"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2277 E., 2022/3294 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/475 E., 2022/255 K.
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince aile konutu şerhi konulması yönünden hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine, ipoteğin kaldırılması davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı banka vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 11.06.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davalı Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş. vekili Avukat ... geldi. Karşı taraf davacı ... ve vekili ile diğer davalı gelmedi. Davacı vekili Avukat ...'ın mazeret dilekçesi göndermiş olduğu görüldü, mazereti reddedildi. Gelenin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşi olan davalının 05.09.2013 tarihinde Kuveyt Türk Katılım Bankasından kredi kullandığını, kullandığı kredinin teminatını teşkil etmek üzere müvekkilinin ve eşinin ortak çocukları ile birlikte yaşadıkları ve davalı eşe ait taşınmaz üzerine müvekkilinin bilgisi ve muvafakati dışında banka lehine ipotek tesis edildiğini, davalı banka tarafından Samsun ili, ... ilçesi, ... Mah. 107 ada, 47 parsel sayılı taşınmazın satışı için İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğü 2019/34830 Esas sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiğini ve geçildiği tarihte eşinin ipotek verdiğini öğrendiğini, bu nedenle davaya konu taşınmaza aile konutu şerhinin konulmasını, icra dosyasında takibin ve satışın tedbiren durdurulmasına karar verilmesini, taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesini, aile konutu üzerine konulan ipotek açık rıza bulunmaması nedeniyle geçersiz olduğundan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı banka vekili süresinden sonra sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın tapu kaydında, müvekkil banka lehine ipotek tesis edildiğini, borçlu şirketin müvekkili bankaya alacağını ödememiş olması sebebiyle teminata alınan taşınmaz hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, işbu davanın bütünüyle hukuki dayanaktan yoksun olup takibi sürüncemede bırakma amacına matuf ve kötü niyetli olduğunu, ipoteğin kaldırılması isteminin harca tabi olduğunu, yargı işlemlerinde harçlar ödenmedikçe işlemlerin yapılamayacağından bahisle usulü itirazlarının olduğunu, davacıdan eş muvafakatı alındığını ve buna ilişkin belgeyi cevap dilekçesi ile sunduklarını, dava konusu taşınmazın tapu kaydında aile konutuna ilişkin şerh bulunmadığını, verilen tedbir kararlarının kaldırılmasını, davanın devamı için harcın ikmal edilmesini, davanın reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eşin, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini, tapu müdürlüğünden isteyebileceği, tapu müdürlüğünün, talebi hukuken veya fiilen yerine getirmediği belgelendirilmedikçe, malik olmayan eşin tapu kütüğüne konutla ilgili şerh konulmasını doğrudan dava yoluyla istemekte artık hukuki yararı olmadığı gerekçesiyle davacının aile konutu şerhi konulması talebine ilişkin davasının hukuki yarar bulunmadığından reddine, davaya konu taşınmazı davacı ve davalı ...'in aile konutu olarak kullanıldığı, davalı bankanın yasal süreden sonra cevap dilekçesi sunduğu, davalı bankanın yasal sürede cevap dilekçesi vermediğinden delillerinin dikkate alınamayacağından rızasının varlığına dair süresinden sonra bildirdiği dilekçede belirtilen muvafakatnamenin hükme esas alınamayacağı, davalı banka tarafından davacı eşin açık rızası alınarak ipotek işleminin gerçekleştirildiği ispatlanamadığından açık rıza alınmadan yapılan işlemin geçersiz olduğu gerekçesiyle ipoteğin kaldırılması davasının kabulüne, davaya konu taşınmaz kaydındaki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; ipoteğin kaldırılmasına yönelik davanın kabulü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı banka vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı banka vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ipoteğin kaldırılmasına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 141 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı ve 194 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı banka vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.