"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/358 E., 2023/354 K.
DAVA TARİHİ : 09.04.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/208 E., 2022/976 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı- davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı- davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kendisine bıçak çekerek evden kovduğunu, kendisine iftira attığını, internete girmemesi konusunda baskı yaptığını, evden dışarı çıkarmadığını, baskı uyguladığını, ailesi ile görüşmesine engel olduğunu, kendisini ölümle tehdit ettiğini iddia ederek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, ortak çocuk Osman’ın velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ve kadın yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına, altınlarının bozdurulması sebebiyle 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının sadakatsiz davrandığını, bunun ortaya çıkması üzerine evi terk ettiğini, üstü çıplak şekilde başka erkeklerle telefonda görüntülü konuştuğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğini, ev ve çocuklarla ilgilenmediğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, erkek yararına 300.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın, erkeğin boşanmaya neden olan kusurlarını ispatlayamadığı, ispatlanmayan davanın reddine karar verilmesinin gerektiği; kadının whatsap yazışmaları ve tanık anlatımlarıyla ve dosyamıza giren delillerle sadakatsizliği ispat edildiği, dinlenen tanıklar kadının sadakatsiz eylemini açıkça ifade ettiği, dosyamıza girmiş ve sadakatsiz ve zina boyutuna varan yazışmalar olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, erkeğin davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkek yararına 60.000,00 TL manevî ve 10.000,00 TL maddî tazminata, ziynet alacağına yönelik davasının somutlaştırılıp harcı yatırılmadığından bu dava yönüyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin tam kusurlu ya da en azından ağır kusurlu olmasına rağmen mahkemenin kadını tam kusurlu görerek asıl davayı ve maddî- manevî tazminat taleplerini reddetmesi ve karşı davayı kabul edip, kadın aleyhine maddî- manevî tazminatlara hükmetmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın her iki dava yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının düşük olduğu, ortak çocuklar ile anne arasında yatılı şahsi ilişki tesis edilmesinin hatalı olduğu, kadının şu anda birlikte yaşadığı kişinin hırsızlık ve adam yaralamaktan sabıkalı olduğu, ortak çocukların o eve yatılı gitmesinin ortak çocukların güvenliği açısından tehlikeli olduğu, bu duruma muhtarın tanık olduğu, gerekirse çocuklar hakkında sosyal inceleme raporu aldırılması gerektiği, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının hukuka aykırı olduğu, kadının halen Arif Atik isimli kişi ile birlikte nikahsız yaşaması nedeniyle lehine tedbir nafakası hükmedilemeyeceğini ileri sürerek kararın tedbir nafakası, tazminat miktarları, kişisel ilişkinin yatalı olması yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararında gösterilen gerekçeler, kusura ilişkin yapılan değerlendirme, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tedbir nafakası, kişisel ilişki ile velâyet düzenlemesine yönelik değerlendirmelerin doğru olduğu gerekçesi ile her iki taraf vekilinin sair istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı birlikte değerlendirildiğinde maddî tazminat miktarının düşük olduğu; manevî tazminat miktarının ise yüksek olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince her iki taraf vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle erkek yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğunu, başkası ile birlikte yaşayan kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, bu şekilde yaşam süren anne ile yatılı kişisel ilişki kurulmasının çocukların yüksek yararına aykırı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat miktarları, tedbir nafakası ile kişisel ilişki yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında erkek yararına hükmedilen tazminat miktarların uygun olup olmadığı, kadın yararına tedbir nafakası verilme şartlarının oluşup oluşmadığı ile anne ile ortak çocuklar arasında yatılı kişisel ilişki kurulmasının çocukların yüksek yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi,169 uncu madde, 174 üncü maddesi, 323 üncü ve 324 üncü maddeleri. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.