"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/435 E., 2023/420 K.
DAVA TARİHİ : 15.06.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/409 E., 2022/998 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının, eşine ve eşinin ailesine hürmet ve saygı göstermediğini, müvekkiline hak ettiği değeri vermediğini, müvekkilini bir eş olarak görmediğini, müvekkilinin ihtiyaçları ile de çocukların ile de yeterince ilgilenmediğini, müvekkilinin akşamları işten döndüğünde çocukların altını değiştirip yemeklerini yedirdiğini ve uyuttuğunu, davalının ise çocukların bu ihtiyaçları ile gerektiği gibi ilgilenmediğini, müvekkil ile davalının evlendiklerinde müvekkilinin maddî durumunun yeterince iyi olmadığı için müvekkilinin ailesinin yanında yaşamaya başladıklarını, beraber yaşarlarken kadının evin temizlik, yemek, ütü vb hiç bir işi ile ilgilenmediğini, sigara kullanmaya başladığını, davalının sigara içmek için komşularının kapısına dahi gittiğini, davalının sigara içmesi yüzünden çıkan tartışma neticesinde davalının evi terk ettiğini, bu terk döneminde çocuklarıyla sadece müvekkilinin ilgilendiğini, evliliğinin zarar görmemesi için evlendikten yaklaşık 4 ay sonra ayrı bir ev kiraladığını ve davalı ile beraber orada kalmaya başladıklarını, davalının yaklaşık 5-6 ay önce müvekkilinin evde olmadığı bir zamanda ilaç içerek intihar etmeye çalıştığını, müvekkilinin bunun üzerine hemen ambulansı aradığını ancak davalının tedavi olmak istemediğini söyleyerek evden kaçtığını, ortak çocukları müvekkilinin ailesi ile görüştürmediğini iddia ederek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili yararına 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı erkeğin iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, erkeğin, evliliği yalnızca ailesinin isteği üzerine yaptığını, müvekkilinin bir eş olarak ciddiye almadığını, davacının evlilik birliğinin başından itibaren hep ailesini ön planda tuttuğunu, onların istek ve söylemleri çerçevesinde hareket ettiğini, müvekkilinin gururunu kırdığını, sosyal çevresine karşı küçük düşürdüğünü iddia ederek; erkeğin davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine çocukların her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiş, ikinci cevap dilekçesinde çocukların her biri için aylık 750.00 TL tedbir ve iştirak nafakası talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her iki tarafın da davasında dayandığı kusurlu davranışları ispat edemediği, affedilen eylemlerin taraflara kusur olarak yüklenemeyeceği, davaların kabulü koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle; her iki davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu tarafların karşılıklı olarak boşanmak istediklerini, yaklaşık 1 yıldır ayrı yaşadıklarını, tekrar bir araya gelme ihtimallerinin bulunmadığını, evlilikte kadının tam kusurlu olduğunu beyan ederek, reddedilen boşanma davası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki evliliğin bittiğini, devamının mümkün olmadığını, evlilikte erkeğin tam kusurlu olduğunu, davalarını ispat ettiklerini beyan ederek reddedilen davası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi her ne kadar asıl davanın ve karşı davanın ispat edilemediğinden ayrı ayrı reddine karar vermiş ise de; davalı- davacı kadının, banyoda kendisini tatmin etmek için vajinasına yabancı cisim soktuğu, bu sırada cismin bir kısımının kırılarak içeride kaldığı ve bunun sonucu olarak da kadının hastaneye kaldırılarak tedavi gördüğünün ispatlandığını ve kadının bu eyleminin erkeğin onurunu kırdığı ve güvenini sarstığı için tam kusurlu olduğu, erkeğin ise (önceki boşanma davalarında ileri sürülmeyen ve ispat edilmeyen ve af kapsamında olmayan) kusurunun ispat edilmediği, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesiyle; erkeğin reddedilen asıl davasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kusur gerekçesinin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, kadının karşı davasının reddine , erkeğin asıl davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar Ekin ve Ali Efe'nin velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına aylık 350,00 TL tedbir ve 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir nafakasına, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde kadın ağır kusurlu olduğu için yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkek yararına 15.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, yargılama gideri ve vekâlet ücretine, davacı- davalı kadının istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin tam kusurlu olduğunu, karşı dava dilekçesinde dayandıkları vakıaların ispat edildiğini beyan ederek, karşı davasının reddi, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, kabul edilen tazminatlar, nafakalar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkeğin davasının kabulü ile kadının davasının reddinin yerinde olup olmadığı, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci maddesi, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.