"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/266 E., 2022/53 K.
DAVA TARİHİ : 15.12.2016
KARAR : Ret
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının tedbir nafakası yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddi ile kadın yararına dava tarihinden karar kesinleşinceye kadar aylık 400,00 TL tedbir nafakası ödenmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2014 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olmadığını, kadının, sık sık ortak konutu terk ettiğini, birlik görevini ihmal ettiğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin kendisini istemediğini, ailesinin baskısı ile boşanma davası açtığını, eşini sevdiğini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 14.03.2018 tarih ve 2016/1328 Esas, 2018/153 Karar sayılı kararı ile, her ne kadar erkek tarafından evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanma davası açılmışsa da dinlenen tanık beyanları uyarınca evlilik birliğinin sarsıldığı ve taraflar arasında geçimsizlik bulunduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddi ile kadın yararına talep tarihi olan 13.11.2017 tarihinden karar kesinleşinceye kadar aylık 200,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 07.04.2021 tarih ve 2018/3131 Esas, 2021/692 Karar sayılı kararıyla; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 169 uncu maddesi hükmü uyarınca davacı kadın yararına, talep tarihinden boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar tedbir nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen nafakanın miktarında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı kadın vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V.BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ SÜREÇ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından tedbir nafakası yönünden temyiz yoluna başvurulmuştur.
2.Dairenin, 30.09.2021 tarih, 2021/4834 Esas, 2021/6705 Karar sayılı ilamı ile; 4721 sayılı Kanunu'nun 169 uncu maddesine göre boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkimin, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alacağı, erkek tarafından 15.12.2016 tarihinde kadın aleyhine boşanma davası açıldığı, dava tarihinden itibaren kadın eş yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, 13.11.2017 tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesinin ... görülmediği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her ne kadar erkek tarafından evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanma davası açılmışsa da dinlenen tanık beyanları uyarınca evlilik birliğinin sarsıldığı ve taraflar arasında geçimsizlik bulunduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddi ile kadın yararına dava tarihinden karar kesinleşinceye kadar aylık 400,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı erkek vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, kadının ortak konutu terk ettiği ve birlik görevlerini ihmal ettiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğu ve davanın kabulü ile tarafları boşanmalarına karar verilmesi gerektiği, tedbir nafakasının şartları oluşmadığı, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin ve nafaka miktarının arttırılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından hükmedilen tedbir nafakası miktarının tarafından ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınarak az olduğu belirtilerek; tedbir nafakası miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasında; temyiz edilmeyerek veya bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının yeniden incelenip incelenemeyeceği, davalı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarının bozmanın amacına, hakkaniyete ve tarafların sosyal ve ekonomik durumuna uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... ve 371 ... maddeleri, 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3.İlk Derece Mahkemesince verilen 14.03.2018 tarihli ilk hükme karşı davalı kadın vekili tarafından tedbir nafakası yönünden istinaf yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine de istinaf sebepleri ile aynı yönlerden temyiz yoluna başvurulmuştur. Hüküm, Dairenin 30.09.2021 tarihli bozma ilâmı ile tedbir nafakası yönünden kadın lehine bozulmuştur. İlk Derece Mahkemesince uyulmasına karar verilen bozma ilâmının kapsamı ile sınırlı olarak bir karar verilmesi gerekirken; kanun yolu başvurularına konu edilmeyerek kesinleşmiş olan boşanma, tazminatlar, harçlar, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönlerinden yeniden hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 ... maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı kadın vekilinin tüm, davacı erkek vekilinin ise diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
2.Yukarıda (3) numaralı paragrafta açıklandığı üzere; İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1, 2, 4, 5 ve 7 numaralı bentlerinin hükümden çıkartılarak yerine "Kesinleşen hususlarda karar verilmesine yer olmadığına" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde yatıran davacıya iadesine,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalıya yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.