Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3817 E. 2024/308 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadının çocuğa şiddet uygulamasının ceza dosyası ile ispatlandığı ve bu kusurun kadına yüklenmesi gerektiği, ancak mahkemece belirlenen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlara göre davacı erkeğin yine de ağır kusurlu olduğunun anlaşılması ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1570 E., 2023/172 K.

DAVA TARİHİ : 13.02.2017

KARAR : Yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/762 E., 2022/359 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesince verilen boşanma hükmü, harç, yargılama gideri, vekâlet ücretine ilişkin hüküm, ortak çocuklar ... ve ...'ın velâyeti, bu ortak çocuklara ilişkin kişisel ilişki düzenlemesi istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden kesinleşen konularda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacı erkeğin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kusur belirlemesi, ortak çocuk Demet'in velâyeti, velâyete bağlı kişisel ilişki, ortak çocuk Demet için hükmedilen nafakalar, davalı kadın lehine hükmedilen nafakalar, tazminatlar, reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden kaldırılarak usulü eksikliğin giderilmesi ile yeniden istinaf edilen yönlerden esas hakkında bir karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın boşanma kararı, ortak çocuklardan ... ve ...'ın velâyeti ve kişisel ilişki kararlarının kesinleşmiş olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk Demet'in velâyetinin anneye verilmesine baba ile kişisel ilişki düzenlenmesine, çocuk yararına tedbir-iştirak nafakasına, kadın yararına tedbir-yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile kusurun gerekçede açıklandığı şekilde düzeltilmesine, ortak çocuk Demet için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının miktarı, Dairemizin kaldırma gönderme karar tarihinden önce yapılan istinaf yargılama giderleri ile kaldırma gönderme karar tarihinden sonra yapılan yargılama giderlerine ilişkin kısımların hükümden kaldırılmasına yeniden esas hakkında karar verilmesine, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının anne ve eş sorumluluğunu yerine getirmediğini, çocuklara şiddet uyguladığını, bu nedenle savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, sık sık çocukları bırakarak evi terk ettiğini, çalışmadığı halde ev işi yapmadığını, küfür ettiğini, şiddet eğiliminin olduğunu, hakaret ettiğini iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin erkeğe verilmesine, erkek yararına 10.000,00 TL maddî- 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; erkeğin başka kadınlarla telefonla ve internetten görüştüğünü, aynı yatakta yatmadığını, evden kovduğunu, ihtiyaçlarını karşılamadığını, fiziksel şiddet uyguladığını, "..seni hiç sevmedim.." şeklinde ifadeler kullandığını belirterek davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin kadına verilmesine,ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL manevî 50.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 12.02.2020 tarih ve 2017/260 E. 2020/117 K. sayılı kararı ile; erkeğin başka kadınlarla ilişkisi olduğu, eşi ve çocukları ile ilgilenmediği, ihtiyaçlarını karşılamadığı, erkeğin kadına şiddet uyguladığı, evden kovduğu, kadının 4-5 kez baba evine gittiği, ailelerin araya girmesi ile tarafların barıştıkları; kadının da erkeğe ailesinin yanında hakaret ettiği, taraflar arasındaki evlilik birliğinin erkeğin daha ağır kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığı, ortak çocuklardan ... ve ...'ın davacı babanın, Demet'in ise annenin yanında olduğu, eşlerin güçleri oranında ortak çocuğun giderlerine katılmaları gerektiği, bu nedenle tedbir ve iştirak nafakası talebinin kısmen kabulü gerektiği, kadının boşanmakla mevcut ve muhtemel menfaatlerinin zedelendiği, en azından eşinin desteğini kaybedeceği ve boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin daha fazla kusurlu olduğu, evlilikte sadakat yükümlülüğüne uymadığı anlaşılmakla davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuklardan ... ve ...'ın velâyetlerinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklardan Demet'in velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk Demet yararına takdir edilen tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 350,00 TL'ye çıkartılmasına, kadın yararına takdir edilen tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 400,00 TL'ye çıkartılmasına, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına 10.000,00 TL manevî, 30.000,00 TL maddî tazminata, davacı erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili; kadının ortak çocuklara karşı uyguladığı şiddet eylemleri nedeniyle ceza yargılamasının yapıldığı bu dosyanın dikkate alınmadığını, kadın tanıklarının beyanlarının duyuma dayalı olduğunu, ortak çocuk Demet'in velâyetinin kadına verilmesinin hatalı olduğunu, tedbir nafakasının başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, davalı kadının kusurlu olduğunu, tedbir nafakasına hükmedilemeyeceği, nafaka miktarının fazla olduğunu, hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması gerektiğini, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 06.10.2021 tarih ve 2020/742 E., 2021/1504 K. sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin kısa kararında ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ortak çocuk Demet için iştirak nafakası konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği halde hükmün gerekçesinde ortak çocuk Demet için iştirak nafakası talebinin kısmen kabulüne karar verildiği belirtilmek suretiyle İlk Derece Mahkemesinin kısa kararı ve gerekçeli kararının hüküm fıkrası ile hükmün gerekçesi arasında çelişki yaratıldığı, bu nedenle istinaf incelemesi yapılabilecek usulüne uygun bir karar bulunmadığı için, delillerin hiç değerlendirilmemiş derecesinde olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesince verilen boşanma hükmü, harç, yargılama gideri, vekâlet ücretine ilişkin hüküm, ortak çocuklar ... ve ...'ın velâyeti, bu ortak çocuklara ilişkin kişisel ilişki düzenlemesi istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden kesinleşen konularda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacı erkeğin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının istinaf edilen kusur belirlemesi, ortak çocuk Demet'in velâyeti, velâyete bağlı kişisel ilişki, ortak çocuk Demet için hükmedilen nafakalar, davalı kadın lehine hükmedilen nafakalar, tazminatlar, reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden kaldırılmasına, dosyanın istinaf edilen yönlerden yeniden esas hakkında bir karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, davacı erkeğin sair istinaf taleplerinin ise incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin başka kadınlarla ilişkisi olduğu, eşi ve çocukları ile ilgilenmediği, ihtiyaçlarını karşılamadığı, erkeğin kadına şiddet uyguladığı, evden kovduğu, kadının 4-5 kez baba evine gittiği, ailelerin araya girmesi ile tarafların barıştıkları; kadının da erkeğe ailesinin yanında hakaret ettiği, taraflar arasındaki evlilik birliğinin erkeğin daha ağır kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığı, ortak çocuklardan Demet'in anne yanında olduğu ve annesi ile yaşamak istediği, kadının ev hanımı olup gelirinin olmadığı gerekçesi ile tarafların boşanmalarına dair karar, ortak çocuklardan ... ve ...'ın velâyeti ve kişisel ilişki kararları kesinleşmiş olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuklardan Demet'in velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk Demet yararına takdir edilen tedbir nafakasının 12.03.2020 tarihinden itibaren aylık 350,00 TL'ye çıkartılmasına, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına takdir edilen tedbir nafakasının 12.03.2020 tarihinden itibaren aylık 400,00 TL'ye çıkartılmasına, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına 10.000,00 TL manevî, 30.000,00 TL maddî tazminata, davacı erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, yargılama, harç gideri ve vekâlet ücretine ilişkin hükümler kesinleşmiş olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekilince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, ortak çocuk Demet'in velâyetinin erkeğe verilmesi gerektiğini, davalı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatların haksız olduğunu, davanın Şubat ayında açıldığını, kadının ortak konutu Haziran ayında terk ettiğini, hükmedilen nafakanın dava tarihinden başlatılmasının açıkça hukuka aykırı olduğunu, iştirak ve yoksulluk nafakasına ilişkin kararın da hatalı olduğunu, tazminat miktarlarının haksız olduğunu, kadın yararına tazminatlara hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, erkek yararına tazminatlara hükmedilmesi gerektiğini, harç, yargılama gideri, vekâlet ücretine ilişkin hüküm kesinleşse de erkeğin halen dosyaya harç ve masraf yapmakta olduğunu, bu kısımlar için ayrıca hüküm kurulması gerektiğini, bu durumda eksik hesaplanan vekâlet ücreti, masraflar ve alınan harçlar yönünden erkek yararına karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması, talepleri doğrultusunda karar verilmesi yönünden istinaf dilekçesi sunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı erkeğin başka kadınlarla ilişkisi olduğu, eşi ve çocukları ile ilgilenmediği, ihtiyaçlarını karşılamadığı, davalı kadına şiddet uyguladığı ve davalı kadını evden kovduğu, kadının da erkeğe ailesinin yanında hakaret ettiği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin daha fazla kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de, yapılan yargılama ve toplanılan delillerden "erkeğin başka kadınlarla ilişkisi olduğunun" ispatlanmadığı, ispatlanmayan vakıaların kusur olarak yüklenemeyeceği, İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen bu vakıanın gerekçeden çıkarılması gerektiği, ancak erkeğin kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlarına karşılık, kadının da kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda yine de erkeğin kadına nazaran daha kusurlu olduğu, bu itibarla davacı erkeğin kusur belirlemesine yönelik istinaf talebinin kabulü ile kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine; ortak çocuk Demet'in 24.03.2009 doğumlu olduğu, halen annesiyle birlikte yaşadığı, alınan sosyal inceleme raporundan idrak çağında olduğu, annesiyle yaşamak istediğini beyan ettiği, sosyal inceleme raporunda velâyetinin anneye verilmesinde bir sakınca olmadığının belirtildiği, çocuğun anne yanında kalmasının bedeni, fikri, ahlaki gelişimine engel olacağı yönünde bir delil de bulunmadığı, çocuğun üstün yararı gereğince velâyetinin anneye verilmesi gerektiği, açık bir istinaf itirazı bulunmamakla birlikte ortak çocuk Demet ile davacı baba arasında kurulan kişisel ilişki tesisinin de isabetli olduğu; davalı kadın ve ortak çocuk Demet yararına dava tarihinden itibaren uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi isabetli ise de hakim talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceğinden, davalı kadın tarafça ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir-iştirak nafakası talep edildiği halde, İlk Derece Mahkemesince talep aşılarak çocuk yararına yazılı şekilde tedbir-iştirak nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmakla davacı erkeğin ortak çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile ortak çocuk Demet yararına dava tarihinden 12.03.2020 tarihine kadar aylık 250,00 TL, 12.03.2020 tarihinden boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar aylık 300,00 TL tedbir, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren aylık 300,00 TL iştirak nafakasına, davalı kadın yararına tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren hükmedilmesi ve tedbir nafakasının miktarının isabetli olduğu, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin ve hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarının isabetli olduğu, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi ve hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının isabetli olduğu, tarafların boşanmalarına ilişkin hüküm, harç, vekâlet ücreti ile kaldırma gönderme kararından önce yapılan yargılama giderleri hakkında verilen karar istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden kaldırma gönderme kararı sonrası yapılan yargılama giderleri ile İlk Derece Mahkemesinin ilk kararına karşı davacı erkek tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı kadından alınarak davacı erkeğe ödenmesine karar verilmesi gerekirken bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesi ile davacı erkeğin bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulü ile davacı erkek tarafından İlk Derece Mahkemesinin ilk kararına karşı yapılan istinaf yargılama gideri olan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 16,50 TL tebligat gideri, 51,50 TL posta gideri, kaldırma gönderme karar tarihinden sonra yapılan 11,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 227,60 TL yargılama giderinin davalı kadından alınarak davacı erkeğe ödenmesine, davacı erkeğin sair istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, ortak çocuk Demet'in velâyetinin erkeğe verilmesi gerektiğini, davalı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatların haksız olduğunu, hükmedilen nafakanın dava tarihinden başlatılmasının açıkça hukuka aykırı olduğunu, iştirak ve yoksulluk nafakasına ilişkin kararın da hatalı olduğunu, tazminat miktarlarının haksız olduğunu, kadın yararına tazminatlara hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, erkek yararına tazminatlara hükmedilmesi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkeğin açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkân vermeyecek derecede geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik varsa kusurun kimden kaynaklandığı, maddî ve manevî tazminat şartlarının mevcut olup olmadığı ile miktarının hakkaniyete uygun takdir edilip edilmediği, tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekip gerekmediği ile miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekip gerekmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci maddesi, 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesi, 370 inci maddesi, 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle kadının ortak çocuk ...'a fiziksel şiddet uyguladığı ve bu vakıanın ceza dosyası ile ispatlandığı, bu kusurun kadına yüklenmesi gerektiği, ancak Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlara göre davacı erkeğin yine de ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.