Logo

2. Hukuk Dairesi2023/369 E. 2023/1212 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine ilişkin temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının avukat olması ve faal olarak çalıştığı, dolayısıyla boşanma yüzünden yoksulluğa düşmeyeceğinin anlaşılması gözetilerek, mahkemece bozmaya uygun araştırma yapıldığı ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, yerel mahkemenin yoksulluk nafakası talebini reddeden kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili; dava dilekçesine tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 5.000,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk yararına aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasına, müvekkili yararına 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 10.05.2018 tarihli ve 2016/391 Esas, 2018/413 Karar sayılı kararı ile davalı erkeğin; eşine fiziksel şiddet uyguladığı, eşinin ailesi ile görüşmesine izin vermediği, ortak çocuğu görmek için alıp geri vermediği; boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasına, kusuru bulunmayan kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle kadın yararına aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesi koşulları gerçekleşmekle kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL.manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili; tazminat miktarları ile yoksulluk ve iştirak nafakaları miktarları yönünden; davalı erkek vekili ise kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 15.06.2021 tarihli ve 2018/3253 Esas, 2021/1012 Karar sayılı kararıyla hükmün usul ve esasa uygun olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili; tazminatlar ile nafakalar ve miktarları yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 25.01.2022 tarihli ve 2021/8867 Esas, 2022/551 Karar sayılı kararıyla İlk Derece Mahkemesince kolluk marifetiyle yaptırılan ekonomik sosyal durum araştırmasında davacı kadının çalışmadığı ve gelirinin olmadığının tutanağa bağlandığı; ancak dosya içindeki belgelerden davacı kadının avukat olduğu, ... Barosu'na kayıtlı olduğu ve kayıtta iş yeri adresinin de yazılı olduğu; bu durumda yeniden zabıta araştırması yapılarak davacı kadının çalışıp çalışmadığı, çalışıyor ise bunun sürekli mahiyette olup olmadığı, gelirinin düzenli ve kendisini yoksulluktan kurtaracak yeterlilikte olup olmadığı hususunun araştırılarak davacı kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirildikten sonra diğer deliller de göz önüne alınarak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırmayla yazılı şekilde davacı kadın lehine yoksulluk nafakasına karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönler hakkında karar verilmesine yer olmadığına; bozma ilamı doğrultusunda davacı kadının sosyal ekonomik durumuna ilişkin kolluk araştırmasının yapıldığı ve ilgili vergi dairesine müzekkere yazıldığı, davacı kadının halen kendi beyanıyla ... 1 Nolu Baro'suna kayıtlı olarak Pendik'te avukatlık ofisi bulunduğu ve faal olarak avukatlık mesleğini icra ettiğinin anlaşıldığı, bu sebeple boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinin kabulü mümkün görülmediği belirtilerek kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 43 üncü maddesi gereği müvekkilinin büro açmak zorunda kaldığını, müvekkilinin büro giderlerinin ailesi tarafından karşılandığını, müvekkilinin mesleğinin avukat olmasının lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesine hukuken engel teşkil etmediğini, müvekkilinin büro açılış tarihinden itibaren ferah düzeyde, yoksulluk seviyesini aşan, geçimini sağlayabilecek gelir elde edemediğini, erkeğin SGK kaydının bulunduğunu ve aktif çalıştığını, asgari ücretin yoksulluğu ortadan kaldırmadığını, müvekkili yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek; kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, mahkemece bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olduğu, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.