"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1068 E., 2023/301 K.
DAVA TARİHİ : 29.11.2018
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/1074 E., 2022/439 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma ve kadının açtığı ziynet eşyası alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki tarafın evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine kadının ziynet eşyası alacağı talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının düğün öncesinde başlayan müvekkilinin ailesine yönelik hakaret ve tartışmaların düğün sonrasında da devam ettiğini, evlilik birliğinin kadına yüklediği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilinin ihtiyacı olduğu zamanlarda yanında olmadığını, müvekkilinin evlilik birliğinin devamı için elinden gelebilecek tüm fedakarlıkları yaptığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, haksız ve hukuka aykırı olarak açılan karşı davanın reddine müvekkiline ve ailesine iftira atan kadın aleyhine 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin tam kusurlu olduğunu ve tam kusurlu olan tarafın dava açma hakkı bulunmadığını, erkeğin fiziksel şiddet uyguladığını, hakarete ettiğini, psikolojik baskı yaptığını, arkadaşları ile görüşmesine izin vermediğini, öğretmen odasına girişini yasakladığını, müvekkilinin evlilik birliğindeki maddîyükümlülüğü tek başına sırtladığını, müvekkilinin düğün öncesinde aldatıldığını, Milli Eğitim Müdürlüğünde kadrolu olarak çıştığını, kendisine ait evi ve arabası olduğunu beyan ettiğini ancak resmi nikah sonrası erkeğin taşeron işçisi olarak Milli Eğitim Müdürlüğünde çalıştığını, kendisine ait evi ve arabası olmadığını öğrendiğini, düğün sonrası yasaklar konulduğunu, her gün görüntülü arayarak kıyafet kontrolü yaptığını, akrabaları ile de görüşmesini yasakladığını, müvekkilin kuzenleri, enişteleri ve hatta genç yaşta ki amcası ile konuşmasına müvekkil tarafından şiddetle karşı çıkılmış ve müvekkilin kazara konuşması durumunda bile “kötü kadın” etiketinin kendisine yapıştırıldığını, akrabalarının yanında küçümsediğini,ailesinin etkisi altında kaldığını, her şeyi ailesi ile paylaştığını, evlilik süresi boyunca davalının eve misafir almasını yasakladığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili yararına dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL manevî tazminata, davalının sebep olduğu maddîkayıplarında telafisi adına şimdilik fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 10.000,00-TL maddî tazminat ile 1.000,00 TL tedbir yoksulluk nafakasına, ziynet eşyalarının bedeli olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
2.Davalı- davacı kadın vekili 16.09.2021 tarihli ıslah dilekçesinde özetle: ıslah dilekçesinde ayrıntılı olarak yazılan, cins ve kıymeti yer alan ziynet eşyalarının davalı- davacı müvekkiline aynen iadesine, ziynetlerin bulunmaması halinde bedeli olan 81.066,50-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının erkeğe hakaret ettiği, erkek eşin ise resmi nikahından önce mesleği konusunda kadına yalan söylediği, erkeğin kök ailesinin tarafların evliliklerine müdahil olduğu ve erkeğin buna sessiz kaldığı, kadına ve babasına hakaret ettiği evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde, kadının hafif, erkeğin ise ağır kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ağır kusurlu erkek eşin manevî tazminata hak kazanamayacağı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği,çocuğun anne yanında yaşıyor olması, yaşı,boşanma gerekçesi ve uzmanlık raporları nedeniyle ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin çocuğun üstün yararına uygun olduğu ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesiyle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davalarının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında her ayın birinci ve üçüncü haftası cumartesi günü saat 10.00’dan aynı gün saat 18.00’e kadar, dini bayramların ikinci günü saat 10.00’dan aynı gün saat 18.00’e kadar, kadar kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 550,00 TL tedbir 750,00 TL iştirak nafakasına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebi ile erkeğin manevî tazminat talebinin reddine ve kadın yararına yasal faiziyle 10.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet eşyası alacağı talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. ... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma hükmü hariç olmak üzere aleyhe hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri, kusur belirlemesi, nafakalar, velâyet ve kişisel ilişki yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma ve velayete ilişkin kısımlar hariç olmak üzere; karşı tarafın tam kusurlu olduğunu, maddîve manevîtazminat taleplerinin tamamının kabulü gerektiğini, tedbir ve yoksulluk nafakasının reddinin hukuka aykırı olduğunu, iştirak nafakası ve ziynet taleplerinin tamamının kabulü gerektiğini beyanla; kabul edilen tazminat ve nafaka taleplerinin miktarı, reddedilen nafaka talepleri, ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin temelden sarsılmasında iki tarafın da kusurlu ancak erkeğin, kadına göre daha ağır kusurlu olduğu yönündeki mahkeme değerlendirmesinin ve mahkemece asıl ve karşı davalardaki boşanma taleplerinin kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, kişilik haklarına yapılan saldırı, paranın alım gücü, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, evliliğin süresi ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde takdir edilen manevî tazminatın miktarının az olduğu kadının maddî tazminat talebi tam kabul gördüğü, tarafların ortak çocuğu 2019 yılı doğumlu Sema Meva'nın yaşı itibariyle babasının sevgi ve ilgisine de muhtaç olduğu dikkate alındığında, çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin babalık duygularını tatmin etmekten uzak ve yetersiz olduğu gerekçesi ile; erkeğin kişisel ilişkiye, kadının manevî tazminatın miktarına yönelik istinaf başvurularının kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ortak çocuk ile baba arasında her ayın 2. ve 4. Cumartesi günü saat l0.00'dan Pazar günü saat 18.00 saatleri arasında, her yılın Temmuz ayının 1. günü saat 10.00'dan 20. günü saat 18.00 saatleri arasında, dini bayramların 2. günü saat l0.00'dan 3. günü saat 18.00 saatleri arasında, sömestr tatilinin ilk pazar saat 10.00 takip eden cumartesi saat 18.00 arasında, ara tatillerin (Kasım ve Nisan ayı) ilk pazar saat 10.00 - takip eden çarşamba saat 18.00 arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 50.000,00 TL manevî tazminata ve tarafların sair istinaf başvurularının esastan reddine, kadının ziynet alacağı talebinin iş bu dosyadan tefrikine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.... erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf kanun yolu itirazlarını aynen tekrar ederek, aleyhe hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri, kusur belirlemesi, nafakalar, velâyet ve kişisel ilişki yönlerinden yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı- davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle;istinaf kanun yolu itirazlarını aynen tekrar ederek, boşanma ve velayete yönelik hükümler hariç olmak üzere; reddedilen tedbir- yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat miktarı, kişisel ilişki tesisi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkeğin ve kadının davasındaki boşanma hükmü taraflarca istinafa başvurulmamak suretiyle kesinleşmiş olmakla, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, nafakalar, tazminatlar ile miktarları, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemeleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı ve 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 323 üncü, 324 üncü maddesi, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu, 335 inci ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddeleri, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci
fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.