Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3636 E. 2023/2393 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarının uygunluğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, tarafların kusur durumunu, sosyal ve ekonomik durumlarını, delilleri ve dosya kapsamını değerlendirerek hükmettiği tazminat ve yoksulluk nafakası miktarında bir isabetsizlik görülmemesi gözetilerek, davalı erkeğin temyiz başvurusunun reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/374 E., 2023/339 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile gerekçenin düzeltilmesine, sair istinaf istemlerinin esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Niğde 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/22 E., 2022/607 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile gerekçenin düzeltilmesine, sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; 2016 yılında boşanma davası açtığını ve davanın red ile sonuçlandığını kararın 28.12.2018 tarihinde kesinleştiğini, fiilen bir araya gelmediklerini beyan ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı kanun) 166 ıncı maddesinin son fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin müvekkiline bırakılmasına, müvekkili için 1.000,00 TL tedbir, yoksulluk çocuk için 1.000,00 TL tedbir, iştirak nafakasına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkeğe usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış ancak davalı erkek yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

Davalı erkek 15.06.2022 tarihli duruşmadaki beyanında; davacı ile 9 yıldır ayrı yaşadıklarını, daha önceden açılan ve red ile sonuçlanan boşanma davasından sonra da biraraya gelmediklerini, kendisinin de boşanmak istediğini, ekonomik durumunun ... olmadığını bu sebeple davacının nafaka ve tazminat taleplerini kabul etmediğini, müşterek çocuğu 1 yıldır göremediğini, çocuğun velâyetinin anneye verilmesine bir itirazının olmadığını ancak

çocuğu görmek istediğini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların 2013 yılından beri ayrı yaşadıkları, davacı kadın tarafından 27.09.2016 tarihinde açılan boşanma davasının davalının kusurlu davranışlarının ispatlanamaması sebebiyle reddine karar verilmiş olduğu, celp edilen ceza dosyaları ve dinlenen tanık beyanları bir arada değerlendirildiğinde ayrı yaşanılan süreç içerisinde davalı erkeğin maddî ve manevî olarak davacı kadın ve müşterek çocuk ile ilgilenmediği, düzenlenen sosyal inceleme raporunda davalı erkeğin müşterek çocuğun doğum tarihini ve gittiği okulu bilmediğini beyan ettiği, davalı erkeğin annesinin davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, davalı erkeğin tarafların müşterek çocuğu İlker'e fiziksel şiddet uyguladığından davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı kadına kusur izafe edilemediği gerekçesiyle, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı kanun) 166 ıncı maddesinin son fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuk için 800,00 TL tedbir, iştirak nafakasına, kadın için boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden 800,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olması, boşanma sonucu kadının mevcut ve beklenen menfaatlerinin zarar göreceği, ayrıca yaşanılan olayların davacı kadının kişilik haklarına ağır saldırı niteliğinde bulunduğundan davacı kadın lehine tarafların sosyal ve ekonomik durumu ve hakkaniyet ilkesi gereğince 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece kusur tespitinin yanlış yapıldığını, evlilik birlikteliğinin, davacı kadın ve annesinin huzursuzlukları nedeniyle sarsıldığını, evliliğin 3 ... sürdüğünü, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakasının kabulü şartlarının oluşmadığını, ödeyebilecek durumunun olmadığını nafaka ve tazminatların miktarının fazla olduğunu beyan ederek mahkeme kararının kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa (6100 sayılı kanun) uygun olarak yerine getirildiği, erkeğe yüklenen kusurlu vakıaların yerinde olduğu fakat kadının kusurlu vakıa belirlenmesinde hata edildiği ve buna bağlı olarak kusur derecesinin hatalı olduğu, davacı kadının ret ile sonuçlanan ilk davayı açıp fiili ayrılığa neden olduğu ve boşanma sebebi yarattığı, birlikte yaşamaktan kaçındığı, davalı erkeğe yüklenen kusurlu vakıaların yerinde olduğu , boşanma davasının açıldığı günden, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar davacı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinde ve hükmedilen nafakanın miktarında, herhangi bir geliri ve malvarlığı bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmayan davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde ve hükmedilen nafakanın miktarında, boşanmaya sebep olan olaylarda daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddi desteğini yitiren davacı kadın yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, maddi tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı kadın yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, manevi tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davalı erkeğin kusura yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile gerekçenin açıklandığı şekilde düzeltilmesine, kusur dışında kalan istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararında tam kusurlu olmadığı yönünde kanaat oluşmasına rağmen tazminat ve nafaka miktarında indirim yapılmadığını, çocuğu ile görüşmesini engelleyerek kendine göre intikam almaya çalışan kadının evlilik birlikteliğinin sona ermesinde kusurlu olduğunu ve boşanma davasının reddinin gerektiğini beyan ederek kusur, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakasının kabulü, şartlarının oluşup oluşmadığı miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi, 174 üncü maddenin birinci ve ikinci fıkrası hükümleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.