durumlarına ilişkin tespitlerde çelişki bulunduğu ve kadının sürekli ve düzenli bir işte çalışıp çalışmadığının, çalışıyorsa gelirinin kendisini yoksulluktan kurtaracak düzeyde olup olmadığının yeterince araştırılmadan eksik incelemeyle hüküm tesisi edildiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2660 E., 2023/416 K.

DAVA TARİHİ : 01.08.2019

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/700 E., 2021/505 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin evliliğin başlangıcından beri müvekkiline fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, hakaret ve küfür ettiğini, aile hukukundan doğan sorumluluğunu yerine getirmediğini belirterek tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine, aylık 1500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, aylık 1500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, önceki şiddet olaylarının affedildiğini, kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, son olayda müvekkilinin arkadaşlarının gittiği spor salonuna gitmesini istemediği için tartışma çıktığını, bu hususu bahane ederek kadının evi terk ettiğini belirterek davanın reddini savunmuş, aksi halde velâyetin tarafına tevdiini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalının davacıya fiziksel şiddet uyguladığı, en son davalı erkeğin, kadının spor salonuna gitmesini istemediği için tartışma yaşandığı ve bu durumun davalının beyanı ile doğrulandığı, bu hali ile davalının davacıya psikolojik olarak da şiddet uyguladığı, erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, koşulları oluştuğundan kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata, boşanma ile birlikte yoksulluğa düşeceğinden aylık 200,00 TL tedbir, 500,00 TL yoksulluk nafakasına, sosyal inceleme raporu ve çocukların beyanı uyarınca velâyetlerinin davacı anneye tevdiine, çocuk Gülseren Betül için için aylık 600,00 TL tedbir, 750,00 TL iştirak, ... Banu için aylık 500.00 TL tedbir ve 650.00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının sadakat yükümlülüğüne uymadığını, bu hususun erkeğe kusur olarak yüklenmesi gerektiğini belirterek kusur, tazminat ve nafaka miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın hayata kast ve pek kötü muamele sebebine dayandığı halde mahkemece 166 ncı maddeye dayanılarak boşanma kararı verildiğini, davacının davasını ispat edemediğini belirterek boşanma kararı hariç velâyet, kusur, nafaka ve tazminat yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının sürekli ve düzenli gelirinin bulunduğu, erkeğin ise düzenli gelirinin bulunmadığı gerekçesi ile davalı erkeğin yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine; erkeğin sair, kadının tüm istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili özetle; istinaf sebeplerini tekrar ederek kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası, nafaka ve tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasını istemiştir

2.Davalı erkek vekili özetle; istinaf sebeplerini tekrar ederek kusur, velâyet, tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanunun hem 166 ncı maddesinin birinci fıkrası ile hem 162 nci maddesine dayalı açılan boşanma davasında mahkemece 166 ncı madddenin birinci fıkrası uyarınca boşanma kararı verildiği, tarafların boşanma kararını temyiz etmediğinin anlaşılması karşısında özel sebebe dayalı boşanma talebinin incelenmesinin gerekip gerekmediği, kusur belirlemesinin doğru olup olmadığı, kadın yararına maddî, manevî tazminat ile yoksulluk nafakası şartlarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, velâyet düzenlemesi ile çocuk için hükmedilen nafakaların miktarının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 182 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için nafaka talep edenin boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinin belirlenmesi gerekir. İlk Derece Mahkemesince yaptırılan sosyal ve ekonomik durum araştırması tutanaklarında erkeğin düzenli işi olmadığı, buna karşılık kadının asgari ücretle çalıştığı belirtilmiştir. Diğer yandan davacı kadın vekili 14.07.2021 tarihli duruşmada müvekkilinin ev hanımı olduğunu ve zaman zaman gündelik işlerde çalıştığını beyan etmiş, dinlenen tanıklarca da davalı erkeğin muhtar ve emlakçı yanında çalıştığı, ortak çocuklar tarafından da babalarının gayrimenkul işi yaptığı, köfte dükkanının olduğu, güvenlik işi yaptığı ifade edilmiştir. İlk Derece Mahkemesince kadının boşanma sonucu yoksulluğa düşeceğinden yoksulluk nafakası takdir edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince kadının düzenli çalışması olup erkeğin düzenli geliri bulunmadığından yoksuluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiştir. Gerçekleşen bu durum karşısında tarafların düzenli bir gelirinin olup olmadığı hususunda çelişki söz konusudur. O halde, yeniden usulünce tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının SGK kayıtları, vergi kayıtları, Ticaret Sicil Kayıtları da dikkate alınarak etraflıca araştırılarak, kadının sürekli ve düzenli bir işte çalışıp çalışmadığının, çalıştığının tespit edilmesi halinde, çalışması karşılığında elde ettiği gelirin düzenli ve sürekli olup olmadığının, kendisini yoksulluktan kurtaracak düzeyde bulunup bulunmadığının belirlenerek sonuca göre kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, bu konuda eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden kadın yararına BOZULMASINA,

2.Davacı kadının sair, davalı erkeğin tüm temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden Özlem'e iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden Çağlar'a yükletilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.