"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/156 E., 2023/636 K.
DAVA TARİHİ : 03.11.2021
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ordu 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/406 E., 2022/303 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın vekili tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının evlilik birliğinden doğan hiç bir yükümlülüğünü yerine getirmemeye başladığını, ev kirası ve çocuklarının eğitim masrafları da dahil bir çok masrafa müvekkilinin katlanmak zorunda kaldıklarını, müvekkilinin hem çocukların yeme içme ve ev işlerini tek başına yaptığını, ayrıca apartman merdivenleri temizleyerek elde ettiği gelirle çocuklarını okuttuğunu, karşı tarafın ise bu durumda evin geçimine katkı sağlamayarak keyfi harcamaları ile gününü gün ettiğini, karşı tarafın özellikle evliliğin son zamanlarında evi otel gibi kullandığını, karşı tarafın müvekkiline ev içerisinde de sürekli hakaretler ettiğini, onu küçük gördüğünü ve sürekli olarak hakaret içerikli sözler söylediğini, davalı tarafın müvekkilinin kendi çalışması ile yapmış olduğu birikimlerini de kumar ve benzeri ortamlarda yediğini ve sürekli olarak çevresine borç yaptığını, karşı tarafın ayrıca evde sürekli başka kadınlar ile internet ortamında açık saçık cinsel içerikli görüşmeler yaptığını bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı tanığının beyanlarından davalı erkeğe bir kusur izafe edilemeyeceği ve vakıaların ispatlanamadığı; her ne kadar davalının sosyal medya üzerinden sadakat yükümlülüğüne aykırı paylaşımlar yaptığı iddia edilmiş ise de günümüz teknolojisinde başkalarına ait hesap açmanın veya yönetmenin mümkün olduğu, söz konusu sosyal medya çıktılarının başka şekilde oluşturulmasının da mümkün olduğu, ilgili hesabın davalı tarafından açılıp yönetildiğinin sabit olmadığı, bu hususu destekleyecek nitelikte yan bir delilin de sunulmadığı gerekçesi ile davacı kadının açtığı boşanma davasının ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin evliliği devam ettirmek istemediğini, evlilikte davalının kusurlu olduğunu, davanın reddi kararının hatalı olduğunu belirterek hükmün tamamına yönelik olarak istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı kadın vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin evliliği devam ettirmek istemediğini, evlilikte davalının kusurlu olduğunu, davanın reddi kararının hatalı olduğunu belirterek hükmün tamamına yönelik olarak temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, davalı erkeğin kusurlu bir davranışının ispat edilip edilmediği, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.