"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2431 E., 2023/349 K.
DAVA TARİHİ : 09.07.2019
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/627 E., 2021/78 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin mülkiyeti kendisine ait bir otel işlettiğini, kadının ise özel bir şirkette çalıştığını, erkeğin kadına hakaret ettiğini, aile güvenini sarsan davranışları olduğunu, birlikte ailece zaman geçirmeyi reddetmesi ve aile birliğinden uzaklaşması nedeniyle temelinden sarsıldığını, davalı kocanın 15 yıldır yanlarında bulunan kardeşini evlendirdiğini, kardeşine ev aldığını, taksi durağı ve bir araba aldığını, bunları yaparken müvekkilinin onayını almadığını, davalının sahibi olduğu otelin alımı sırasında müvekkilinin abisinin ve babasının maddî destekte bulunduğunu, erkeğin müvekkilinin babasından aldığı parayı geri ödemediğini, ayrıca otelin alımı sırasında müvekkilinin tüm birikimlerini kullandığını, 2019 yılı Ocak ayında erkeğin eniştesinin telefonuna cevap vermediği gerekçesi ile erkeğin kadına televizyon kumandası fırlattığını, müvekkili yanında ağır hakaretler içeren konuşma yaptığını, müvekkili ile yaklaşık 5 ay konuşmadığını, kadının ailesi misafirliğe geldiğinde surat astığını, soğuk davrandığını, evlilik birliğinin davalı kocanın kusurlu davranışları sonucunda temelinden sarsıldığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, nafaka ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddialarını gerçeği yansıtmadığını, eşini çok sevdiğini ve değer verdiğini, müvekkilinin ekonomik anlamda tüm imkanlarını davacıya seferber ettiğini, müvekkilinin işlettiği otel ile tarafların ortak konutlarının yan yana olduğunu, ev ve iş yerinin yakın olmasını müvekkilinin ailesine yakın olmak amacıyla istediğini, müvekkilinin kardeşinin sürekli olarak tarafların yanında kalmadığını, sadece 5-6 ay süreyle kaldığını, kaldığı süre içinde müvekkilinin işlettiği otelde çalıştığını, taraflar arasında küçük çapta tartışmalar olduğunu, müvekkilinin eğitimli ve nazik bir yapısı olduğunu, ılımlı ve uyumlu birisi olduğunu, davacının rahat etmesi için tüm çaba ve gayreti sarf ettiğini, müvekkilinin maliki olduğu otelin alımı sırasında davacı kadının herhangi bir maddi katkısı olmadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hususunun gerçeği yansıtmadığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen davacı tanıklarının sözleri evlilik birliğinin temelinden sarsılması durumunu kabulü elverişli olmayan beyanlar olduğu, dinlenen tanıkların sözleri, soyut açıklamalardan ibaret, görgüye dayalı ve hükme esas alınamayacak özellikte beyanlar oldukları, öte yandan, dinlenen tanık anlatımlarına göre, tarafların boşanma davası açıldıktan sonra ortak konutta birlikte yaşamaya devam ettikleri, bu durumda davacı kadının, eşinin kusurları olsa bile eşini affetmiş sayıldığı anlaşıldığından davacının kanıtlanmayan boşanma davasının reddine, ortak çocuk için ara kararla takdir edilen, dava tarihinden itibaren aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; erkekle yataklarının yıllardır ayrı olduğu gibi, evlerin ayrıldığını da davalı erkeğin de kabul ettiğini, kararın hatalı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu karar verildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, usul ve yasaya uygun olan hükme yönelik yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulünün gerekip gerekmediği, eksik inceleme bulunup bulunmadığı, af ve ispat noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.