"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/350 E., 2023/264 K.
DAVA TARİHİ : 08.01.2021
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bayburt Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/26 E., 2021/580 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinc her iki davanın da kabulüne ve tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davacı-karşı davalı kadın vekilli tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının miktarı ile reddedilen tazminat talepleri yönünden kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; davalı- karşı davacı erkek vekilinin itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin ailesinin evliliğe sık sık müdahale ettiğini, davalının ailesinin sürekli ev işlerine karıştığını, gece evinin kapısını yumruklayarak evine girdiklerini ve üzerine yürüyerek saçını çektiklerini ve “seni öldürürüz, seni gebertiriz, şerefsiz, mezarını sinkaf ettiğim, defol git evimizden, seni istemiyoruz, sen bizden çok çekersin, gelene kadar biz sana yapacağımızı yaparız” şeklinde sözler söylediklerini, tatil için Bayburt iline geldiklerini, davalı erkeğin babasının davalıyı telefonla arayıp kadını istemediğini, değişmez ise eski Hüsna'yı orda bırak demesi üzerine, davalı erkek, kadını Bayburt ilinde bırakıp İstanbul'a döndüğünü, bir dahada iletişime geçmediğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, aylık 1.250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; evliliklerinin üçüncü ayında davacı kadının ortak konuttan ayrılarak Bayburt ilinde bulunan baba evine gittiğini ve bir daha geri dönmediğini, kadının iddialarının doğru olmadığını belirterek, kadın tarafından ikame olunan dosyanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile evlilik birliğinin devamı eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmasında tarafların ve ailelerinin tutum ve davranışlarından kaynaklandığı, ailelerinin evliliklerine olan müdahalelerde tarafların birbirlerini desteklemedikleri, tarafların birbirlerine karşı sevgi ve saygıyı yitirdikleri, kadının erkeğin ailesine karşı saygısı olmaması, evine geri dönmek için girişiminin olmaması, erkeğin ailesine karşı yapılmaması gereken davranışları yapması, bunun yanında erkeğinde kendi ailesinin eşine karşı olan tutumundan kadını suçlaması, kendisine destek olmaması, eşini kendi ailesinin yanında bırakarak ortak konuta dönmesi şeklindeki elemlerinden tarafların eşit olarak kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra 200,00 TL artırılmak suretiyle aylık 600,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, taraflar eşit kusurlu kabul edildiğinden kadının maddî ve manevî tazminat istemlerinin reddine, kadının kişisel ve çeyiz eşyalarına ilişkin talep ve dava hakkının saklı tutulmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkek tanık beyanlarında geçen, kadına kusur olarak yüklenen ve mahkemece boşanma nedeni kabul edilen olaylardan sonra, tarafların birlikte kadının ailesinin yaşadığı Bayburt’a tatile gittikleri, erkeğin boşanma nedeni yapılan olayları affettiği en azından hoşgörü ile karşıladığı, kadının başkaca kusurlu davranışlarının varlığı da kanıtlanamadığı, toplanan delillere ve istinaf edenin sıfatına göre kesinleşen kusur durumuna göre, erkeğin, eşi olan kadını Bayburt’ta bulunan babaevine bırakarak terk ettiği ve arayıp sormadığı, bu şekilde birlik görevlerini yerine getirmediği, bu nedenle boşanmaya neden olan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin tam kusurlu olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında, Mahkemece boşanma nedeniyle mevcut veya beklenen menfaati zedelenen kadın yararına, uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne nazaran kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesi ile davacı-karşı davalı kadın vekilinin tedbir nafakasına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminatın davalı-karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalı kadına verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, kadın lehine tazminata ve yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği belirterek; bu yönlerden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları ile yoksulluk nafakasına hükmedilmesi şartları yönünden erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunulmamış olup bu yöndeki temyizi incelenemeyecek ise de Bölge Adliye Mahkemesince hükmedilen yoksulluk nafakasının çok olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ıncı maddeleri, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.02.2024
tarihinde oy birliğiyle karar verildi.