"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/136 E., 2023/198 K.
DAVA TARİHİ : 21.03.2019
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/241 E., 2021/389 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davaları ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine ve ziynet alacağı davasının tefrikine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ve kısmen esastan reddi ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının, tanıdıklarından ve müvekkilinden "paranızı bankadaki bir sistemle artırıp belli bir süre sonra faizi ile size geri vereceğim" diyerek paralar aldığını, müvekkili ve tanıdıkları çevreyi dolandırdığını, müvekkilinin askeri personel olduğunu, kendisi aleyhine yapılmış olan icra takiplerini, adının bu tarz olaylara karışmasını istemediği ve işi için tehlike oluşturabileceğinden dolayı kredi çekerek ödediğini, müvekkilinin arkadaşlarının, müvekkiline verdiği paraları da yine kredi çekerek ödediğini, bu olayların evlilikten sonra 1 yıllık süreç içerisinde olduğunu, bu süreçte müvekkilinin tayininin Ankara'ya çıktığını, kadının İstanbul'da kaldığını, 2013 yılından itibaren tarafların ayrı yaşadığını, müvekkilini dolandırdığını, müvekkilinden maddîmenfaat elde ettiğini, mesleğinden dolayı şikayetçi olamadığını, müvekkilini işi ile tehdit ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız ve gerçek dışı olduğunu, erkeğin borçlarından dolayı bir türlü normal bir hayat süremediklerini, erkek eşin evi terk ettiğini, 2013 yılında açılan davadan önce evi terk eden erkeğin bir daha ortak konuta dönmediğini belirterek yetki itirazında bulunduğunu, yetkili mahkemelerin İstanbul Aile Mahkemeleri olduğunu beyan ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, ziynet eşyalarının ve paranın iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadın eşin sebebi bilinmeyen borçlanmalarının olduğu, arkadaşlarına kredi çektirmek suretiyle paralar aldığı, bu paraların akıbetinin bilinmediği, etraftan alınan paraları erkek eşin ödemek zorunda kaldığı, kadının erkeği zor durumda bıraktığı evlilik birliğinin kadının ağır kusurlu davranışları ile çekilmez hale geldiği, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ağır kusurlu kadının maddî ve manevî tazminata hak kazanamayacağı, kadın boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden hakkında tedbir ve yoksulluk nafakası şartlarının oluştuğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkek yararına 5.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi olan 04.03.2021 tarihinden itibaren aylık 150,00 TL artırılarak aylık 500,00 TL'ye yükseltilmesine, karar kesinleştiğinde aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, kadının ziynet eşyası alacağına ilişkin talebin dosyadan tefrikine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. ... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin kadını ağır kusurlu bulmasına rağmen yoksulluk nafakasına hükmetmesinin hatalı olduğunu, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin yanlış hesaplandığını, kabul edilen tazminatların miktarının az olduğunu, kadının davasının kabulü yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkek eşin, ... 4. Aile Mahkemesinin 2013/240 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açtığını ve boşanma davasından 2014 yılı Ekim ayında feragat ettiğini, iki boşanma davasında da dayanılan vakıaların aynı olduğunu, feragat etmekle dayanılan vakıaları affettiği veya en azından hoşgörü ile karşıladığı, ses kayıtlarının hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, ses kayıtlarının hukuka aykırı delil olduğunu, kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen tazminatlar, erkeğin boşanma davasının kabulü yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin az, kadının ağır kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de, tarafların 2013 yılından bu yana ayrı yaşadıkları, erkek tarafından kadına karşı açtığı boşanma davasından feragat ettiği, kadından kaynaklanan ve Mahkemece kadına kusur olarak yüklenen olayları af etmiş veya en azından hoşgörü ile karşıladığı, tarafların erkeğin feragat beyanından sonra bir araya gelmedikleri ve fiili ayrılık döneminde kadından kaynaklanan ve ona kusur olarak yüklenebilecek yeni bir maddî olayın varlığı da kanıtlanamadığı, kadına yüklenen kusurların gerekçeden çıkarılması gerektiği, kadın tanıklarının sözlerinin bir kısmının evlilik birliğinin temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olduğu, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olduğu, bu sebeple hükme esas alınamayacağı, gerçekleşen bu durum karşısında tarafların evlilik birliğinin sarsılmasında birbirlerinden kaynaklanan kusurlu bir davranışı kanıtlayamadıkları davaların reddi gerekirken kabulünün doğru olmadığı, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının kabulü ve miktarının isabetli olduğu gerekçesi ile; erkeğin karşı davanın kabulü ve kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden, davalı-davacı kadının ise asıl davanın kabulü ve kusur belirlemesine yönelik istinaf başvurularının kabulü ile kusur gerekçesinin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; asıl ve karşı davanın reddine, kadın yararına dava tarihinden İlk Derece Mahkemesi karar tarihine (04.03.2021) kadar 350,00 TL, İlk Derece Mahkemesi karar tarihinden kararın kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, erkeğin maddî ve manevî tazminat talepleri, kadının yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. ... erkek temyiz dilekçesinde özetle; ... 4. Aile Mahkemesinin 2013/240 Esas sayılı dosyasındaki boşanma sebepleri ile Ankara 7. Aile Mahkemesinin 2019/241 Esas sayılı dosyasına sunulan vakıaların aynı olmadığını, asli ve tek kusurlu olanın kadın olduğunu beyan ederek asıl boşanma davasının reddi, kadın lehine kabul edilen tedbir nafakası, kusur belirlemesi yönünden kararın bozularak talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; reddedilen karşı dava, kusur belirlemesi yönlerinden kararın bozularak talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında karşılıklı açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte geçimsizliğin ispat edilip edilmediği, davaların kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.