"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/254 E., 2023/255 K.
DAVA TARİHİ : 31.12.2019 - 02.01.2020
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/349 E., 2022/931 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile fer'îlere karar verilmiştir.
Kararın ... erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava dilekçesinde; tarafların evlendiğinden beri mizaç kültür ve sosyal olarak uyum sağlayamadıklarını, davalının üzerine düşen kadınlık eş vazifelerini yerine getirmediğini, davalının sürekli babasının çağırması üzerine bunu da bahane ederek evi terk edip babasının yanına gittiğini, babasının köyde yalnız olduğunu söyleyerek gittiğini ve eşini yalnız bıraktığını, olur olmaz nedenlerle sürekli kavga ve huzursuzluk çıkarttığını, müvekkile karşı da müvekkilin anne babasına ve yakınlarına ağır hakaretler ettiğini, davalı ve ailesinin evlenmeden önce de bir kısım kusurlarını müvekkilden gizlediğini, okuma yazması olmadığını müvekkilin sonradan öğrendiğini ve yine sinir hastası olduğu psikolojik rahatsızlıklarının olduğunu da davalının öncesinde gizlediğini, müvekkilin arkadaşları yanında da müvekkili sürekli aşağıladığını, en son davalının gitmesi hadisesinde ise ortada hiçbir kavga gürültü ve huzursuzluk olmadığı bir dönemde davalının müvekkile biraz babamın yanına gideyim demesi üzerine 8 ayın içerisinde müvekkil davalıyı babasının yanına köylerine götürmüş bir süre sonra davalı artık gelmeyeceğini sürekli orda kalacağını boşanacağını söyleyerek eve dönmediğini, tarafların o tarihten beri ayrı yaşadıklarını, bu nedenle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde; taraflara ait ortak konut olmasına rağmen erkeğin müvekkili kendi ailesiyle yaşamaya zorladığını, müvekkilin her türlü sorumluluklarını yerine getirmesine rağmen erkeğin annesi, kardeşlerinin müvekkilin yaptığı hiçbir işi beğenmediklerini, süreklikusur bulduklarını, erkeğin, ailesinin sözünden çıkamayan ve yönlendirmesi ile hareket eden bir kişi olduğunu, ailesini her zaman ön planda tuttuğunu, erkeğin, evlilik tarihinden bugüne kadar müvekkile karşı sürekli küçük düşürücü hareketlerde bulunduğunu ve sinkaflı sözler kullanarak müvekkili, müvekkilin ailesini sürekli aşağıladığını, evlilik birliği kurulduğu tarihten bu yana, erkek tarafından fiziksel şiddete maruz kaldığını, uyuşturucu ve alkol kullandığını, erkeğin, müvekkile ait düğünde takılan altınları bozdurarak bankaya yatırdığını, daha sonra müvekkilden habersiz hesaptaki paraları çekerek, internette bitcoin oynadığını, müvekkilin, çocuk sahibi olmak istediğini, normal yoldan çocukları olmadığı için tarafların tüp bebek tedavisine başladıklarını, tedavinin erkek tarafından yarıda bırakıldığını, bu nedenle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, müvekkil lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,0 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 27.01.2022 tarihli ve 2019/788 Esas, 2022/83 Karar sayılı kararı ile; erkeğin ağır kusurlu, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları gereğince boşanmalarına, kadın için aylık 500,00 TL tedbir ve 800,00 TL yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, verilen karar ... erkek vekilince kusur belirlemesi, kadının kabul edilen davası, nafaka ve tazminatlar yönlerinden istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-davacı kadının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması yönünden kararın kaldırılmasına, kaldırma sebebine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kaldırma ilamı sonrası kadın hakkında kısıtlanmasını gerektirir rahatsızlığını bulunmadığı yönünde rapor düzenlediği, kadının erkeğe hakaret ettiği ve ortak konutu sık sık terk ettiği, erkeğin ise kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadına ve ailesine hakaret ettiği, başka kadınlarla birlikte zaman geçirip alkol ve uyuşturucu kullandığı, erkeğin ağır kusurlu, kadının az kusurlu olduğu, kadının ekonomik durumu itibarıyla parasal yardıma ihtiyacı olduğu ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları gereğince boşanmalarına, kadın için aylık 500,00 TL tedbir ve 800,00 TL yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı ... erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
... erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadının tam kusurlu olduğunu, tarafına yüklenen iddiaların ispatlanamadığını ileri sürerek kusur belirlemesi, kadının kabul edilen davası, nafaka ve tazminatlar yönlerinden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
... erkek vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla kusur belirlemesi, kadının kabul edilen davası, nafaka ve tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulünün yerinde olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen nafakalar ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.