"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/74 E., 2022/3268 K.
DAVA TARİHİ : 07.07.2020
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/343 E., 2021/736 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekilince kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı ile ziynet alacağı davasının reddi yönünden, davalı erkek vekilince kadının boşanma davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamaz. Temyize konu edilen miktarın, kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre temyize konu edilen ziynet alacağı miktarı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.094,06 TL’nin altında kalmaktadır. Açıklanan nedenlerle davacı kadının ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Taraflar vekillerinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan boşanma davalarına yönelik temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin şiddet uyguladığını, bu sebeple düşük yaptığını, maddî olarak destek vermediğini, köle gibi gördüğünü, psikolojik baskı uyguladığını, ailesiyle görüşmesine engel olduğunu, evden kovduğunu, sadakatsiz davranışlarının olduğunu, ziynet eşyalarının davalı tarafından satılıp araba aldığını, belirterek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 400,00 TL tedbir nafakası, 200.000,00 TL manevî 50.000,00 TL maddî tazminata ve ziynet eşyaları açısından fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 10 TL'nin davalıdan alınarak davacı müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı vekilinin 07.09.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde talep edilen 100,00 TL'lik ziynet eşyası talebinin, kuyumcu bilirkişi raporu doğrultusunda 87.854,83 TL'ye arttırılması suretiyle, toplamda 87.854,83 TL olarak ıslah ettiklerini ve 100,00 TL sine ıslah edilen 87.754,83 TL'sine ise ıslah tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizle birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkisizlik kararı verilmesini, davada iddia edilenlerin doğru olmadığını, davacının babası ve ablasının etkisinde kaldığı, ailesinin davacıya baskı yaptığı, altınları davalı ve davacının abisinin evden aldıklarını, boşanmak istemediği, açılan davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenilen davacının tanıklarının beyanlarında belirttikleri hususların tamamı aktarıma dayalı olduğu, bu nedenle davacı tanıklarının aktarıma dayalı beyanlarına itibar edilmediği, boşanma davasında davalı erkeğin kusurlu olduğunu ispat edilemediği bu nedenle davacının ispatlanamayan boşanma davası ve fer'îlerinin reddine, davacı kadın lehine hükmedilen aylık 900,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar aynen devamına, karar kesinleştikten sonra kaldırılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak her iki davanın kabulüne karar verilmesi istemiyle istinaf buşvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tanığı Yusuf Haskul'un İlk Derece Mahkemesince alınan beyanında ''2020 Yılının Haziran ayında davalı ... beni aradı, Maden telefonda bana hakaret ve küfür etti, bana ana avrat küfür etti, sen gel götün yetiyorsa alırsın yoksa bana yaramaz gel götür dedi'' şeklinde olduğu, bu beyan doğrultusunda erkeğin kadını istemediğinin anlaşıldığı, aynı tarihte davacının davalıyı şikayet ettiği ve tarafların karakolluk oldukları anlaşılmakla davalının eşini istememesi nedeni ile olayların bu noktaya gelmesinde tam kusurlu olduğu, davalının eşinin kardeşini arayıp eşini götürmesini söylemesi karşısından kusurlu hareket etmesine rağmen davanın yazılı gerekçelerle reddedilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile davacının boşanma davasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının boşanma davası yönünden kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına, davacının boşanma talebinin kabulüne, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına ve günün ekonomik koşullarına göre, İlk Derece Mahkemesince davacı lehine takdir edilen tedbir nafakasının makul olduğu, kadının çalışmadığı, davalının öğretmen olduğu anlaşılmakla kadının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulü ile kadın lehine aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, davacının ziynet alacağı davasına yönelik istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili; ziynet alacağı davasının reddinin hatalı olduğu, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakaların mıktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili; boşanma davasının kabulünün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadın tanıklarının beyanlarına itibar edilip edilmeyeceği, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı kadın vekilinin ziynet alacağı davasına yönelik temyizi yönünden temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2.Tarafların diğer hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.