"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2492 E., 2023/483 K.
DAVA TARİHİ : 29.06.2020
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/233 E., 2021/315 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının evine, eşine ve çocuklarına karşı ilgisiz olduğunu, ihtiyaçları karşılamadığını, sürekli müvekkilini darp ettiğini, hakaret ve tehdit ettiğini, ortak çocukların yanında "Dinsiz, imansız, yoldan çıktın" şeklinde söylediğini, psikolojik baskı yaptığını, müvekkilinin ameliyat olduğunda arayıp sormadığı gibi yanına dahi gelmediğini, 2020 yılı Mayıs ayında ortak çocuğu dövüp müvekkilini yaraladığını, bu tarihten itibaren tarafların ayrı yaşadıklarını, davalının iddialarının doğru olmadığını ve kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk lehine aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl TEFE-TÜFE oranında artırılmasına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili davaya cevap dilekçesinde; davacının, müvekkilinin ailesi ile görüşmediğini ve müvekkilinin de görüşmesini istemediğini, hor gördüğünü, hakaret ettiğini, yalnız tatile gittiğini, eve geç gelmeye başladığını, sorumluluklarını yerine getirmediğini, psikolojik şiddet uyguladığını, davacının kusurlu olduğunu beyanla davanın reddine, aksi halde müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, davacıyı darpettiği, ortak büyük çocuklarına fiziksel şiddet uyguladığı, eşine, evine ve çocuklarına ilgisiz davrandığı, ameliyat sonrası davacı ile ilgilenmediği, evin ve çocukların ihtiyaçlarını gerektiği gibi karşılamadığı, davacıya hitaben "Dinsiz, imansız, sen yoldan çıktın, çocukları da yoldan çıkarıyorsun" şeklinde hakarette bulunduğu, davacının ise, davalıya dükkanda hakaret ettiği, tek başına tatile gittiği, davalıyı hor gördüğü, gerçekleşen olaylarda davalının ağır, davacının az kusurlu olduğu ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının anlaşıldığı, sosyal inceleme raporuna göre ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye bırakılmasına, çocuğun yaşı ile orantılı ihtiyaçları, paranın alım gücü dikkate alınarak çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakasına, boşanmakla yoksulluğa düşecek davacı lehine tarafların ekonomik sosyal durumları dikkate alınarak yoksulluk nafakasına, boşanmakla beklenen ve mevcut menfaatleri de zarar gören ve boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı lehine, tarafların ekonomik sosyal durumları dikkate alınarak maddî ve manevî tazminata karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk lehine aylık 300,00 TL tedbir, 400,00 TL iştirak nafakasına, davacı lehine aylık 400,00 TL tedbir, 500,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl Ocak ayında TÜİK'in belirlediği ÜFE oranında artırılmasına, davacı lehine 30.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, davalının maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarı, davacı lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası, davacı lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dosyası içeriği ve dosyadaki yazılara göre, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası, davacı lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, ortak çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakası, davacı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi, 182 inci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.